Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2021 Ekim Ayı Raporu’nu açıkladı. Raporda gelecek döneme ilişkin beklenti pozitif tarafta ancak eşiğin hemen üzerinde görünüyor. Güven Endeksi ekim ayında negatif seviyede devam ederken, Hazır Beton Endeksi faaliyetteki yükselme ile birlikte yukarı yönlü hareket etti.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koyuyor.İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biri.
THBB, her ay merakla beklenen Hazır Beton Endeksi’nin 2021 Ekim Ayı Raporu’nu açıkladı. Rapora göre, gelecek döneme ilişkin beklenti pozitif tarafta ancak eşiğin hemen üzerinde görünmektedir. Güven Endeksi ekim ayında negatif seviyede devam ederken, Hazır Beton Endeksi faaliyetteki yükselme ile birlikte yukarı yönlü hareket etmiştir. Ağustos, eylül ve ekim aylarında inşaat faaliyetlerinin hareketliliğini korumaya devam etmesi dikkat çekici.
Geçen yılın aynı ayına göre baktığımızda ise ekim ayında faaliyet hariç bütün endekslerde bir artış görülmektedir. Faaliyette görülen gerilemenin de sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Beklenti Endeksi’ndeki yükseliş, sektörün önümüzdeki dönemde pozitif bir beklenti içinde olduğunu göstermektedir. Güven Endeksi’nde bir yükselme görülse de endeksin hâlen eşik seviyenin altında kaldığı unutulmamalı.
“İpotekli konut satışları üzerinden gelecek olan talebin istenilen seviyeye gelmesi için öncelikle piyasa faizinin de düşmesi gerekmektedir.”
Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Merkez Bankası’nın 23 Eylül’de politika faizindeki 100 puanlık indirimi sonrasında piyasa faizinde bir gerileme meydana gelmemiştir. İnşaat sektörü açısından faiz, diğer sektörlere kıyasla çok daha önemli görünmektedir. İpotekli konut satışları üzerinden gelecek olan talebin istenilen seviyeye gelmesi için öncelikle piyasa faizinin de düşmesi gerekmektedir.” diye konuştu.
Merkez Bankasının, risk primi, döviz kuru gibi göstergelerde yaşanan yükselmeyi göze alarak verdiği faiz indirimi kararı sonrasında bankacılık kesiminin alınan bu kararı piyasaya yansıtmasını beklediklerini belirten Yavuz Işık, “21 Ekim’de yapılan 200 baz puanlık faiz indirimi kararından sonra yapılan açıklamada “yıl sonuna kadar faiz indirimi için sınırlı bir alan kaldı” denmiştir ki bu söylemden önümüzdeki 2 ayda faiz indirimine devam edilebileceği ancak bunun hızının daha düşük olacağı sonucu çıkmaktadır. Bu yönüyle bu faiz indirimlerinin piyasaya yansımaması durumunda, yılın geri kalan kısmında alınacak aksiyonların da etkisi olmayacaktır.” dedi.