Kentsel Dönüşüm Belediyelerin keyfiyetine bırakıldı

Adana(Ulus)--TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Nazım Biçer, Seyhan Belediye Başkanı Azım Öztürk’ün “Seyhan’da şehircilik yazılıyor” sloganının yaygara olduğunu öne sürdü. Biçer, Kentsel dönüşümde yapılması gerekenin, aynı bölgede ekonomik, demografik, sosyal, kültürel, fiziksel ve tarihsel yapının korunarak, aynı yoğunlukta depreme dayanıklı konutlar yaparak, sosyal donatı ve yeşil alanların sayısını arttırmak olduğunu söyledi.
Adana İKK Sekreteri İnşaat Mühendisi Nazım Biçer, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi kanunun Mayıs ayında resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü girdiğini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın öncülüğünde bir çok il ve ilçe belediyesinde “Kentsel Dönüşüm Seferberliği Başlatıyoruz” sloganı ile halkın büyük bir beklenti içine sokulduğunu söyledi. Biçer, yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Gerek yasa içerisinde halkımızın mağduriyetine yol açacak olumsuzluklar yanında, uygulamaya dönük belediye ve idarelerin keyfiyetine bırakılan kentsel dönüşümün çalışmaları daha ilk günden kentlerin, rant sağlayacak göreceli daha iyi mahallelerden başlatılması ile kendini açığa vurmuştur. Adana’da 03.10.2012 tarihinde Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk’ün “Seyhan da şehircilik tarihi yeniden yazılıyor” sloganı ile Seyhan Belediyesi ve TOKİ ortaklığı ile Barış- İsmetpaşa Mahallesi Kıyıboyu üzerindeki alanda hurdacı dönüşümü başlattıklarını büyük bir yaygara yaparak kamuoyuna sunmuşlardır. Oysaki söz konusu alana gelinceye kadar kentin çok daha sancılı alanları varken İsmetpaşa Mahallesi Kıyıboyundan başlanılması çok manidardır.
KENT DOKUSU BETONA TESLİM EDİLİYOR
Kentsel dönüşüm adı altında bölgede yapılan ilk şey yoğunluğu artırarak betonlaşmanın önünü açmak, yeşil alanları yok etmek olmuştur. Hali hazırda kuzey Adana’nın yüksek yoğunluklu yapılaşması ortadayken, kentsel dönüşüm adı altında yüksek beton yığınlarının yan yana koyulmasıyla zaten olmayan kent dokusu iyiden iyiye betona teslim edilmektedir.
Yapılması gereken, aynı bölgede ekonomik, demografik, sosyal, kültürel, fiziksel ve tarihsel yapının korunarak, aynı yoğunlukta depreme dayanıklı konutlar inşaa ederek, sosyal donatı alanları ile yeşil alanların sayısını arttırmaktır.
DAYATMA İLE KENTSEL DÖNÜŞÜM OLMAZ
İnsanları içinde bulundukları sosyal ve kültürel ortamlardan sürerek, ait olmadıkları bir yaşam tarzını dayatarak kentsel dönüşüm yapılamaz. Diğer yandan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın Kentsel Dönüşüm projelerine karşı çıkanlara, “Yaygara yapanlar haindir” söylemini halkın içinde bulunduğu mağduriyeti istismar eden bir açıklama olarak görüyoruz. Depreme karşı dayanıklı konutlar yapacağız bahanesiyle TOKİ eliyle halkımızın borçlanmaya itildiği ve yandaş sermaye eliyle kriz içerisinde bulunan inşaat sektörünü canlandırmak olduğu aşikardır.
Bizler TMMOB İKK olarak sürgünlerin yaşanmayacağı, yerinde dönüşümün esas olduğu, konutun yenilenmesinde hiçbir bedelin çıkmadığı ya da bölgenin gelir durumuna göre çok az bedellerin çıktığı, halkın kendi mahallesi hakkında alınan kararlarda doğrudan söz sahibi olduğu dönüşüm projelerinin yanında olacağız. “