Adana Baro Başkanı Avukat Mengücek Gazi Çıtırık, kadının insan haklarının eksiksiz yaşama geçmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının, Meclis’te ve tüm karar mekanizmalarında eşit temsil ve eşit katılımla mümkün olduğunu söyledi.
'Kadınsız demokrasi olmaz, kadınsız hukuk olmaz, kadınsız kalkınma olmaz. Kısacası kadın olmadan bir şeyler hep eksik kalır. “ diyen Baro Başkanı Avukat Çıtırık, kadınların toplumda kendileriyle ilgili, kendi kararlarıyla ilgili, toplumun sorunlarıyla ilgili söz sahibi olmaları yönünde adımlar atması gerektiğini ifade etti.
Baro olarak 6 Mart 2014 Perşembe günü, Temsilde Kadın konulu bir panele ev sahipliği yapacaklarını belirten Çıtırık, Panelin ilk oturumunda; Dr. Arzu Çerkezoğlu (DİSK Genel Sekreteri), Mehtap Karaburçak Tuzcu (Kırşehir Baro Başkanı), Gülcün Ulutürk ‘(Adana Şehir Plancıları Odası Başkanı) “Meslek Kuruluşlarında Kadın Temsili”, ikinci oturumda; CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka, Eski Devlet Bakanı İmren Aykut ve BDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Av. Pınar Akdemir “Siyasette Kadın Temsili” konusunda görüşlerini aktaracaklarını kaydetti.
Türk kadınının, Cumhuriyet ile hak ettiği gerçek kimliğine kavuştuğunu belirten Avukat Çıtırık, şöyle konuştu:
“ Kadınlarımızın parlamentoda temsil oranı yüzde 14'tür. Dünyada kabul edilen 190 devlet arasında temsil oranı sıralamasında ise 88. sıradayız. Yerel yönetimlerde Türkiye'nin 3379 il genel meclis üyesi var, bunların sadece 110'u kadındır. İl, ilçe, belde belediye başkanlıklarının toplamı 2948 olup, 27'si kadın, 16 Büyükşehir Belediyesi'nde ise hiç kadın başkan yok.
Kadınlarımızın, bedeni, giyim tarzı, özel yaşamı üzerinden bir siyaset anlayışı artık son bulmalıdır. Siyaseti kadınlara kapalı bir kurum haline dönüştürmekten kaçınmalıyız. Kadınları bu manada bir oy potansiyeli olarak görmemek gerekir. Eğitimden, çalışma hayatına toplumun tüm katmanlarında kadın olmalıdır ve olacaktır. Adana Barosu olarak bu düşünceyi kendi kurul ve komisyonlarımızda uygulamakta olduğumuz için mutluyuz. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, eşdeğer işlerde çalışan kadınlar, erkeklerin ancak yüzde 46'sı kadar ücret almaktadır.
Türkiye ekonomisinin son on yılda yakaladığı hızlı büyüme oranlarının, istihdama özellikle ise kadın istihdamına aynı ölçüde yansımadığı görülmektedir. Yine TÜİK'in son olarak yayınladığı Temmuz 2013 verilerine göre, Türkiye genelinde kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 31,6 olarak gerçekleşti. Yani çalışma yaşındaki her yüz kadından 31'i istihdam edilmektedir. Kadınların yüzde 19'u okuma yazma bilmemektedir. Sağlık ve sosyal güvenceleri bulunmamaktadır.
Türkiye 2013 yılında;
Demokrasinin temel kriteri olan kadın erkek eşitliğinde en gerilerdedir. 136 ülke arasında 120. Sırada. Ülkemizde kadına şiddet, kadın cinayetleri sayısı her gün artıyor. Çocuk gelinler sorunu geleceği karartmaya devam ediyor. Kadın istihdamı giderek düşüyor. Devlet eliyle evlilik ve en az üç çocuk için maddi destek politikası sürüyor. Kadın sadece ailenin bir unsuru olarak görülüp BİREY olarak dikkate alınmadıkça, yasada eşitlik olsa da, yaşama geçirilemiyor. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1935 yılında yaptığı konuşmada:
'Türk kadını bu sefer de milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medeni memleketlerin birçoğunda kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadının elindedir ve Türk kadını onu yetki ve liyakatla kullanacaktır.' diyerek Ulusal Kurtuluş Savaşı'na her türlü katkısını koyan Türk kadınının, Cumhuriyet rejiminde de önemli görevlerin üstesinden geleceğine olan inancını ortaya koymuştur.
Kadınlarımızın, çağdaş demokrasilerdeki gibi daha yüksek oranlarda temsil edilebildiği bir Türkiye istiyoruz”