Tarih: 01.09.2024 20:17

İfral TURGUT Yazdı/MAY’IN MARATONU: DÜNYA BARIŞ GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN

Facebook Twitter Linked-in

Dün Dünya Barış Günü dolayısıyla, “Barış Çanı” başlıklı bir yazı paylaşmış, Japon çocuklarının, dünya barışına nasıl bir katkı sağladığını anlatmıştım. Şimdi de bir kadının tek başına neler yaptığını anlatmaya çalışacağım.

Adı May El-Khalil. Lübnanlı bir maraton koşucusu. Bir koşu sırasında kendisine bir otobüs çarptı ve tam iki yıl   komada kaldı. 36 ameliyat geçirdi. Hayatta kalması mucizeydi. Herkese sürekli aynı soruyu soruyordu. “Maraton koşabilecek miyim ?”

Hastaneden çıktığında gerçek belliydi, koşamayacaktı. Düşündü, “Maratonun koşucusu olamazsam, yapanı olurum,” dedi. 

Büyük beyinler, büyük düşünür. Maraton organize edecekti. Dünyanın farklı yerlerinden koşucuları, ülke içinde savaşan, birbirinden nefret eden grupları, birbirini öldürenleri. Lübnan gibi bir savaş ülkesine barış için birlikte koşmaya davet etti. Hem de 42 kilometre.

İki yıl boyunca kocasıyla tüm ülkeyi gezdi, köylere kadar girdi. Politikacılara, imam ve papazlara, belediye başkanlarına, derneklere, ev hanımlarına, hatta başbakana bile ulaştı. Kimse kayıtsız kalamadı bu anlamlı çabaya. Birlikte ve ortak yaşama arzusu ilk maratonu doğurdu.

Yıl, 2003. 49 farklı milletten 6.000 koşucu katılmıştı maratona. Silah, yıllar sonra, ilk kez değişim ve barış maratonunu başlatmak için patladı.

Yıl, 2005. Lübnan Başbakanı suikasta uğradı. Ülke kaos içindeydi. May durmadı, “5 Kilometre Birlikte Koşuyoruz” koşusunu organize etti. Bu kez 60.000 kişi katıldı beyaz tişörtleriyle, slogansız, siyasetsiz…

2006-2009 arası Lübnan için zor yıllardı. Suikastlar, iç savaş, kardeş cinayetleri. Ülke bölünmeye yüz tutmuştu, parlamento istila edildi. Bir yıl boyunca ülkede başbakan ve cumhurbaşkanı yoktu. Tek bir şey aksamadan devam etti: May’in Maratonu. Muhalefetle ülkeyi yönetenlerin tek ortak noktası vardı. May’in maratonunda koşmak 

Yıllar geçti. Kimler katılmadı ki koşuya? Gençler, yaşlılar, engelliler, zihinsel engelliler, görme engelliler, amatör koşucular, hatta kucağında bebeğiyle anneler. Son etkinliklerinden biri de kadınları güçlendirmek için bir “Kadınlar Maratonu” düzenlemek oldu. Ülkenin first-lady’si bile katıldı. Onlar artık “Beyrut Maraton Derneğiydi.”

May’in maratonu şimdi Orta Doğu’nun en büyük koşu organizasyonu. Dünyaya umut ve yardımlaşma aşılıyorlar.

Bir otobüsün altında kalan koşucu, kendisini eve hapsetmek ve hayata küsmek yerine dünyayı değiştirecek bir dönüşümü başlatmıştı.

Barış, her fırsatta birbirine gol atmayı amaçlayan, her olaydan kendisine ve partisine rant devşiren siyasilerin değil, iyi niyetli çabaların sürekliliğinin ve birlikteliğinin sonucudur. Sıkılmış yumruklar ve gıcırdayan dişlerle barış yapılmaz. Ve May El-Khalil’e göre barış 100 metre koşusu değil, bir maraton; dünyanın en zor, aynı zamanda da en kolayı işiydi 

Tarih barışı getirenlerle, savaşı bitirenleri altın harflerle yazarken, savaş çıkaranlara kapkara sayfalar ayırır

Martin Luther King, “Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik ama bir arada kardeşçe yaşamayı unuttu,” demişti. Yalan mı?

Zaman zaman ümitsizlik yaşasak da, kısa vadede ufukta görünmese de, herkese barış ve mutluluk dolu yıllar diliyorum. 

MAY BİZE, ”BÜYÜK YA DA KÜÇÜK, ÖNEMLİ, YA DA ÖNEMSİZ, HERKESİN YAPABİLECEĞİ BİR ŞEYLER VARDIR,” MESAJINI VERMEDİ Mİ?

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —