8 KADINDAN 1’İNDE GÖRÜLÜYOR, TEDAVİ SEÇENEKLERİ ARTTI
Meme Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Dünyada görülme oranı kadar tedavi seçeneklerinin de hızla artan meme kanserinin erkekler için de son 25 yılda ciddi risk faktörü olduğuna dikkat çekildi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Tıp Fakültesi Dekanı ve Tıbbı Onkoloji Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timuçin Çil, meme kanseri konusunda en önemli hedefin hastalığa yakalanmadan genetik yatkınlığı olan kişilerin saptanması olduğuna dikkat çekti. Çil, “Önümüzdeki 10 yılın, yani geleceğin en önemli konusu, genetik yatkınlık üzerinden meme kanseri olabilecek kişilerin belirlenmesi ve meme kanseri olmadan önlemlerin alınmasıdır. Bu genetik testlerle yapılıyor. Biz kendi merkezimizde de bunu yapabiliyoruz. Gelecekte meme kanseri koruyucu hekimlik yaklaşımının bu olacağını düşünüyorum” dedi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Tıp Fakültesi Dekanı ve Tıbbı Onkoloji Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timuçin
“8 KADINDAN 1’İNDE GÖRÜLÜYOR”
Her 8 kadından 1’ninin yaşamının bir döneminde meme kanseri riskiyle karşı karşıya kaldığının altını çizen Prof. Dr. Timuçin Çil, bu kanser türünün tedavi seçenekleriyle ilgili bilgi verdi. Prof. Dr. Çil, “Meme kanseri son yıllarda tedavi seçeneklerinin hızla arttığı bir hastalık grubudur. Özellikle erken evre hastalıkta tedavi başarısı çok yüksektir. İleri evrelerde ise akıllı tedavilerle, immünoterapi gibi yeni tedavi seçenekleriyle başarı oranının hızla arttığını görüyoruz. Ama temelde biz kimse kanser olmasın ya da erken dönemde fark edilsin istiyoruz” diye konuştu.
“ GENETİK TESTLERLE RİSK BELİRLENMELİ'
Meme kanserinin taramalarıyla hastalığın erken dönemde yakalanabildiğini belirten Prof. Dr. Çil, şöyle konuştu:
“Meme kanseri olunmaması için de en önemli hedeflerden biri meme kanseri olabilecek kişilerin saptanmasıdır. Genetik yatkınlığı olan kişilerin belirlenmesidir. Bence önümüzdeki 10 yılın, yani geleceğin en önemli konusu; genetik yatkınlık üzerinden meme kanseri olabilecek kişilerin belirlenmesi ve meme kanseri olmadan önlemlerin alınmasıdır. Bu, genetik testlerle yapılıyor. Biz kendi merkezimizde de bunu yapabiliyoruz. Özellikle ailesinde; annesinde, teyzesinde, kız kardeşinde meme ya da yumurtalık kanseri olanlarda genetik tetkikler yapıyoruz. O genetik tetkikte pozitif çıkarsa meme kanseri olmadan hastaya her iki memesini aldırmasını dahi önerebiliyoruz. Bu sistemik tedavilerle yani bir hap yöntemiyle de olabilir, cerrahi yöntemle memelerin alınması şeklinde de olabilir. Gelecekte meme kanseri koruyucu hekimlik yaklaşımının bu olacağını düşünüyorum”
ERKEKLERDE RİSK 100 KAT ARTIYOR
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Tıp Fakültesi Dekanı ve Tıbbı Onkoloji Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berna Bozkurt Duman meme kanseri hastalığının erkeklerdeki seyri ile ilgili şunları söyledi:
“Meme kanseri erkeklerde de görülen bir kanser türüdür. Özellikle son 25 yılda erkeklerde meme kanseri görülme sıklığının yüzde 26 oranında artış gösterdiği tespit edildi. Genel popülasyona bakıldığında yüz binde 0,5-1 oranındadır. Kadınlarda görülen meme kanseri sıklığı erkeklerde görülmez ama erkeklerde de son yıllarda artan bir görülme sıklığı söz konusudur. Burada belirleyici bazı risk faktörleri vardır. Özellikle aile öyküsü olan erkeklerde risk 100 kata yakın artmaktadır. Bu durumun erkeklerdeki handikapı da kadınlarda oturmuş bir sistem olan taramaların görülme sıklığının düşük olması nedeniyle olmamasıdır. Dolayısıyla burada kişilere büyük görev düşüyor. Meme dokusunda tespit ettikleri ele gelen kitleyi göz ardı etmemeleri gerekiyor.”