Mimarlar Odası Adana Şube Başkan Yardımcısı Murat Ulaş, son günlerde yapılan kentsel dönüşümlerle bazı kavramların yok olmaya başladığını söyledi.
Mimar Sinan’ı anma etkinlikleri çerçevesinde ‘Bir Yenilginin Anatomisi’ adlı film gösterisi ile söyleşide konuşan Ulaş, kentsel dönüşüm ile insanların müstakil evlerden apartmana, apartmandan apartmana göç ettiğini, bununla beraber kentlerde medeni ilgisizlik başladığını ifade ederek, “ Sadece apartmandan apartmana değil, kentten kente de göç başladı. Mahallelerde yaşayan sokaklar yaşamaz oldu. Sosyalleşme kaybolarak yerini medeni ilgisizliğe bıraktı. Teknolojinin ürün bazında gelişmesi de insanları yalnızlaştırmaya başladı. Gelişen teknoloji insanların ve mahallelinin samimi ruhunu aldı gitti. Yerine Selfie(özçekim) ruhu geldi.” şeklinde konuştu.
‘Bir Yenilginin Anatomisi’ filminin izlenmesinin ardından Türkiye’de rantın yanlış tartışılan bir kavram olduğunu, bir kentin rant üretmiyorsa o kentin ölmüş demek olduğunu, bir kentin rant üretmesinden korkulmaması gerektiğini, önemli olanın rantın planlanması ve paylaşılması olduğunu söyleyen Belgesel Yönetmeni – Yazar Hasan Özgen,şöyle konuştu:
“Bu filmi yapmaktaki gerekçem; bir mahalleli olarak gerek Çekül Vakfında gerek Tarihi Kentler Birliği çalışmaları içerisinde mahalle denen toplumsal formun önemini anlatmaya çalıştım. Tek tek yapılardan ziyade yaşam alanlarının olduğu mahalle, çarşı, kale gibi formların korunması gerektiğini düşünüyorum. Genç belgeselci arkadaşların kentsel dönüşüm adına yaptığı çok güzel belgeseller var. Çok başarılı ve başarısız olanlarda var. Ama bakışlarında hep bir darlık vardı. İkili bir bakış var. Biri bunu rant olarak görüyor. Diğeride yoksulların kent merkezlerinden çeperlere doğru itilmesi yönünde. Sosyal dramla, ekonomik süreç üzerinden meseleye bakış var. Bu bana hiçbir zaman yeterli gelmemiştir. Çünkü rant bizde yanlış tartışılan bir kavram. Bence bir kent rant üretmiyorsa o kent ölmüş demektir. Bir kentin rant üretmesinden korkulmamalı, önemli olan rantın planlanması ve paylaşılmasıdır. Batı bunu yapıyor. Bence rantın eleştirilmesi gereken yanı; planlanmış ve hakça paylaşılır olmayışıdır. Kentsel dönüşüm rant elde etmek ve yoksulları kenara itme programı değildir. Kentsel dönüşüm aslında hayatı dönüştürme programıdır. Bu anlamda bu filmde neyi kaybettiğimizi anlatmak istedik. Aslında bu kentsel dönüşüm adı altında bizim, evet geleneksel ama değişebilir, yenilenebilir formlar olan mahalle, çarşı gibi değerlerimizin tekrarlanabileceğini söylemek istedim.”