“İYİ HEKİMLİK KIRMIZIÇİZGİMİZ”

Adana Tabip Odası, Dr. Gürsel Özgür anısına “Savaş ve göç: İnsan Hakları, İhlalleri ve Çözüm Yolları” Söyleşisi düzenledi. Söyleşiye İHD Onursal Başkanı Akın Birdal ve İTO YKÜ Prof. Dr. Okan Toygar konuşmacı olarak katıldı.

Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu tarafından düzenlenen söyleşide; savaşların ve göçlerin yarattığı insani krizler, demokrasi ve adalet masaya yatırıldı.

Moderatörlüğünü Uzm. Dr. Fatma Menteş’in yaptığı, Merhum Uzm. Dr. Gürsel Özgür’ün yakınları, hekim ve sağlık çalışanlarının katıldığı söyleşinin açılış konuşmasını yapan Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Gastroenteroloji Uzmanı meslektaşımız, dostumuz Çukurova’nın değerli doktoru, Tabip Odamızın değerlerinin savunucusu Uzm. Dr. Gürsel Özgür’ü aramızdan ayrılışının ikinci yılında sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz. ‘İyi hekimlik’ bizim gibi onun kırmızı çizgisiydi. Ruhu şad olsun. Bugün Ortadoğu’daki artan insan hakları ihlalleri ve Türkiye’deki göçmenlerin karşılaştığı zorlukları, savaşların toplumlar üzerindeki yıkıcı etkilerini ve sağlık çalışanlarının insan hakları mücadelesindeki kritik rollerini masaya yatıracağız. Adana Tabip Odası olarak bu tür etkinliklerimizi sürdüreceğiz. Katılımınız için sizlere ve değerli konuşmacılarımıza çok teşekkür ediyorum.” dedi.

"BARIŞ VARSA DEMOKRASİ, DEMOKRASİ VARSA ADALET VARDIR"

İnsan Hakları Derneği (İHD) Onursal Başkanı Akın Birdal, barış, demokrasi ve adalet arasındaki kopmaz bağı vurgulayarak, savaşların, göçlerin ve insan hakları ihlallerinin temel nedenlerini totaliter rejimler, darbeler ve baskıcı uygulamalar olarak tanımladı. "Hala gerçekleri görmek istemeyenler var. Barış olmadan demokrasi, demokrasi olmadan adalet mümkün değildir" diyerek, çözüm için uluslararası işbirliğinin önemine dikkat çekti.

"İNSANİ KRİZLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

Savaşların, göçlerin ve doğal felaketlerin yarattığı insani krizlerin sağlık hizmetlerinde ciddi sorunlara yol açtığını belirten Prof. Dr. Okan Toygar, ise konuşmasında “Türkiye’deki sağlık sistemindeki zayıflamalar; meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin çalışmalarını daha önemli hale getirmiştir. Ayrıca savaşlar sadece fiziksel yıkım değil, aynı zamanda insan onurunun kaybı anlamına gelmektedir. Zorunlu göçler sadece yer değiştirme değil, aynı zamanda kültürel değerlerden, anılardan ve onurlardan kopuş anlamına da gelir.” diye konuştu.