TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Hasan Emir KAVİ 1 Eylül Dünya Barış günü vesilesiyle açıklamalarda bulundu.TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Hasan Emir Kavi, insanlık tarihinin en kanlı savaşının başlangıcı olan 1 Eylül’ün Dünya Barış Günü ilan edilmesinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen bugün hala ‘barış’ı tesis etmek adına savaşların devam ettiğini, huzurun savaşla sağlanacağının vaat edildiğini söyledi.
İKK sekreteri Hasan Emir Kavi, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, 1 Eylül 1939’da Hitler Almanya’sının Polonya’yı işgaliyle II. Dünya savaşının başladığı gün olarak kabul edilen Dünya Barış Günü kapsamında, Dünya’nın birçok yerinde çeşitli etkinlikler düzenlendiğine dikkat çekti. Kavi şöyle dedi:
“İnsanlık tarihinin en kanlı savaşının başlangıcı olan 1 Eylül’ün Dünya Barış Günü ilan edilmesinin üzerinden yıllar geçse de, bugün hala ‘barış’ı tesis etmek adına savaşlar devam etmekte huzurun savaşla sağlanacağı vaat edilmektedir. Emperyalistler her daim çıkarları uğruna taşeron ve işbirlikçileriyle halkların üzerinde tahakküm kurarken daha fazla kan dökmeyi de ihmal etmemektedir. Suriye, Irak, Filistin ve Ukrayna da ki mevcut durum göz önüne alındığında din, mezhep, ırk farklılığıyla halklar birbirine düşman edilmekte, saldırgan politikalar yaşamın her alanında uygulanmaktadır. Ülkemizde ise her gün cenazelerle güne uyanmak son aylarda sanki alışmamız ve kabullenmemiz gereken bir durummuş gibi bizlere dayatılmaktadır. Ülkeyi yönetenler tarafından şehit yakınlarına ‘Ne mutlu onlara’ ve ‘kendimizi de evlatlarımızı da feda etmeye hazırız’ şeklinde hitap edilirken şehidin kardeşi ise ‘abinde bu mesleği seçmeseydi’ diye azarlanmaktadır. Öte yandan 7 yaşında öldürülen bir çocuk terörist diye açıklanmakta olağanüstü uygulamalarla özel güvenlikli bölgeler ilan edilerek sivil halkın üstüne kurşunlar ve bombalar yağdırılmaktadır. Ülkemiz son dönemde yangın yerine dönmüş acının düşmediği bölge kalmamıştır. 7 Haziran seçimleri öncesinde 400 milletvekilini verin bu iş huzur içerisinde çözülsün söyleminde bulunanlar hüsrana uğramıştır. AKP hükümetinin içerde ve dışarda izlediği politikaların sonucu bu hüsrandır. Şimdi bunun bedeli de Türkiye ve Suriye halklarına ‘Yurtta Kaos Komşuda Kargaşa’ olarak acılarla gösterilmektedir. Komşumuz Suriye’de şeriatçı cihatçı katiller tırlarla desteklenirken İŞİD barbarlığının bölge halklarına sopa olarak gösterildiği de ortadadır. Ülkemizde ve bölgemizde içinde bulunduğumuz tablodan sorumlu AKP hükümeti ve Kaçak Saraydır. Hırsızlıkların, yolsuzlukların, cinayetlerin hesabı henüz sorulmamıştır. Sorumluların çocukları gemicikler alırken yoksul halkın çocuklarının feda edilmesine artık yeter diyoruz.
Kültürel farklılıkları zenginlik olarak gören, yaşam hakkının kutsallığına inanan mühendisler ve mimarlar olarak ülkemizde ve bölgemizde acı ve gözyaşının olmadığı kalıcı barışın özlemi içerisindeyiz. Eşitlikçi, özgürlükçü, laik, bir arada yaşama ilkesinden taviz vermeyen, üretimden, bilimden, emekten yana olan TMMOB geçmişten bugüne taşıdığı sorumlulukların bilincinde örgütlü gücüne ve halkına güvenerek ülkenin her yerinde barış için emek ve demokrasi güçleriyle birlikte kararlı mücadelesini sürdürecektir. Barış ve insanca yaşam mücadelesini sahiplenen tüm üyelerimiz ve halkımızla acıların ve ölümlerin son bulacağı günlere hep birlikte yürüme ümidiyle…”