HÜKÜMET ARTIK SÖZÜNDE DURSUN

10.02.2017 12:22:20

HÜKÜMET ARTIK SÖZÜNDE DURSUN

Türk-İş Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, hükümetin taşeron işçilerin kadroya alınması ve asgari ücretin bin 600 liraya çıkarılmasıyla ilgili sözlerini artık yerine getirmesini istedi.Çukurova Press Gazetesi’nden Doğan Gülbasar’a açıklamalarda bulunan Türk İş Adana Bölge Temsilcisi Edip Gülnar,15 Temmuz hain darbe girişimi öncesi hükümet yetkililerinin taşeron işçilerin kadroya alınması konusunda sözleri olduğunu hatırlattı, “Darbe girişimi sonrası bayrak ve millet diyerek işçi haklarını biraz geri planda tuttuk. Ama artık tehdit kalmadı. Hükümet verdiği sözleri tutmalıdır” şeklinde konuştu.
Edip Gülnar, hükümetin asgari ücreti bin 600 lira yapacağına dair vaadi bulunduğunu da belirterek, “Biz bu konuyu asgari ücret tespit komisyonunda dile getirdik. Ancak 15 kişilik komisyonda 5 hükümet 5 de işveren temsilcisi var. İşçilerin 5 temsilcisi olarak bizi dinlemediler ve işbirliği içinde istedikleri rakamı belirlediler” dedi.
Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, Türkiye’de sendikacılığın bulunduğu durumu, ülkenin içinden geçtiği sıkıntılı süreci anlattı. Türk-İş’in Türkiye’nin büyük konfederasyonu olduğunu belirten Edip Gülnar, kayıt dışı işçiliğin önlenmesi konusunda örgütlülüğün önünün açılması gerektiğini belirtti.
-Türk-İş Konfederasyonunu anlatır mısınız? Kaç sendika bu yapısının içerisinde ve ne kadar üyeniz var?
Türk İş, Türk sendikacılık tarihinin çok önemli bir kurumu. Türkiye’nin en büyük konfederasyonu. Dünyada büyük prestiji olan, uluslararası işçi örgütlerine üye olan bir kurum. Türk-İş çatısı altında 35 sendika bulunuyor. Bu sendikalara bağlı Türkiye genelinde 850 şubemiz yer alıyor. 1 milyona yakın da üyemiz var.
-80 milyonluk bir ülkede 1 milyon üye yeterli midir?
Türkiye’nin nüfusu 40 milyonken Türk-İş’in 3 milyon üyesi vardı. Bugün Türkiye’nin nüfusu 80 milyona yaklaştı, yani ikiye katladı. Üyemiz ise 1 milyon civarına indi.
-Örgütlü işçilerin sayısının hem oransal hem de matematiksel olarak azalmasını neye bağlıyorsunuz?
Bunun temel nedeni özelleştirmedir. Özelleştirme uygulamaları nedeniyle devlet kurumları kapandı. Bu kurumda çalışanlar işten çıkarıldı, çalışanlar da örgütsüz hale getirildi. Özel sektör sendikalardan öcü gibi korkuyor. Oysa ki sendikalar üyelerinin bulunduğu kurumların kalkınmasını isterler. Çünkü işyeri varsa işçi vardır.
-Türk-İş’in emekçilere bakışı nasıldır? Türk-İş için işçinin siyasi görüşü ne ifade eder?
Türk-İş’te her görüşten insan var. Biz tüm işçileri kucaklıyoruz ve hepsine aynı gözle bakıyoruz. Türk-İş’te sadece aşırı uçta olanlar barınamaz. Bu sağ da olabilir sol da…
-Türk-İş’in daha çok kamuda örgütlü olduğu yönünde bir algı var. Bu ne kadar doğru? Özel sektörde örgütlülüğünüz ne oranda?
Aksine biz daha çok özel sektörde örgütlüyüz. Üyelerimiz yüzde 70-75 oranında özel sektörde çalışıyor.
-Türk-İş Hükümet ilişkileri nasıl? İktidar işçilere verdiği sözleri tutuyor mu?
15 Temmuz darbe girişimi öncesi hükümetin taşeronların kadroya alınması ve asgari ücretin bin 600 liraya çıkarılacağına yönelik vaatleri vardı. Ancak 15 Temmuz’da hain darbe girişimi oldu. Biz de o dönemde önce bayrak, millet, vatan diyerek işçi haklarını biraz geri planda tuttuk. Ancak artık bu konuda bir tehdit kalmadı. Hükümet taşeron işçilere verdiği kadro sözünü tutmalı ve en kısa zamanda asgari ücreti bin 600 liraya çıkarmalıdır.
-Asgari ücret şu anda bin 400 lira ve kısa bir süre önce belirlendi…
Hedefimiz bin 600 liraydı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu 15 kişiden oluşuyor. 5 kişi işveren, 5 kişi hükümet 5 kişi de sendika temsilcisi… Hükümet ile işveren temsilcileri birlikte hareket edince biz komisyonda azınlıkta kaldık. Türk-İş komisyonda asgari ücretin bin 600 lira olması için mücadele etti. Ama bu gerçekleşmedi.
-Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri işsizlik. Adana da işsizlik rakamlarında en üst sıralarda. Hükümetin işsizliği önleme konusundaki söylemlerine nasıl yaklaşıyorsunuz?
Hükümet işsizliği önleyeceğini söylüyor ama icraatta bir şey yok. Bir an önce ciddi yaklaşım gösterip, işsizliği önleyici tedbirler almalıdır.
-Vergisini zamanında ödeyen esnafa yüzde 5 avantaj getirildi. İşçiye benzeri kolaylıklar sağlanabilir mi?
Vergisini ödeyen esnafa vergi avantajı getirilmesi memnuniyet verici. Ancak işçi bordro mahkumu ve aylığını almadan vergisi kesiliyor. İşçi için de benzeri bir uygulama yapılmalı.
-İşçi sınıfının en önemli sorunlarından biri de kaçak işçi sorunu. Bu konuda ne gibi çalışmalar yapılabilir?
Kaçak işçiliği önlemek için örgütlülüğün önündeki engeller kaldırılmalıdır. Sendikanın olduğu yerde kaçak işçi olmaz. Ayrıca vergi ve SSK payı düşürülmeli. Bu durum işçiye kolaylık olur.
-Türkiye kritik bir referandumun eşiğinde. Türk-İş’in bu referandumda tavrı belli oldu mu?
Biz Türk-İş olarak işçimizi yönlendirmeyeceğiz. Çünkü Türk-İş içerisinde her görüşten insan var. İşçilerimiz kendilerine nasıl uygun geliyorsa oylarını o şekilde kullanırlar.
-Anayasa görüşmelerinde mecliste hoş olmayan görüntüler ortaya çıktı. Milletvekillerinin meclis çatısı altında kavga görüntüleri toplumun tüm kesimlerinden tepki gördü…
Bizim oylarımızla meclise girmiş ve orada milleti temsil eden milletvekillerinin o çatı altında kavga etmeleri çok yanlış. Bu kavga görüntüsü tabana da yansıyor. Bu tür çirkin görüntülerin bir daha olmamasını diliyorum. Çünkü hiç yakışmıyor. Memleketin hali ortada. Farklı görüşteki insanlar konuşarak anlaşmalı. Herkes Türkiye için el birliği içinde çalışmalı.
-Siz sporun içerisinde bir kişisiniz. Adana Demirspor’da yıllarca yöneticilik yaptınız. Adana Demirspor’la ilgili neler söylersiniz.
Adana Demirspor’a başarılar diliyorum. Adana Demirspor benim de gönül verdiğim bir takım. Bu kentin önemli değerlerinden biri. En son Denizli’de şampiyonluk yaşamıştık. Ben de yönetici olarak o sevince orada ortak olmuştum. Diliyorum ki yeni şampiyon oluruz ve aynı mutluluğu yaşarız.



1

ORHAN: SİNEMA UMUTTUR, SİNEMA DAYANIŞMADIR

2

TÜRKİYE’DE AĞUSTOS AYINDA 134 BİN 155 KONUT SATILDI

3

“NEFES AL, DOĞA İLE BÜTÜNLEŞ“

4

GÜRER: “HAYVANCILIKTA ALARM ZİLLERİ ÇALIYOR”

5

DİKKAT! BİLİNÇSİZ KULLANIMI SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR!