Tarih: 19.11.2016 07:39
KİMYASAL GÜBRELER ZARARLI MI?
Kimyasal gübreler insanlık ve dünya yaşamı için zararlı mı?, Değil mi? sorusunu cevaplayan Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Bülent Erenoğlu, doğru kullanıldığı sürece kimyasal gübrelerin insanlık ve dünya yaşamı için zararlı değil, faydalı olduğunu iddia etti.
Dünyas yaklaşık 1 milyar insanın açlıkla mücadele ettiğini hatırlatan Doç. Dr. Erenoğlu 2050 yılına kadar mevcut dünya nüfusuna 2 milyar kişinin ilave olacağının resmi rakamlarda ifade edildiğini söyleyerek, bu artışla birlikte gıda güvenliği ve yeterli beslenme konularının da tartışılmaya başlanacağını vurguladı.
Doğru ve Dengeli Uygulanırsa
Toplumda son günlerde sıklıkla tartışılan gübreler konusunda da açıklama yapan Doç. Dr. Erenoğlu şunları kaydetti;
“Gübreler “organik” ve “kimyasal” olmak üzere ikiye ayrılır. “Organik gübreler” içinde karbon (C) bulunduran bitkisel- hayvansal artıklar ve kompost, kent artıkları gibi yapay olanları yer alır. Elbette ki keşke yeterli imkânlarımız olsa da, bütün insanlık olarak bitkilerimizi sadece organik gübrelerle besleyip, herkesi doyurabilsek. Ancak mevcut bilimsel gerçekler ve rakamlar günümüz koşullarında bunun pek mümkün olmadığını göstermektedir. Doğru ve dengeli bir biçimde uygulanması koşuluyla, kimyasal gübrelerin sadece verim artışı üzerinde bir olumlu etkisinin değil, artan bitkisel kütle sayesinde, ancak bu kütlelerin hasattan sonra doğru yönetilmesi koşuluyla (bitki artıklarının yakılmayıp, uygun biçimde toprağa karıştırılması), toprakları iyileştirici ve sera gazlarını azaltıcı etkilerinin de olacağı söylenebilir”.
Nelere Dikkat Edilmeli?
Yeter düzeyde hem ekonomik hem de çevreye saygılı bitkisel üretim için bitki besleme (gübreleme) alanında nelere dikkat edilmesi gerektiğini de sıralayan Doç. Dr. Erenoğlu, “Öncesinde topraklarımızı (ve gerekliyse bitkilerimizi) analiz ettirerek, hedeflenen tahmini verimi de göz önünde bulundurarak optimum bitki gelişimi için gerekli olan besinlerden eksik kalan kısımlarının doğru uygulamalarla topraklara veya yapraklara uygulanmalarının sağlanmasıyla, besin kullanım etkinliğinin iyileştirilmesi ilk koşul olarak karşımıza çıkıyor. Burada “doğru”dan kasıt, uluslararası arenada kabul gören, hem etik hem de bilimsel bir yaklaşım olan “Hassas Besin Yönetimi” kavramına uygun biçimde doğru besin kaynağının, doğru dozda, doğru zamanda, doğru yere uygulanmasıdır.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —