İfral TURGUT yazdı/GÜLE GÜLE, EDİP

3.03.2025 23:53:00

1950'de Gaziantep'te doğdu. Henüz dokuz aylıkken, çocuk felcine yakalandı. Bir ayağı sakat kaldı.

1950'de Gaziantep'te doğdu. Henüz dokuz aylıkken, çocuk felcine yakalandı. Bir ayağı sakat kaldı. 

Müzik tutkusu da çocukluk yıllarında başladı. Haftalığından biriktirdiği paralarla pop şarkıcılarının konserlerine gidiyor, eve dönünce aynanın karşısında onların taklitini yapıyordu. 

Çocukluk yıllarında bir orkestra kurdu ve amatör olarak evlerinin yakınındaki bir düğün salonunda çalıştı. Pir Sultan'ın, Karacaoğlan'ın deyişleri üzerine yaptıkları besteleri çalıp söylüyorlardı. 

Henüz lise yıllarında, İlk plağını yaptı: “Kendim Ettim Kendim Buldum.” Grubunun adı Siyah Örümcekler'di. 

İkinci durağı, Adana oldu. Artık orkestrası vardı. Adana küçük gelince İstanbul’a gitti.

Liseyi bitirmişti. Sınavlara girdi, diş hekimliğini kazandı. Kısa zamanda üniversite ile müziğin bir arada yürümeyeceğini anladı. Tercihi müzik olmuştu. Üniversiteden ayrıldı. 

1971'de Altın Mikrofon Yarışması'na katıldı. Aşık Veysel'in bir şiirinden esinlenerek yaptığı "Kükredi Çimenler" ile birinci oldu. 

1974'te Dostlar Orkestrası'nı kurdu. Anadolu pop müziğinin önde gelen isimlerinden biriydi artık. "Kara Kuzu", "Deniz Üstü Köpürür" ve "Garip" adlı 45'liklerle ödüller aldı. 

"Aldırma Gönül" ve "Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz" adlı eserleri satış rekorları kırdı. Altın Plak başta olmak üzere, 250 kadar ödül kazandı.

1980'lerde Edip Akbayram için zor yıllar başlamıştı. 1981-88 arasında bestelerinin TRT'de çalınması yasaklandı. 

Ama 1990'ların ortasından “Türküler Yanmaz” albümüyle yeni bir çıkış yaptı. Çizgisinde sapmadan yürümeye devam ediyordu. Albümünü Sivas Katliamı'nda kaybettiklerimize ithaf etti. 

Cengiz Semercioğlu’nun, “Alevi misin,” sorusuna, ” Değilim,” diye cevap verdikten sonra, Hacı Bektaşı-ı Velinin, hayat felsefesiyle devam etti: "Benim kabem insandır." Kabesi insandı ama kendisi de insandı. 

Lisedeyken okuduğu bir cümlenin etkisinde kalmıştı. “Eline, beline, diline sahip ol.” Araştırdı bu cümle kime ait diye. “Bu Alevilerin felsefesi,” dediler. Ondan sonra da bunu yaşam felsefesi olarak kabul etti. Elbette uyguladı da.

Tüm ülkeye şarkı söylüyor, tüm ülke için şiirler yazıyordu. Herkesin inancına saygılıydı. Demokrasinin kuralı da buydu. “Bu felsefeyi tüm insanlar içinde hissetse, ötekileştirme olmaz. Bireysel ve sanatsal kavga olmaz," diye düşündü hep.

Dil, Din, renk, ırk ayrımı yapmayan, insanca bütün canlıların mutlu olduğu, doğayı, hayvanı seven bir toplum istiyordu. Ağır geliyordu hayat, ona. Dedi ki; 

 

Öyle ağırım ki kendime,

Sen benden gittin gideli.

Tenim küs olmuş tenime,

Sen benden gittin gideli.

Ve gitti Edip, dün gece. Ardında bir yığın hayran ve bir yığın insan bırakarak.

ÇÜNKÜ KABESİ İNSAN OLAN BİR İNSANDI.

• GÜLE GÜLE DİP KARDEŞİM.

 

 



Anahtar Kelimeler: İfral TURGUT yazdı/
1

“NÖBET, İCAP VE FAZLA MESAİ ÖDEMELERİNDE AKSAMA YOK”

2

CEYHAN’A İSMET İNÖNÜ KENT MEYDANI

3

TÜRK LEZZETLERİNİ USTALARINDAN ÖĞRENİYORLAR

4

FAZIL SAY’IN 50. SANAT YILI

5

“EMEĞİMİZE, HAKLARIMIZA, GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ!”