HEZARPARE AHMET PAŞA

Osmanlı devlet adamı.  Deli İbrahim saltanatında on ay, on altı gün sadrazamlık yaptı.
Babası kapıkulu süvarilerindendi. Okunaklı ve çabuk yazı yazdığı için, önce Tezkereci, Mevkufatçı ve Defter Emini, sonra Vezir rütbesi ile Defterdar ve Sadaret kaymakamı oldu.
1647’de Sadrazam Salih Paşa’nın öldürülmesinden sonra, sadrazam oldu. Sonra da inanılmaz bir karar verildi: Padişahın kızı Beyhan Sultan’a eş (adayı) olarak seçildi. İnanılmaz olansa, Beyhan Hanımın sadece iki yaşında olmasıydı. Ama olsundu. Nasıl olsa büyür evlenecek yaşa gelirdi. O yaş hangisiydi, bilinmez. Ama bilinen bir şey vardı. O bebeğin geleceğine karar verilmişti ve kendisi o kararda seçim hakkına sahip değildi.
Ahmet Paşa’nın, Deli İbrahim’in israflarına para yetiştirmesi, özellikle padişahın samur merakından dolayı “samur amber vergisi” koyması, yeniçeri ocağının isyanına sebep oldu. Yeniçeri ocağı ağalarıyla iyi geçinmemesi ve ocak ağalarına bir suikast hazırlaması da sonunu hazırlıyordu. Ayrıca, Kösem Sultan’ın da oğlu Sultan İbrahim’i tahttan indirerek yerine torunu şehzade Mehmet’i getirmek istemesi, bir hükümet darbesine sebep oldu.
1648’de Sultan İbrahim’i devirmek üzere ayaklananlar, Ahmet Paşa’yı yakaladılar ve Sofu Mehmet Paşa’nın konağına götürdüler. Sofu Vezir, büyük saygı duyduğu (!) Sadrazamdan canının bağışlanması için bütün servetini istedi. Can bu. Ecel kapıyı çalınca, mal mülk düşünülmez. Razı oldu Ahmet Paşa. Bütün varını yoğunu Mehmet Paşaya verdi. Mehmet Paşa da büyük saygı duyduğu Ahmet Paşayı cellâda teslim etti. Ölümünde de 3.000 kese nakit ve 7.000 altın parasına el konuldu.
Ayaklanan yeniçeriler, fırsatı ganimet bilip, cahil halkın batıl itikatlarından da yararlanarak, “İnsan yağı, mafsal ağrılarına devadır,” diyerek, Ahmet Paşa’nın etlerini lokma lokma doğrayarak, beşer onar akçeye sattılar.
Ahmet Paşa iri yapılı bir adamdı ama kısa bir zaman sonra, o koca vücuttan geriye sadece bir iskelet kalmıştı.
Bu feci ve insanlık dışı ölümden sonra, kendisine “bin bir parça” anlamına gelen “Hezarpare” lakabı verildi.
LANET OLSUN,
BU KAPKARA CEHALETE,
LANET OLSUN ÇAREYİ BİLİM VE AKIL YERİNE, HALA ÜFÜRÜKTE VE BATILDA ARAYANLARA.