HER 5 DERECELİK ARTIŞ ÇOK TEHLİKELİ!
Manşet Haber 6.08.2018 12:27:31 0

HER 5 DERECELİK ARTIŞ ÇOK TEHLİKELİ!

HER 5 DERECELİK ARTIŞ ÇOK TEHLİKELİ!


SICAKLARDA KALBİ KORUYAN 9 ÖNEMLİ KURAL!

Sıcak ve nemli hava sağlıklı kişileri bile zorlarken özellikle kalp hastalarında ciddi sorunlar oluşturabiliyor. Vücut ısısını sabit tutan en önemli mekanizmalardan biri, cildin kan dolaşımı. Bu sistem terlemeyle vücudu serinletmek amacıyla cilde kan pompalamaya çalıştığı için kalbin iş yükünü arttırıyor. Bunun yanı sıra terleme sonucu oluşan sıvı kaybı nedeniyle kanın akışkanlığı azaldığı için kalp daha fazla çalışmak zorunda kalıyor. Bu tablo sağlıklı kişiler tarafından tolere edilebilirken kalp damar hastalarında ise yüksek tansiyon, ritim bozukluğu, daha da önemlisi kalp krizine yol açabiliyor. Üstelik yapılan çalışmalar sıcaklık düzeyindeki her 5 derecelik artışın kalp krizi riskini yüzde 5 oranında arttırdığını ortaya koyuyor. Ancak alacağımız önlemlerle bu zararlı etkilerden büyük oranda korunabilmemiz mümkün. Aşırı sıcaklarda dikkat etmemiz gereken en önemli 3 kural ise korunmasız bir şekilde güneşin altında kalmamak, bol bol sıvı tüketmek ve vücudu fazla yormamak. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Refik Erdim kalp hastalarının kavurucu sıcaklara karşı almaları gereken önlemleri anlattı, önemli uyarılarda bulundu.
Bol bol su için
Aşırı sıcaklarda terlemeyle oluşan sıvı kaybının yerine konulması için bol su içmek yaşamsal öneme sahip. Özellikle sıcaklığın en fazla olduğu 11.00-15.00 saatleri arasında, saatte bir 2-3 bardak su içmeyi ihmal etmeyin. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Refik Erdim kişinin kilosuna göre değişmekle birlikte, yaz aylarında 2,5-3 litre su tüketilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Bu içeceklere dikkat!
İdrar söktürücü özelliği nedeniyle vücutta sıvı kaybını arttırabileceği için kahve ve çay gibi içecekleri tüketmekten kaçının. Şekerli, gazlı ve alkollü içecekleri de özellikle öğlen saatlerinde tüketmemeniz gerekiyor. Bunun nedeni, özellikle alkolün sıcağın olumsuz etkilerinin hissedilmesini engellemesi ve sıvı kaybını arttırması. Kalp yetersizliğiniz varsa maden suyu gibi sodyum içeriği fazla olan sıvılardan kaçınmalısınız. Çünkü sodyumdan zengin sıvıların fazla içilmesi vücutta sıvı tutulmasını arttırarak kalp yetmezliği bulgularını kötüleştirebiliyor. Ayrıca günde ne kadar sıvı tüketmeniz gerektiğini de doktorunuza mutlaka danışmalısınız.
Kıyafetleriniz pamuklu ve bol olsun
Aşırı sıcaklarda açık renkli, pamuklu ve bol giysileri tercih edin. Bu tip giysiler yüksek hava geçirgenliği ve terlemeyi azaltıcı özellikleriyle sıcak havanın olumsuz etkilerini azaltabiliyorlar. Eğer dışarıda dolaşmanız gerekiyorsa geniş siperlikli şapka, güneş gözlüğü kullanın, ayakkabılarınızın da rahat ve açık olmasına özen gösterin.
Serin ve kapalı ortamlarda bulunun
Güneşin yeryüzüne en dik geldiği 11.00-15.00 saatleri arasında, çok gerekli değilse dışarı çıkmayın, serin ve kapalı ortamlarda zaman geçirin. Vücut ısısını düşürmek için klimalı ve serin ortamlarda bulunmaya özen gösterin.
Sporu akşam serinliğinde yapın
Spora asla ara vermeyin. Ancak güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği 11.00-15.00 saatleri arasında, aşırı terlemeye yol açarak kalbi yoracağı için açık havada spor yapmayın. Sporu akşam saatlerine erteleyin veya serin ve kapalı yerlerde yapmaya özen gösterin. Eğer dışarıda spor yapmanız gerekiyorsa süreyi 90 dakikayla kısıtlamalı, tempoyu yavaş yavaş arttırmalı ve bol sıvı tüketmelisiniz. Suyla beraber tuz kaybı da olacağı için mineral yönünden zengin ve şekersiz sporcu içeceklerini tercih edebilirsiniz.
İlaç dozlarına dikkat!
Kalp damar hastalığı veya kalp yetmezliği gibi sağlık problemleriniz varsa tatile çıkmadan önce mutlaka doktorunuzla görüşerek ilaç dozlarını ayarlanmasını sağlayın. Özellikle idrar söktürücü ilaçlar kullanan hastaların gerekirse ilaç dozlarının aşırı sıcak havalarda azaltılması gerekiyor. Çünkü idrar söktürücü ilaçlar nedeniyle gelişen aşırı sıvı kaybı tansiyon düşüklüğü ve buna bağlı bayılmalara yol açabiliyor. Ayrıca doktor önerisi olmadan kesilen ilaçlar aşırı tansiyon yükselmesi sonucu kalp kriziyle sonlanabiliyor.
Yemekten hemen sonra yüzmeyin
Kalp hastalığınız varsa güneş ışınlarının daha az şiddetli olduğu sabah veya akşamüstü saatlerini tercih edin ki vücudunuz fazla yorulmasın. Ayrıca kan dolaşımının büyük kısmı yemekten hemen sonra sindirim sistemine yönlendiği için kas dokusuna giden kan akımının azalmasına bağlı kaslarda kramplar ve yorgunluk gözlenebiliyor. Bu sebeple aç karnına veya yemekten en az 2-3 saat sonra yüzmenizde fayda var. Bunların yanı sıra özellikle 11.00-16.00 saatleri arasında sahilde güneşlenmek sıcak çarpması riskini arttırdığı için kesinlikle önerilmiyor.
Suya aniden atlamayın
Uzun süre güneş altında durduktan hemen sonra denizde veya havuzda soğuk suya atlamak vücudun genişlemiş cilt damarlarında ani büzülmeye sebep olarak ölümcül ritim bozukluklarına sebep olabiliyor. Bu nedenle suya aniden atlamayın, vücudunuzu suya alıştırarak girin. Ayrıca soğuk duş damarlarda büzülmeye yol açacağı için tansiyonu yükseltebiliyor. Damarlarda büzülme uzun sürdüğü takdirde bu tablo kalp krizine kadar ilerleyebiliyor. Dolayısıyla yaz aylarında soğuk duş almaktan kaçının, suyun ılık olmasına dikkat edin.
Sofranızda sindirimi kolay besinler olsun
Sıcak havalarda vücut ısısının ayarlanabilmesi için vücut yüzeyine yakın atardamarların iç organlara nazaran daha çok kanlanmaları gerekiyor. Yemek yedikten sonra dolaşımdaki kanın önemli bir miktarı sindirim sistemiyle ilgili organların kanlanması için kullanılıyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Refik Erdim bu nedenle kan dolaşımının cilde yönlendirilmesi için sindirimi kolay besinler tüketilmesi gerektiğini belirterek şu önerilerde bulunuyor: “Sindirim sistemini yormamak için sık sık ve az miktarda yemek yemeli, yine sıvı kaybını azaltmak için sulu besinleri tercih etmelisiniz. Zeytinyağlı gıdalar, sebzeler ve meyvelerin sindirimini nispeten daha kolay oluyor. Bunun dışında, soğuk olarak hazırlanan ve tüketilen çorbalar da vücut ısının düşürülmesine katkıda bulunabiliyor. Pişirme usulü olarak da haşlama, buğulama ve ızgara yöntemlerini tercih etmelisiniz.”
DOĞRU KLİMA KULLANIMI İÇİN 4 UYARI
Hava sıcaklığının ve havadaki nem oranlarının çok yüksek olduğu yaz günlerinde, klima da yaşamın vazgeçilmezi haline geliyor. Özellikle sıcağa karşı hassasiyetleri artan gebelerde, bebeklerde, kalp hastalarında ve menopoz dönemindeki kişilerde klima, kontrollü kullanıldığında faydalı oluyor. Ancak dikkat edilmediği takdirde klima kullanımının sağlık üzerine son derece zararlı etkileri de ortaya çıkabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Bölümünden Prof. Dr. Mustafa Asım Şafak klima kullanımının püf noktaları hakkında bilgi verdi.
Klimalı ortamdan çıkmak strese neden oluyor
Yaz boyunca sürekli soğuk ve serin bir ortamda bulunan kişilerin hava sıcaklığının daha yüksek olduğu dış mekanlara toleransı azalmakta ve başka insanlar için kabul edilebilir ısı seviyeleri çok yüksek olarak algılanmakta, sıcağa karşı tahammülsüzlük artmaktadır. Bu kişilerde sıcak ortamlara çıkılması stresi yükseltir, hatta kalp ve solunum yetmezliğine bağlı ölümlere dahi neden olabilir.
Baş ağrısına yol açabiliyor
Bütün gün soğuk üfleyen bir klimanın altında kalmak, kişilerde halsizlik ve baş ağrısına neden olmaktadır. Klimanın altında vücutta titremeler gerçekleşebilir. Bunun nedeni sürekli soğuk ve kuru hava nedeniyle solunum yollarını döşeyen mukozaların ve cildin kuruması, bununla birlikte vücutta gelişen aşırı su kaybıdır. Böyle bir ortamda halsizlik, gözlerde, ağız ve boğazda kuruluk, baş ve boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, ses kısıklığı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve artrit gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
Bakteriler klimayı seviyor
Klimalar sağlığı tehdit eden mikroorganizmalar için üreme ortamıdır. Klimaların içinde rahatlıkla çoğalan mantarlar, mayalar, virüsler ve bakteriler klimanın üflediği hava ile ortamda bulunan kişilere ulaşmakta, solunum yolları için ciddi tehditlere neden olmaktadır. En basitinden farenjit, grip ve nezle gibi iltihaplardan, “Lejyoner Hastalığı” olarak bilinen ve ölümle sonuçlanabilen ağır zatürrelere kadar geniş bir yelpazede enfeksiyonlara neden olabilmektedir. Özellikle yaşlılarda, kronik hastalığı olanlarda, organ nakli olan veya kanser hastalarında önemli bir risk oluşturmaktadır.
Bakım yaptırmadan klimanızı açmayın!
Klimalar alerjenlerin süzülmesine yardımcı olduğu için alerjik hastalığı olan kişiler için faydalıdır ancak bakımı iyi yapılmamış klimalar tam ters etki oluşturarak ortama bolca alerjen polenlerin ve tozların gönderilmesine neden olur. Böylelikle alerjik burun iltihapları, alerjik sinüzitler, astım gibi hastalıklar meydana gelebilir.
Klimanın doğru kullanımı için bunlara dikkat edin;
1. Öncelikle klima bakımlarına önem verin, güvendiğiniz firmalarla çalışın.
2. Su kullanan sistemlerde, klimanın su haznesindeki su günde en az birkaç kez değiştirilmeli, su haznesinin temizliğine özen gösterilmelidir.
3. Klimaların derecelerini çok düşük seviyelere ayarlamayın. Klima ısı derecesini seçerken dış ortamla iç ortam arasındaki ısı farkının %20’den veya 8-10 dereceden fazla olmamasına özen gösterin. Örneğin dış ortamdaki hava sıcaklığı 40 dereceyse klima ayarı en düşük 30-31 derece olmalıdır.
4. İnsan vücudunun iç ısısı 37-38 derecedir. Bulunulan ortamın ısısı bu değerin %30’undan daha soğuksa giyinerek vücut ısınızı korumamız gerekir. Yaz günlerinde ince giysiler giyildiği için bulunulan ortamın ısısının 26 dereceden daha soğuk olması hastalıklara davetiye çıkarır.



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

21.9° / 13.6°