“İKTİDAR KENDİ İÇİNDEKİ FETÖ’CÜLERİ TEMİZLESİN”

Adana(Ulus)--AKP iktidarının OHAL kapsamında çıkardığı kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) açığa alıp görevinden uzaklaştırdığı KESK’e bağlı Eğitim Sen’li eğitim emekçilerinin süresiz olarak başlattığı “Öğretmenime Dokunma” eylemine Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Örgütü ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Çukurova Şubesi yaptıkları basın açıklamalarıyla destek verdiler.
CHP İl Başkanı Ayhan Barut yaptığı açıklamada, AKP iktidarının darbe girişimi sonrasında demokrasiye sığınmak yerine ülke genelinde OHAL ilan ederek halk iradesinin tecelli ettiği TBMM’yi devre dışı bıraktığını kaydetti.
AKP’nin 7 Haziran seçimleri öncesinde “OHAL kalktı, baskılar bitti. Köyümde özgürce yaşıyorum. Onlar konuşur AK Parti yapar” diyerek oy istediğini anımsatan Barut, “AKP, bugün Türkiye’nin tamamını OHAL bölgesine çevirme başarısını göstermiştir. Çıkardığı kanun hükmünde kararnamelerle, kamu kurumlarında görev yapan binlerce kişiyi görevinden uzaklaştıran, binlercesini ihraç eden, ülkeyi yarı açık cezaevine dönüştüren AKP iktidarı, muhalif kimlikli kamu çalışanlarını da FETÖ yaftası yapıştırarak kamudan tasfiye etmeye çalışıyor” dedi.
Laik ve bilimsel eğitim için mücadele veren Eğitim Sen üyesi öğretmenlerin de AKP’nin hasmane tutumundan nasibini aldığını ifade eden Barut, “İktidarda olduğu dönemde devletteki FETÖ örgütlenmesine göz yuman, hatta destekleyen AKP, önce kendi bünyesindeki FETÖ’cüleri temizlemeli, onlardan hesap sormalıdır. Çünkü 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminden de, FETÖ’nün ülkeye verdiği zararlardan da AKP’nin içindeki FETÖ’cüler birinci derecede sorumludur” diye konuştu.
“OHAL MUHALİFLERİ SUSTURMAK İÇİN KULLANILIYOR”
İktidarın OHAL’i muhalifleri sindirmek ve susturmak için kullandığını belirten Barut, OHAL uygulamalarının AKP’nin sivil darbesine dönüştüğünü ve bu uygulamaların Türkiye’yi çağdaş medeniyetler hedefinden uzaklaştırdığını vurguladı.
Barut, “Türkiye’nin OHAL’e değil, daha çok demokrasiye ihtiyacı var. CHP olarak haksız ve hukuka aykırı biçimde görevinden uzaklaştırılan, laik, bilimsel eğitimi savunan eğitim emekçilerinin haklı mücadelesinde yanınızdayız. AKP iktidarına bir kez daha sesleniyoruz, OHAL’e son verin. İhtiyacımız olan tek şey daha çok demokrasi, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi ve adalettir” şeklinde konuştu.
ÇYDD Çukurova Şube Başkanı Sibel Özgümüş de, FETÖ’yle bağlantılı oldukları iddiasıyla demokratik kitle örgütlerine, özgür basın kuruluşlarına ve basın çalışanlarına yönelik yapılan baskıların ve hukuksuzlukların, laik, demokrat muhalif kesimi tasfiye etmeye yönelik uygulamalar olduğunu söyledi.
Siyasal iktidarın, OHAL öncesi MEB’in bütün görev ve yetkilerini Maarif Vakfı’na devretme yönünde hazırlık yaptığını anımsatan Özgümüş, “OHAL uygulamaları, bütün demokratik öğeler yok edildikten sonra eğitim sisteminin Maarif Vakfı’na çöpsüz üzüm gibi teslim edileceği kaygımızı da çoğaltmaktadır” diye konuştu.
Eğitim sisteminde yapılan değişikliklerin “dindar ve kindar nesiller” yetiştirmeye odaklandığını belirten Özgümüş, bu uygulamaların iktidarın gerçek niyetini ortaya koyduğunu söyledi.
“OHAL KALKMALI, CADI AVI SON BULMALI”
Özgümüş, “Artık çocuklarımıza ‘din eğitimi’ adı altında ‘Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı’ aşılamaktan vazgeçilmeli, aynı zamanda evrensel değerler olan Cumhuriyet’in laik, demokratik, bilimsel, karma eğitim ilkeleri kararlılıkla yaşama geçirilmelidir. KHK’lerle hukuki olmayan gerekçelerle binlerce öğretmeni görevlerinden uzaklaştırmak, sosyal hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmaz. Açığa alınan öğretmenlerimizin öğrencilerine kavuşması ve bu cadı avının son bulmasını talep ediyoruz. OHAL’in kaldırılması ve KHK’ların iptal edilmesini istiyoruz' diye konuştu.
Basın açıklamalarının ardından katılımcılar oturma eylemi yaptı.