KİLİTLEME: OKULLAR KAPATILMALI MI? ÇOCUKLARA ETKİLERİ NE?

28.11.2020 02:37:08

KİLİTLEME: OKULLAR KAPATILMALI MI? ÇOCUKLARA ETKİLERİ NE?

Okul kapatmanın o kadar çok çarpanı ve etkisi var ki, bunları hesaplayabilmek, hatta bugünden gelecekteki olası etkilerini öngörebilmek mümkün değil. Ama bu durum; en azından mevcut ve yakın etkilerini izlemeye, analiz etmeye, değerlendirmeye ve bazı öngörülerde bulunmaya da engel değil.

Bugün önce yaşamda kalma hakkını temel alarak okul kapatmanın, bazı ülkelerdeki “Okul kilitleme”, “Okulu kilitleme” deniyor, böyle bir kilitlemenin öğrenci ve ailelerde ne tür kilitlenmelere yol açtığını mevcut araştırmalar ve deneyimler üzerinden aktarmaya çalışacağım.

OKULLAR KAPATILMALI MI? OKULA GELEN ÖĞRENCİLERİN BULAŞTIRMA DURUMU NE?
Okulu kilitlemenin etkilerine geçmeden önce okulu kilitlemek veya kapatmak gerekiyor mu, bulaştırıcılık etkisi üzerinden bunun değerlendirilmesi gerekiyor ki, bu daha çok tıpçıların-uzmanların analiz edip söyleyebileceği bir konuyu oluşturuyor. Her şeyden önce de yetkililerin, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığının tüm verileri şeffaf bir şekilde paylaşması, bu da yetmez yeterli sayıda test yapılması gerekiyor.

Türkiye’de okul ve öğrencilerin bulaştırıcılığı konusunda, bazı öğretmen ve öğrencilerde de görülmekle birlikte bunun kaynağının okul olup olmadığı konusunda maalesef sağlıklı bir verimiz yok.

Ancak farklı ülkelerden çok makale yansıyor. Bu bilgi veya araştırma makalelerinin söylediği 11 yaş altında hem görülme durumu nadir, hem de bulaştırıcılık nadir. 12-17 yaş grubunda ise düşük düzeyde.

Örneğin Leeb ve arkadaşlarının araştırmasına (2020, COVID-19 trends among school-aged children—United States, March 1–September 19, 2020. Morbidity and Mortality Weekly Report, 69(39), 1410): Amerika Birleşik Devletleri’nde 2020 sonbaharında yaklaşık 56 milyon okul çağındaki çocuk (5-17 yaş arası) eğitime devam ediyor. 1 Mart-19 Eylül 2020 okul çağındaki çocuklarda laboratuvar tarafından doğrulanmış 277 bin 285 vaka görülmüş bulunuyor. Mayıs-Eylül 2020 boyunca, 5-11 yaş arası çocukların yüz binde 19.0, on binde 1.9, binde 0.19 vaka tespit edilmiş durumda. Yani okul çağındaki 10 bin çocuktan 1-2’sinde vaka görülebilir. 500 kişilik okulda neredeyse görülme olasılığı sıfıra yaklaşıyor. 12-17 yaşındaki ergenler arasında yüz binde 37.4 yani on binde 3.7, 1000 kişilik bir grupta 0.37 arasında bulunuyor. Bu da 500 kişilik bir ortaokul veya lisede yine görülme olasılığının sıfıra yaklaştığı anlamına geliyor.

Bugünlerde vakalar biraz artış gösterse de 1000 öğrenciden belki en fazla biri virüs taşıyor anlamına geliyor.
Bu yönde daha pek çok araştırma bulunuyor.

Peki bulaştırıcılık durumları nedir?

Yine pek çok makalede hemen hemen ortak kanaat bulaştırma oranın da düşük olduğu yönünde. Okul kilitlemelerin de fayda-zarar analizinin iyi yapılması gereği yönünde uyarılar yapılıyor. Örneğin Munro, A. P., & Faust, S. N. (2020, Children are not COVID-19 super spreaders: time to go back to school. Archives of disease in childhood):

Çocuklar süper yayıcı değiller.Virüsten çok az etkileniyorlar.Dolayısıyla okulların açılıp kapatılması konusunda fayda analizi önemlidir.

Manivannan ve arkadaşları P. (2020, A mini-review on the effects of COVID-19 on younger individuals. Experimental Biology and Medicine): Çocuklar, bulaşıcılık oranları düşük olmakla birlikte okul kapatmanın olumsuz sonuçlarından fena şekilde etkilenmiş bulunuyor.

Okulların en son kapatılacak yerler olması konusunda tüm dünyada görüş birliği var diyeceğim ama Türkiye’de tersi yapılıyor.

Fayda maliyet analizi ile ilgili ki çocuklara bu gözle bakamayız ama bir değerlendirmeye daha gönderme yapalım. Lee, B., & Raszka, W. V. (2020, COVID-19 transmission and children: the child is not to blame. Pediatrics, 146(2): Salgının neredeyse 6. ayında, biriken kanıtlar ve toplu deneyimler, çocukların, özellikle okul çağındaki çocukların SARS-CoV-2 bulaşısının yetişkinlere göre çok daha az olduğunu savunuyor. Bu nedenle, COVID-19’un yayıldığı dönemlerde bile okulların açık kalmasına izin veren stratejilere ciddi önem verilmelidir. Etkili bir tedavi veya aşı geliştirilip dağıtılıncaya kadar veya bu başarılamasa bile sürü bağışıklığına ulaşana kadar çocukların maruz kalacağı sosyal, gelişimsel ve sağlık maliyetleri okullar açık tutularak en aza indirilebilir değerlendirmesinde bulunuyorlar.

Bugün özellikle kilitlemenin etkileri üzerinde duracaktım ama köşe sınırlı. Konu önemli. Haftaya devam ederiz.
Acil uyarı: MEB, sendikalar, öğretmenler, akademisyenler. Tek seçenek okulları açık tutmak gözüküyor. Bol bol test yapıp bilgide şeffaf, şartlarda sıkı ve süreçte takipçi olmamız gerekiyor.



1

ADANA’DAN KASIM AYINDA 290 MİLYON DOLAR İHRACAT

2

ADANA’DA ÖLDÜRÜLEN KADINLARINA ANISI HATIRA ORMANI

3

DEMİRÇALI: “ÜRETEN KADINLARIN YANINDAYIZ”

4

50. SANAT YILI GECESİ

5

Haluk UYGUR yazdı/KEÇİ NİHAT...