“İnönü, toplumun önünde bir liderdi”
“İnönü, toplumun önünde bir liderdi”
Türk siyasi yaşamına ilkeli, kararlı tavrı ve nezaketiyle damga vuran SHP eski Genel Başkanlarından, Başbakan Yardımcılarından bilim insanı Erdal İnönü, ölümünün 6. yıldönümünde Adana’da düzenlenen bir etkinlikle anıldı.
CHP Çukurova İlçe Örgütü, 31 Ekim 2007 tarihinde aramızdann ayrılan SHP Genel Başkanlarından Prof. Dr. Erdal İnönü anısına, bir panel düzenledi. Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü ile yakın çalışma arkadaşları, Burhan Şenatalar, Güneş Gürseler, Uğur Büke ve Halit Toraman’ın konuşmacı olarak katıldığı panelde, İnönü çeşitli yönleriyle anlatıldı. Çukurova İlçesi’ndeki Hayal Balo Salonu’nda yapılan etkinliğe CHP İl Başkanı Orhan Sümer, Çukurova Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan, CHP Çukurova İlçe Başkanı Haşmet Biçer, il ve ilçe yöneticileri, belediye başkan aday adayları ile çok sayıda partili katıldı.
CHP İl Başkanı Orhan Sümer, 12 Eylül darbesi sonrası solun toparlanması konusunda büyük emeği ve mücadelesi bulunan eski genel başkanları Erdal İnönü’nün tüm kesimlerin sevgi ve saygısını kazandığını dile getirdi. Sümer, Erdal İnönü’nün, 1983’te, başta üniversitede olmak üzere bütün görevlerinden ayrılarak, Sosyal Demokrat Halkçı Parti’nin (SODEP) ilk genel başkanı olduğunu, daha sonra SODEP’in Halkçı Parti ile birleşerek, Sosyal Demokrasi Partisi’nin başına geçerek, 1989 yerel seçimlerinde büyük başarı elde edildiğini belirtti. Sümer, “Önümüzdeki yerel seçimlerde biz de genel başkanımız Erdal İnönü’nün başarısını yakalamak zorundayız” dedi.
CHP Çukurova İlçe Başkanı Haşmet Biçer de, Türkiye Cumhuriyeti’nin insanlık tarihinde çağdaşlaşma yolunda bir ülkü, bitmek bilmeyen bir öykü, ümmetten ulus yaratan bir destanın adı olduğunu vurguladı. Büyük Önder Atatürk’ün, Cumhuriyetin yüksek karakterli insanlar tarafından kurulduğunu ve yaşatılacağı yönündeki sözlerine atıfta bulunan Biçer, “Bugün burada saygıyla andığımız eski genel başkanımız Sayın Erdal İnönü de, Büyük Atatürk’ün söylediği gibi yüksek karakterli, yüksek seciyeli bir insan, bir liderdi” dedi.
ADANA ANISI
Daha sonra kürsüye gelen Sevinç İnönü de, konuşmasına, eşi Erdal İnönü’nün Adana anılarını anlatarak başladı. Eşi Erdal İnönü’nün bir gün Adana’da kendisine hediye edilen bir tek meyveden çok çeşit elde edilmiş ürünler getirdiğini belirten Sevinç İnönü, eşiyle ilgili fıkralaştırılmış kitapların bazılarının gerçeği yansıttığını bazılarının ise abartıldığını kaydetti. İnönü, daha sonra şöyle devam etti:
“Erdal bey bir gün Trabzon’da üniversiteyi ziyaret etmiş. Daha sonra KTÜ Rektörlüğü kendisine bir lokantada yemek vermiş. Yemek yerlerken, karşı masadan iki kişi sürekli kendilerine bakıyor ve aralarında konuşuyorlarmış. Bunun önce bir tesadüf olduğunu düşenen Erdal İnönü, daha sonra masadan birinin yanına gelmesiyle böyle olmadığını anlamış. Masaya gelen kişi, ‘Siz Erdal İnönü müsünüz? Arkadaşımla bunu tartışıyoruz’ demiş. Erdal da ‘evet ta kendisiyim’ diye yanıt verince, o kişi, ‘Haa kurban olayım, tıpkı babası bir bıyığı eksik’ demiş”
Sevinç İnönü, çeşitli çevreler tarafından, kendilerinin ‘yalnız insanlar’ olarak lanse edildiğini belirterek, bunun doğru olmadığını kaydetti. İnönü, “İşte, aradan geçen 6 yıl sonra, Erdal burada anılıyor. Demek ki bizler yalnız değilmişiz, hiçbir zaman da olmadık” dedi.
KENDİ EMEĞİNE, GÜCÜNE GÜVENMEK
Sevinç İnönü, eşiyle yaşadıkları bir anıyı da şöyle anlattı:
“İlk evlilik yıllarımızdı. Bir gün eşimle ABD’ye gittik. Bir üniversiteye konuk olacaktık. Gittiğimiz üniversitede bir sınav varmış. Bizim, kim olduğumuzu bilmeden, hemen bizi sınava seviye sınavına almak istediler. Eşim, ‘biz hazır değiliz’ dese de, görevliler işlemimizi yaptı, sınav salonuna girdik. Ben, ‘Erdal senin yanına oturayım, senden kopya çekerim’ deyince, Erdal gitti bir başka sıraya oturdu. Tabi ben biraz bozuldum. Sınav kağıtlarını doldurup verdik. Orada, sınav sonuçlarını hemen bildiriyorlardı. Görevli, elindeki soru-yanıt cetveliyle Erdal’ın sonuçlarına baktı, yüz üzerinden 85 gibi bir oran söyledi. Sonra benim sınav sonuçlarına baktı ve daha da şaşırdı. Benimki yüz üzerinden 90’dı. Ve sonra bize ‘hani sizler hazır değildiniz’ diye, şaşkın bir ifade kullandı. Erdal, benim sınav sonuçlarını görünce, ‘bak benden kopya çeksen, yüz üzerinden 85 alacaktın. Demek ki, kopya çekmek iyi bir şey değilmiş’ dedi. Yani bana, her zaman insanın kendi emeğinle, gücünle uğraş demek istemişti”
İNÖNÜ TOPLUMUN HATTA PARTİSİNİN ÖNÜNDE BİR LİDERDİ
Yakın çalışma arkadaşı eski CHP Parti Meclisi Üyesi Burhan Şenatalar ise, sadece kendilerinin değil, bütün herkesin Erdal İnönü’nden çok şey öğrendiklerini söyledi. Bugün burada, Erdal İnönü’nün kendilerine ışık tutacağı düşüncesinden yola çıkarak toplandıklarını kaydeden Burhan Şenatalar, İnönü’nün siyasi yaşamından kesitler sundu. Bugün Türkiye’nin en büyük sorununun demokrasi ve demokratikleşme ya da demokratikleşememe sorunu olduğunu dile getiren Burhan Şenatalar, “Erdal İnönü, zamanının, toplumun ve hatta partisinin ilerisinde bir liderdi. Oysa bugün toplumun gerisinde bir başbakan var. Bakın bugün Türkiye’de Alevilerin de, asgari ücretle çalışan işçinin de, ev kadınının da Kürtlerin de en büyük sorunu demokratikleşmeyle ilgilidir. Erdal Bey, bundan 20 yıl önce Kürt sorununa geniş yelpazeden bakan, çözüm üreten bir liderdi. Bugünkü başbakan ve arkadaşlarına göre demokrasi eşittir, sandıktır. Bu çok sakıncalı bir anlayıştır. İşte bunun içindir ki, ülkemizde demokratikleşme gecikiyor. Demokrasi sadece sandık değildir. Demokrasi aynı zamanda temel hak ve hürriyettir. Demokrasi bir kurallar bütünüdür. Ve daha önemlisi demokrasi kültürüne sahip olmaktır. İşte, Erdal İnönü, demokrasi kültürünü benimsemiş, bunu bütün kurallarıyla uygulayan bir liderdi. Hepimiz ondan çok şey öğrendik” diye konuştu.
DEĞERİNİ, BU TOPLUM BU PARTİ ANLADI MI?
Erdal İnönü’nün yüksek değerlere sahip bir insan, bir lider olduğunu kaydeden Burhan Şenatalar, “Acaba bu yüksek değerlere sahip insanın değerini bu toplum, bu parti anladı mı? Buna samimi olarak evet diyemiyorum. Olağanüstü kongrelerle başkanlık yarışları. 4 yılda 4 olağanüstü kurultay. Sizlere soruyorum, bu kadarı fazla değil miydi?” dedi.
İLK İHANETE UĞRAYAN ERDAL İNÖNÜ OLMUŞTUR
Türkiye Barolar Birliği eski genel sekreteri, İnönü’nün yakın çalışma arkadaşı Güneş Gürseler de, CHP Çukurova İlçe Örgütü’ne böyle bir etkinlik düzenlediği için teşekkür etti. Gürseler, “Ölüm, fiziki olarak yok olmaktır. Ama asıl ölüm, öldükten sonra unutulmaktır. Demek ki, Erdal İnönü, unutulmamış. CHP Adana örgütleri İnönü’yü anarak, O’nun daha uzun yıllar yaşayacağını göstermiştir” dedi.
Erdal İnönü’nün 12 Eylül sonrası, solun, sosyaldemokrasinin birleşmesi yönünde büyük emeği ve mücadelesi bulunduğunu aktaran Güneş Gürseler, İnönü’nün çok önem verdiği Anayol iktidarı gerçekleşmiş olsa idi, Türkiye’nin bugün Araplaşma yolunda olmayacağını savundu. Gürseler, İnönü’nün siyasetin hırssız da hırsızlık yapmadan da yapılacağını kanıtladığını belirterek, “İnönü, tüm seçimlerde önseçimi bir kural haline getirmişti. Türk siyasi tarihi, kadın kotasını O’nunla tanıdı. 1994 seçimlerinde, Doğu ve Güneydoğu’ndan Kürt kökenli politikacıları SHP’den Meclis’e taşıdı. Ama ihanete de uğrayan Erdal Bey olmuştur” dedi.
TÜRKİYE’NİN BUGÜNKÜ HALİ, İNÖNÜ’YE OLAĞANÜSTÜ KONGRE YAŞATINLARDIR
Eski SHP Parti Meclisi Üyesi Halit Toraman da, siyasette ahde vefanın çok önemli olduğunu, bunu bugün burada Erdal İnönü’yü anmakla görmekten mutlu olduğunu söyledi. Siyasi yaşamında Erdal İnönü’ye 4., 5. kademede yakın olduğunu anlatan Halit Toraman, “Bizler kendisini bütün görevlerinden ayrılarak, solu, sosyaldemokrasiyi birleştirmesi için zorladık, siyasetin içine çektik. Ben İsmet Paşa’yla da çalıştım. Ama Erdal Bey en demokrat, en hoşgörülü bir liderdi. Erdal Bey de, babası gibi olağanüstü bir dönemde geldi. Avrupai bir siyaseti bizim Anadolu insanı anlamadı. Genel Başkan olduktan sonra her yıl olağanüstü kongrelerle uğraştı. Eğer, bugün Türkiye bugün bu noktadaysa, bu eserin gerçek sahipleri, Erdal Bey’e olağanüstü kongre yaşatınlarındır. Bugün yine bakıyoruz, bu insanlar, hiçbir şey olmamış gibi siyaset sahnesinin içindeler. Beni mutlu eden, Adana’dan 6 yıl sonra, Erdal Beyi anmak için böyle bir etkinlik düzenlenmesi. İşte bir insanın bırakılabileceği en büyük miras budur” şeklinde konuştu.
Eski Vali, İnönü’nün danışmanlarından Uğur Büke de, Erdal İnönü’yü huzurlu köşesinden zorla siyasete soktuklarını anlatarak, “10 yıl boyunca etmediğimizi bırakmamışız. 10 yıl sonra kendisi giderken, bu sefer gitme dedik. Erdal Bey öyle bir liderdi ki, kelimeler yetmez. Ben siyasete girdiğimde, arkadaşlarla partinin bir odasında toplanmıştık. Genel Başkanın geleceğini söylediler. Bende ki genel başkan algısı, şaşaalı, etrafı korumalarla çevrili bir genel başkan. Bir süre sonra, oturduğumuz kapıya vuruldu, açılan kapıdan bir baş uzandı ve ‘gelebilir miyim!’ diye sordu. İşte o zaman benim Erdal Bey’le yolculuğum başladı. Erdal Bey, solun en güç döneminde siyasete çağrıldı. Çağıranlar kimlerdi, bizlerdik. Yani CHP’liler. 12 Eylül sonrası açılması yasak olan CHP, Erdal İnönü sayesinde açılmıştır. Ben kendisinin Başbakan Yardımcılığı döneminde yardımcısıydım. O dönemde partilerin açılması için Meclis komisyonlarında toplantı var. Hükümeti temsilen bir bakanın da komisyonda bulunması gerekiyor. Beni aradılar, o sırada Erdal Bey, Bakanlar Kurulu toplantısında. Önce karar veremedim. Sonra Bakanlar Kurulu Toplantı Salonu’na girdim ve Erdal Bey’e durumu anlattım. Bana, İbrahim Bey’e (Tez) söyle, komisyona gitsin dedi. CHP işte böyle açıldı. Yani biler sayesinde açıldı. Erdal Bey anısına, kendisine karşı, muhalif olan makam şoförü de, ofisindeki diğer çalışanlar da, görevliler de her yıl İnönü anısına yemek düzenlerler. Benim burada küçük bir sitemim olacak. CHP Genel Merkezi, bırakın böyle bir etkinliği, anmayı, küçük bir mesaj dahi yayınlayamaz mı” dedi.
Etkinlik, daha sonra katılımcılara plaketler verilmesiyle sona erdi.