Adı MİKROFON. O gözlerinin perdesi kalktığı günden itibaren kaçak kaçak gidip geldiği Radyo Başkent’e yerleşti. Evinde de kedileri olan ve kedileri çok seven Yayın Yönetmeni Sema Erdoğan O’na MİKROFON adını verdi. Bir radyoda yaşayacak kedi için daha güzel bir isim olamazdı. Radyo ekibine de kendini sevdiren MİKROFON kısa sürede yerini sağlamlaştırdı. Türkiye radyolarının tek kadrolu kedisi olarak anılmaya başladı. MİKROFON bugün 14 yaşında. Sahibi ona gözü gibi bakıyor. Yediği önünde yemediği arkasında. Düzenli olarak aşılarını yaptırıyor. Radyo ekibinde 14 yılda değişiklikler olsa da Sema Erdoğan’dan sonra kadronun en eskisi. Çok sıcakkanlı bir kedi MİKROFON. Yayına gelen her konuğunun etrafında bir iki tur attıktan sonra burası benim mekânım mesajını veriyor ve onların kucağına atlayıp kendisini sevdirmeyi başarıyor. GÜNE DEĞİRMEN İLE BAŞLIYOREn büyük zevki ise yayınlara katılmak. O’nun için ilk yayın Sema Erdoğan’ın hazırlayıp sunduğu sabah programı Değirmen ile başlıyor. Gazetelerin üzerinde yatarak yayın dinlemek en büyük zevki. Daha sonra gün içerisinde diğer yayınlarda da stüdyoda masanın baş konuğu. Özellikle gelen konuklar çok şaşırıyor. Zaman zaman biblo sananlar da olmuyor değil. Yayını etkileyecek en küçük olumsuzluğu yok. Stüdyodaki en büyük zevki ise konukların suyunu içmek ve masanın ortasına uzanıp uyumak.
Ve çevredeki kedileri radyonun bahçesine sokmayacak kadar kıskanç olan MİKROFON aynı zamanda bahçede uçuşan kuş ve güvercinlere geçit vermeyecek kadar da avcı bir kedi.
Radyo çalışanlarının ve konukların çok sevdiği MİKROFON 14 yıldır mutlu bir şekilde yaşıyor. Çok da şanslı bir kedi. Son olarak tanıştığı Adana Veterinerler Odası Başkanı Nihat Köse’den de “bundan sonra odanın da korumasında” olduğuna dair söz de aldı.