SİYASET 22.06.2018 13:23:46 0

'HEPİMİZE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR'

'HEPİMİZE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR'

-CHP Adana Milletvekili Adayı, Seçim Güvenliği Uzmanı Avukat Oya Tekin, “Türkiye’nin OHAL şartları altında gireceği 24 Haziran seçimleri, seçim güvenliği açısından hayati önem taşıyor. Kanuni bir sorumluluk olan mühürlemeyi yerine getirmeyen sandık kurulu başkanı ve üyelerinin cezai sorumluluğu var. Biz sürekli uyarıyoruz, YSK’da uyarısını mutlaka yapmalı” diye konuştu.
CHP Adana Milletvekili Adayı Avukat Oya Tekin, seçim güvenliğine ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’de seçim güvenliği alanında yaşanan en büyük sorunların başında, bu seçimin OHAL şartlarında yapılıyor olması geldiğine belirten Tekin, son yapılan yasa değişikliği ile valilere sandıkları birleştirme ve taşıma yetkisi verilmesinin de çok tehlikeli olduğuna dikkat çekti.
Aynı yasa kapsamında, sandık kurulu başkanlarının devlet memurlarından oluştuğunu, herhangi bir vatandaşın şikayeti durumunda seçimin kolluk kuvvetleri nezaretinde gerçekleşeceğini, yani seçimlerin yargı denetim ve gözetimin altında yapılması esasken ve polisin müdahale etmesinin söz konusu olduğunu belirten Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm bu şartlara rağmen bu seçimin kaderi biz yurttaşların elinde. Bu noktada tekrar sorumluluğumuzu hatırlatmak isterim. Seçim pusulasını elinize aldığınızda mühürsüz pusula ve zarf ile karşılaşmanız durumunda seçim kurulunu uyarın. Uyarınızın tutanak tutulmasını sağlayın. Eğer sandık görevlileri görevlerini yerine getirmezse bunun cezai sorumluluğu olduğunu unutmayarak suç duyurusunda bulunabilirsiniz”
Bu seçimde avukatlara da çok önemli görevler düştüğüne dikkat çeken Tekin, “24 Haziran seçimlerinde yurttaşlar, sivil toplum ve siyasi partiler tüm güçlerini seferber etmelidir. Ve biz avukatlara da, çok önemli görevler düşüyor. Her okulda, her sandık başında birden çok avukatın bulunması seçim güvenliğinin sağlanması için son derece kritik önemdedir” diye konuştu.
AKP’NİN ENKAZINI KALDIRACAĞIZ
CHP Adana Milletvekili Adayı Av. Oya Tekin, Türkiye’nin, ekonomiden dış politikaya, sağlıktan tarıma, insan haklarından demokrasiye kadar her alanda krizler ve çıkmazlarla karşı karşıya olduğunu belirten Tekin, “24 Haziran’da tarihi bir fırsat var. AKP’nin bıraktığı enkazı ortadan kaldıracağız. Bu nedenle sandığa giderek AKP’nin saltanatına son vereceğiz” dedi.
Av. Oya Tekin, 24 Haziran Pazar günü yapılacak seçimin cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi olduğunu, ülkenin kaderini belirleyecek seçim için Pazar günü sandık başına gidileceğini ifade etti. AKP’ye dur demek için neden sandığa gidilmesi gerektiğini de şöyle sıraladı:
-AKP’nin iktidarında işsizlik patlaması yaşandı. 2002’de yüzde 10.3 olan işsizlik işsizlik oranları yüzde 20’lere ulaştı. 2002 yılında 387 bin civarında olan taşeron işçi sayısı, bu yıl itibarıyla 2 milyonun üzerine çıkarken, AKP iktidarında iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin sayısı 22 bin oldu.
-Ülkenin dış borcu da, katlanarak büyüdü. Hazinenin 2002’de 242.7 milyar lira olan dış borcu, 2018 yılında neredeyse 880 milyar liraya yükseldi. Hane halkı borcu, AKP döneminde tam 30 kat arttı.
-AKP’nin ilk yılında 2 milyon 765 bin olan kayıtlı çiftçi sayısı 2017 yılında 2 milyon 267 bine geriledi. Yaklaşık 500 bin çiftçinin çiftçilik yapmaktan vazgeçtiği Türkiye’de, yaklaşık 3 milyon hektar tarım arazisi de inşaat, yol, termik santral, jeotermal santraller gibi politikalarına kurban edildi.
-Ekonomimizi dışa bağımlı hale getiren AKP iktidarının ithal etmediği ürün neredeyse kalmadı. Samandan buğdaya, kividen soğana her şey ithal ederek, geçmişte kendine yeten 7 ülkeden biri olan Türkiye, bugün dış ülkelerin esaretine girdi. Dahası, AKP, Türkiye'yi tarımdan sonra hayvancılıkta da dışa bağımlı hale getirdi. Gelinen noktada dolar tarihi rekor kırdı, dış yatırım yapılmadı, içerde para harcanmadı.
-Ülkemizde son 10 yılda bozulan dengeler, toplumun maddi ve manevi anlamda büyük sarsıntılar geçirmesine neden oldu. Boşanma hızı, nüfus artış hızını geçti, kadına şiddet, taciz ve tecavüz 15 yılda yüzde 1500 oranında artış gösterdi.
-AKP hükümeti, eğitimi her geçen gün daha fazla ticarileştirip dincileştirdi, niteliksizleştirdi. 16 yılda eğitim sistemine taşeronluk sokuldu, okullaşma geriledi, çocuklar vakıflara teslim edildi, Ensar kabusu eğitime girdi. Yetmezmiş gibi, Türkiye hızla, dünyanın en sert internet yasakları uygulayan ülkelerin arasına girdi. Wikipedia’yı kapatın, youtube’a, twittar’a sık sık erişim engeli koyan bu zihniyet, internetle adeta savaştı.
-Bu süreçte sağlık sistemi de çöktü… “Sağlıkta Dönüşüm Projesi” olarak sunduğu proje ile performans sistemine geçildi, kar odaklı sistem yaratıldı. Dahası, Türkiye Olağanüstü hallerin, Kamu hükmünde kararnamelerin kıskancında boğuldu, boğulmaya devam ediyor! Yurttaş ne evde ne işte ne sokakta nefes alabiliyor! Gelin 24 Haziran’da oyumuzu mutlaka kullanalım, bizden esirgenen mutlu, huzurlu, barış içinde bir Türkiye’ye tekrar kavuşalım.””





Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

20.8° / 13.5°