24 yıl boyunca Gümüşat Satranç Turnuvasını organize eden Aydın Sihay, turnuvanın 25’inci yılını yapamamanın üzüntüsünü yaşıyor.
Yaklaşık çeyrek yüzyıl boyunca satrancı tanıtan, satranca ilgi duyulmasını sağlayan ve Adana’da bugün çocuklar satranç oynuyorsa bunda büyük payı olan Gümüşat Satranç Turnuvasını organize etti Aydın Sihay… Ancak bu büyük satranç aşığının içinde büyük bir ukde kaldı. “Keşke gümüş yıl olan 25’inci yılı da yapabilseydik” diyen Aydan Sihay, “Vedat Bayraktar’a çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
-Gümüşat Santranç Turnuvası fikri nasıl ortaya çıktı? Nasıl karar verdiniz böyle bir organizasyon yapmaya?
1985 yılın Vedat Bayraktar’ın bir arkadaşı bu konuyu gündeme getiriyor. Gümüşat’ın açılışının birinci yılında bir organizasyon yapmak istiyorlar. Satranç Turnuvasında karar veriyorlar ve konu satranç olunca beni arıyorlar. Aslında sadece birinci yıl etkinlikleri kapsamında yapılacak. Geleneksel olması düşünülmüyor. Sonra haberleştik, hazırlıklara başladık ve böylece Gümüşat Satranç Turnuvasıyla birlikte dostluğumuz da gelişti, pekişti.
-Gümüşat Satranç Turnuvası kaç yıl düzenledi?
Gümüşat Satranç Turnuvası sonra geleneksel hale geldi. İlkini 1985’te gerçekleştirdik 2011 yılına kadar 24 kez düzenledik. Organizasyonuyla ilgilendim, hakemlik yaptım, grafiklerini, afişlerini hazırladım. Her şeyiyle ilgilenmeye çalıştım. Çok ciddi ve önemli bir turnuva olduğunu düşünüyorum.
-Gümüşat Satranç Turnuvasının özelliği neydi?
Söylediğim gibi aslında bir kez yapılacaktı. Ancak ilk yıl gördüğü ilgi dolayısıyla bir, iki, üç derken bir baktık 24 yıl olmuş. Büyük oyuncuların katıldığı bir turnuvaydı. Önemli ödüller veriliyordu. Sonraki yıllarda Mersin, Tarsus ve Hatay’dan oyuncular geldi. O zaman Mersin ve Tarsus’tan oyuncular gelir oyunlarını oynar yine trenle dönerlerdi.
-Turnuvaya kimler alınırdı, yaş sınırı var mıydı?
Yaş sınırı yoktu. Ancak yetişkinler için düzenlenen bir turnuvaydı. 18 yaşın üzerindeki herkes katılırdı.
-Türkiye Satranç Federasyonunun turnuvaya bakışı nasıldı?
Türkiye Satranç Federasyonu turnuvamızı çok ciddiye alıyordu. Gayrifedere bir turnuvaydı, resmi değildi ama o dönemde Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı olan Emrehan Halıcı kutlama mesajı göndermişti. Bu durum federasyonun turnuvaya verdiği önemi gösteriyordu.
-Biz de bir dönemine tanıklık ettik gazeteci olarak, ciddiyet ve titizlikle hazırlanan bir turnuvaydı…
Çok ciddiye alıyorduk, çok ciddi yaklaştık. Kurallara uymayanları bir sonraki yıl turnuvaya almıyorduk. Bu arada önemli kurumlar da destek oldu. Mesela Efes Pilsen çok destek verdi. Ayrıca katılım ücretlerini oyunculara geri veriyorduk. Yani bir kazanç sağlamayı hiç düşünmedik.
-24 yıl süren ve çok ses getiren bir turnuva neden devam edemedi?
Gümüşat kapandı biliyorsunuz. Zaten kapanmadan önce turnuva sona erdi. Bazı sorunlar ortaya çıktı ve 25’inci yılı yapamadık. Biliyorsunuz 25’inci yıl ‘Gümüş Yıl’ anlamına geliyor. Bunu yapamamak içimde ukde kaldı. Oysa neredeyse tüm hazırlıklarını yapmıştık. Afişi hazırlamıştık. Ama olmadı, çok üzüldüm.
-Sizce Türkiye’de okul çağındaki çocuklar satranca yeterince ilgi gösteriyor mu? Anne babalara neler önerirsiniz?
Anne babalar çocuklarını satranca yönlendirsin. Satranç beni olumlu yönde etkiledi. Satrançla ilgilenirlerse hem derslerinde hem hayatlarında başarılı olurlar. Satranç; disiplinli olmayı ve sakin kalmayı sağlayan bir spordur. Her evde bir satranç takımı olmalı. Çocuklar küçük yaşta satrançla tanışmalı.
-Adana’da satranç eğitimini nasıl buluyorsunuz?
Adana’da bu konuda eğitim veren satranç okulları var. İyi okullar ve iyi eğiticileri var.
-Siz Adana Satranç Derneğinin kurucularındansınız. Dernek satrancı sevdirmek için ne gibi çalışmalar yapıyor.
Adana Satranç Derneği 1979 yılında kuruldu. Dernekte satranç eğitimi veriyoruz. Satrancı çocuklara sevdirmek için çabalarımız oluyor.
-Aradan birkaç yıl geçti ama Gümüşat Satranç Turnuvasının 25’incisini düzenlemek ister misiniz?
İyi bir ortam olursa isterim. Tabi bu iyi bir hava oluşmasına bağlı. Tabi ki Vedat Bayraktar da olacak. Vedat olmadan olmaz.
-İşyeriniz bir ofisten çok müzeyi andırıyor. Neden böyle bir düzenleme yapma ihtiyacı duydunuz?
İnsan yaşadığı yeri güzelleştirmeli. Günün en az 10 saatini burada geçiriyorum. Gelenimiz gidenimiz oluyor. Daha güzel bir ortamda çalışmak istiyorum.