TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut, Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmelikte yapılan değişiklik ile gıda güvenliği ve halk sağlığının tehdit edildiğini söyledi.
18 Temmuz 2020 tarihli ve 31189 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmelikte yapılan değişiklikle; bitki koruma ürünlerinin toptan veya perakende satışını yapmak amacıyla bitki koruma ürünleri bayi veya toptancı izin belgesi almak için Bakanlığa müracaatta bulunabilecek meslekler arasına orman mühendisi/orman endüstri mühendisinin eklendiğini belirten Korkut, bitki koruma ilaçlarının zehir olarak tüketilmemesi için ziraat mühendisleri dışında ilgisiz farklı mesleklere satış ve uygulama yetkisi verilmemesi gerektiğini ifade etti.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nca yayınlanan son yönetmelik değişikliğinin, yalnızca istihdam alanının kendince ve keyfince düzenleme sorunu değil, doğrudan gıda güvencesi, gıda güvenliği ve halk sağlığını ilgilendiren çok ciddi bir sorun olduğuna dikkat çeken Korkut şöyle konuştu:
“Salgın döneminde gündeme gelen başlıca temel hak ve kavramlar, sağlık hakkı kadar, gıda egemenliği, gıda güvencesi ve gıda güvenliğidir.
Tarımsal üretimin artırılması ve devamlılığının sağlanması için üretim, işleme, depolama ve tüketim aşamalarında bitki koruma önlemleri olmazsa olmaz koşuldur. Bitki koruma ürünlerinin üretimi, toptan ve perakende satışı, tanıtımı ve fiili uygulanmasının bu konuda eğitim almış uzman kişilerce yapılması bir zorunluluktur.”
ESAS SORUN KAÇAK İLAÇ VE KALINTI
Bitki koruma uygulamalarının sadece tarım ilaçlarının kullanıldığı kimyasal mücadele uygulamaları ile sınırlı olmadığını, ihraç edilen ürünlerin ilaç kalıntısı nedeniyle geri gönderilmesi ve farklı limitler nedeniyle iç piyasada tüketilmesinin de bu yönetmelikle ilgili ayrı ciddi bir sorun olarak ele alınması gerektiğine vurgu yapan Korkut: “Ülkemizdeki mevcut bitkisel ilaç satış bayilerinin çözülemeyen sorunları arasında; reçete sorunu, pestisitlerin ruhsatlandırma alanları ve dozları, gübre ruhsatı ile satılan pestisitler, etiket fiyatı denetim, sahte ve kaçak ilaçlar, üreticinin eğitim ve gelir seviyesi düşüklüğü, mesai saatleri, kâr marjının düşüklüğü, uzun vadeli satış ve tahsilat zorluğu, karekod programları, sermaye yetersizliği, ürün fiyatlarının belirsizliği, ilaçların kullanım süreleri, fide, gübre, tohum satışları gibi bugün de yaşanan birçok ciddi sorunları mevcuttur. Belki de bu konudaki en önemli sorun bitki koruma ilaçlarında çok büyük oranda dışarıya bağımlılık sorununun çözülememesidir” dedi.
YANLIŞLARA YENİ YANLIŞLAR EKLENMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ
Ziraat Mühendislerinin Yasa, Tüzük ve Yönetmelikle düzenlenmiş hak ve hükümleri yok sayılarak, keyfi Yönetmelik değişikliği ile mesleki alandaki hakların ilgisiz bir kesime istihdam yaratma ya da siyasi çıkar sağlama amacıyla yasa dışı düzenlenmesinin her açıdan yanlış ve hukuka aykırı olduğunu dile getiren Korkut konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu aşamada, sorunun kalıcı çözümü için; Ziraat Mühendisliği dışındaki mesleklerin doğrudan ilgili olmadığı zirai ilaç bayiliği, çiftçiye uygulamalı eğitim dahil olmak üzere yeniden değerlendirilmeli ve dolaylı bağ aramaksızın diğer meslek disiplinlerine verilen mevcut yetki belgeleri iptal edilmelidir.
Bizler farklı meslek disiplinlerinin kendi çalışma alanlarına saygılıyız. Bizlerin çalışma alanına girilmesine ise karşıyız. ODA’mız, yanlışlara yeni yanlışlar eklenmesine izin vermeyecek, yargı yolu dahil haklı mücadelesini sonuna kadar sürdürmeye devam edecektir.
İnsanlarımızın topraktan sofraya sağlıklı beslenmeye çalışırken, birilerinin ilgili ilgisiz her meslek alanına tarımsal ilaç üretme, satma ve alana uygulama yetkisi vererek, insanlarımızın beslenirken bitki koruma ilaçlarıyla zehirlenmemesi dileğiyle.”