Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Ozan Tüzün, İstanbul’da yaşanan haksız, hukuksuz davranışın kabul edilemez olduğunu söyledi.
Mimarlar Odası Adana Şubesi danışma kurulu toplantısında konuşan Oda Başkanı Ozan Tüzün, kent ve mesleki çalışmaları değerlendirdiklerini belirterek, “Geleceğe ait çalışma aksları belirledik. Kentsel dönüşüm, kentli hakları gibi konuların kent ve toplum için temel çalışma alanları olmasına devam edilmesi konusunda görüş birliği oluşturduk.” dedi.
Ozan Tüzün, genel Başkan Eyüp Muhcu ile İstanbul Şube Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin gözaltına alınmalarını haksızlık ve hukuksuzluk olarak değerlendirdi, “2002 yılında 49 yıllığına Mimarlar Odası Genel Merkezimize tahsisli Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası’nın polis zoruyla tahliye istemi ve mekanın çevrelenmiş olmasının bir el koyma ve bir hukuksuzluk olarak kabul ediyoruz” diye konuştu.
İŞLEMLER DERHAL DURDURULMALI
Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Ozan Tüzün, hukuki süreç şu bilgileri verdi;
“Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile önce 1995 yılında 10 yıllığına, sonra yenilenerek 22.10.2002 tarihinde imzalanan bir protokolle 49 yıllığına Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’ne tahsis edilmişken, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü 7.12.2015 tarihinde göndermiş olduğu bir yazı ile Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ile imzalanan protokolü tek taraflı olarak iptal ettiğini bildirmiştir.
İdari mahkemede açılan dava ile tahsis amacı doğrultusunda kullanılan yerin tahliyesi için haklı bir nedenin bulunmadığı ileri sürülerek işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmiştir. İstanbul 12. İdare Mahkemesi’nde görülen 2015/1568 esas no’lu davada mahkemenin 8 Mart 2016 tarihli kararında özetle; “Olayda, taraflar arasında imzalanan protokolün Bakanlığın yükümlülüklerini düzenleyen 5. maddesinde; Bakanlığın, belirtilen kurallara uyulduğu sürece Oda’nın binada kullanım süresi dolmadan, binanın odaya tahsis edilen mekanlarını bir başka kuruma tahsis edemeyeceği ya da boşaltılmasını isteyemeyeceği öngörülmüş, protokolde belirlenen yükümlülüklerin ihlal edildiğine ilişkin herhangi bir tespit bulunmadığı, idarenin Maliye Bakanlığının görüşünü almamış olmasında ise idarenin belirliliği ilkesine güvenerek hareket eden davacıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı nedeniyle fesih işlemini gerçekleştirmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı” belirtilerek, “hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden, yürütülmesinin durdurulmasına, … 08/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi” denilmiştir. Ancak bu karara yapılan itirazı değerlendiren İstanbul Bölge İdaresi, 11.05.2016 tarihinde (E.2016/1795) söz konusu idare mahkemesinin gerekçeli kararının tam tersi ve de henüz tebligatı yapılmamış bir karar aldığı öğrenilmiştir.
Hukuki süreç devam ederken 24 saati dahi bulmayan bir sürede tahliye için yapılan bir tebligat, Mimarlar Odası’nın hukukun üstünlüğünü sağlama doğrultusunda aklın ve bilimin rehberliğinde kamu ve toplum yararına verdiği mücadeleye karşı bir operasyondur.
Mimarlar Odası’na meslektaşlarımız tarafından ya da mirasçıları tarafından emanet edilen birçok evrak, belge, yayın, proje, mimarlıkla ilgili malzemenin zorla tahliye durumunda göreceği zararı düşünerek tarafımızca boşaltılması için süre verilmesi talebimiz Valilikçe 31 Mayıs 2016 günü saat:10.00 da boşaltmaya başlamamız kabul edilmesine rağmen,İstanbul Valiliği’nin emri ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yetkilileri ve Beşiktaş Emniyet Müdürlüğü yetkilileri zorla ve hukuka aykırı olarak binaya girmek istemişlerdir.
Zorla tahliyeye direnen Oda Yöneticilerimizin ve çalışanlarımızın gözaltına alınma işlemini kınıyor. Hukuka aykırı yapılan işlemlerin derhal durdurulmasını talep ediyoruz.
Hukuki sürecin sonuna kadar beklenmesi gerektiğini, yapılan hukuk dışı uygulamaları ve baskıyı kabul etmediğimizi beyan ederek, ilgilileri yasalara ve yargı kararlarına uymaya çağırıyoruz.”