Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Kadın Koordinasyon Kurulu tarafından Kadın Kurultayı düzenlendi.Kadın Kurultayı’nda ‘Siyasette Kadının Yeri’ konulu sunum yapan CHP Adana Milletvekili Adayı Müzeyyen Şevkin, kadınların Türkiye’de 1934 yılında Fransa, İsviçre, Yunanistan gibi pek çok Avrupa ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkı elde etmesine rağmen bugün TBMM’nde 550 milletvekilinden sadece 77’sinin kadın olduğunu söyledi. Şevkin, “Türkiye’de sadece bir kadın vali var. 801 kaymakamdan 13’ü kadın, 464 vali yardımcısından 10’u kadın, Türk Dışişleri’nde 111 büyükelçiden 11’i kadın” diye konuştu.
Dünyadaki 193 ülkeden sadece 19’unun kadınlar tarafından yönetildiğini söyleyen Şevkin, “Kadın siyasette simgesel olarak var edilmeye çalışılıyor” dedi.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 135 ülkede yaptığı çalışma sonrası yayınladığı rapora göre siyasi yetkilendirme temelinde Türkiye’nin kadın milletvekili oranı açısından 82. sırada, kadın bakan açısından 99. ve son 50 yıl içerisindeki kadın devlet/hükümet başkanınca yönetilme süresi açısından da 26. Sırada olduğuna işaret eden Dr. Şevkin, aynı raporda Türkiye’nin ekonomik katılım ve fırsat eşitliği açısından 132. sıraya gerilediğini vurguladı. Şevkin, “Türkiye, kadın parlamenter, üst düzey memur ve yönetici oranına bakıldığında 110. sırada yer alıyor. Kadınlar, gelenek-görenekçi yapı, toplum baskısı, ataerkil yapı nedeni ile siyasette var olamıyor. Ailenin namusu olarak kabul edilen kadının toplumun önünde olmaması gerektiğine inanılıyor. Kadına biçilen rol gereği ister çalışsın ister ev kadını olsun belli bir saatten sonra evde olması gereken çoluğuna çocuğuna bakan, yemek pişiren, ev işleri ile uğraşan dolayısı ile politikaya zaman ayıramayan olarak bakılıyor” şeklinde konuştu.
“MÜCADELE TOPLUMA YAYILMALI”
Siyasette daha çok kadının var olabilmesi için kadın-erkek eşitliğinin gerçekleştirilmesinde sadece bireysel değil, toplumsal bilinç ve kararlılığa gereksinim olduğunu söyleyen Dr. Şevkin, “Bu konuda kişisel çabaların dışında örgütlü bir bilgilenme, bilinçlenme ve kararlılık yaratmak gereklidir. Uluslararası toplum ve örgütler, devletler, medya, eğitim kurumları ve kadın-erkek tüm bireyler sorumluluk almalıdır” ifadelerini kullandı.