KARALAR’DAN “KADIN DAİRE BAŞKANLIĞI” İSTEDİLER
Adana Kadın Platformu Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zeydan Karalar ve Genel Sekreter Yardımcısı Türkan Eşli’yi ziyaret ederek taleplerini iletti, Adana Büyükşehir Belediyesi bünyesinde en kısa sürede “Kadın Daire Başkanlığı” kurulmasını ve kısa sürede “Sığınma Evi”nin faaliyete geçirilmesini istedi.
Ziyarette CHP’li Büyükşehir Beledşiye Başkanı Zeydan Karalar’a taleplerini içerek bir de mektup veren Adana Kadın Platformu taleplerini şöyle sıraladı:
“Kadına yönelik şiddetin korkunç boyutlara ulaştığı, biz kadınlar açısından emeğimize, kimliğimize, bedenimize yönelik saldırıların “normalleştirilmeye” çalışıldığı bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. Hak, adalet ve eşitlik ilkesine inanan ve bu değerler için mücadele eden kadınlar olarak, yaşadığımız kentlerde bu değerler için farkındalığı arttırmak ve kadına yönelik şiddeti önleyecek bir duyarlılık oluşturmanın yerel yönetimlerin temel görevlerinden olduğunu vurgulamak istiyoruz.
Adana Kadın Platformu bileşenleri olarak, ilimiz Büyükşehir Belediye Başkanlığının kadına yönelik şiddete karşı ve kadın eşitliğini oluşturma mücadelemizde bize yeni olanaklar sunabileceğine ve katkı sağlayabileceğine inanıyoruz.
KADIN DAİRE BAŞKANLIĞI
Öncelikle belirtmek isteriz ki, pek çok demokratik yapıdaki büyükşehir belediyesinde var olan Kadın Daire Başkanlığının ilimizde var olmamasını büyük eksiklik olarak görüyoruz. Taleplerimizi doğrudan iletebileceğimiz, işbirliği halinde çalışabileceğimiz bir başkanlığımız olursa çalışmalarımızın daha koordineli ilerlemesi ve daha verimli olması mümkün olacaktır. Ayrıca kadın örgütleri ile periyodik toplantıların –örneğin ayda bir kez- yapılması da eşgüdüm ve işbirliği açısından fayda sağlayacaktır.
Yine ilimizde belediyelerin olanakları ile kurulan Sığınma Evinin olmayışını da büyük eksikliklerimizden biri olarak görüyoruz. Maalesef Adana kadına yönelik şiddetin yoğun yaşandığı kentlerden biridir, dolayısı ile sığınma evinin kapasitesi yeterli değildir. Üstelik devlet aygıtına doğrudan bağlı Sığınma Evleri ile kadın kurumlarının ilişkisi daha zor kurulabilmektedir. Belediyelerimizin böyle bir olanak yaratması pek çok yönden işimizi kolaylaştıracaktır.
ACİL ŞİDDET DAYANIŞMA MERKEZİ
Büyükşehir Belediyesine bağlı acil şiddet danışma hattının kurulmasının da şiddete karşı çalışmamızda önemli bir rol üstleneceğini düşünüyoruz. Bunun yanı sıra yaygın toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri verilmesinin de belediye tarafından organize edilebileceği kanısındayız. Bu eğitimlerde kadının AKTİF katılımı olmayan alanlardaki aksaklıkları (tarımda biyoçeşitlilik kaybı, şehircilikte katılımcılıktan uzak tasarım süreçleri ve şehirleşme) da aktaran, ilgili iş koluna yönelik öneriler de işlenmelidir.
Kadın Platformu olarak, kimi özel günlerde özel çalışmalar planlıyor, bunları yaygınlaştırmak için belediyelerin bilbordları gibi olanaklarına ihtiyaç duyuyoruz. Ancak maalesef şimdiye kadar yaptığımız çalışmalarda tam olarak istediğimiz anlamda bilbordların kullanılmasını, afişler, pankartlar asılmasını sağlayamadık. Kimi taleplerimizin kabul edilmesine karşın, çok geç karşılanması veya içeriklerinin çok da benimsemediğimiz tarzda oluşturulması bizim açımızdan kimi sıkıntılar doğurdu. Esasen bu konu da, büyük ölçüde, başta belirtmiş olduğumuz Kadın Daire Başkanlığının mevcut olmaması eksikliğine dayanıyor diye düşünüyoruz.
Yerel kampanyalarda ne yazık ki zaman zaman eril dilin baskı olduğunu görüyor; şiddetti önlemekten bahsedilirken dahi kurban pozisyonun sabitleyen ve çoğaltan bir şekilde, şiddete uğramış kadınların görüntülerinin kullanıldığına tanık oluyoruz. Adana Kadın Platformu olarak “Adam gibi adam” örneğinde olduğu gibi erkek cinsini yücelten tanımlamalarla mücadele eder, dilimizi bu kalıplardan, cinsiyetçi söylemlerden arındırmaya çalışırken, benzer hassasiyetleri olması gerektiğini bildiğimiz kurumlarımızın da bu dili kullanmamasını talep ediyoruz. Hazırlanacak tüm materyallerde, kadına yönelik şiddete karşı -ancak kadını nesneleştirmeyen, kuvvetlendiren; faili ifşa eden- görsellerin ve söylemlerin kullanılmasını talep ediyoruz. Bahsettiğimiz tarzın uygulanabilmesi için Platformumuzun da öneri ve yardımlarının alınarak bu çalışmaların yapılmasını rica ediyoruz.
Son süreçte İstanbul Sözleşmesinden imzanın geri çekilmesine yönelik başlatılan karalama kampanyası karşısında kadınlar olarak sözleşmeyi sahiplenen eylem ve etkinlikler çalışmalarımızın başlıca gündemlerinden biri haline gelmiş durumda. Bazı belediyelerin de örneğin yeni evlenen çiftlere İstanbul Sözleşmesi metnini hediye etmek gibi uygulamalara başladığını basından öğrendik. İlimizde de bu ve benzeri çalışmaların yapılabileceğini düşünmekteyiz.
Ayrıca genel olarak ilimizin 'cinsiyet eşitlikçi' bir şehir olabilmesi için fikir ve deneyim aktarımı yapmaya hazır olduğumuzu, cinsiyet eşitlikçi belediyecilik uygulamalarınızı beklediğimizi belirtiyoruz. Özellikle sokakların aydınlatılması, kamusal alanların, parkların, kadınların daha kolay kullanabileceği şekilde dizayn edilmesi, kadınlara özel kimi alanların açılması gerektiğini düşünüyoruz.”