Birkaç gram virüs veya tonlarca ağırlıkta tank top, hastalık veya vaka, işgal veya savaş, okul üniversite çevrim içi çevrim dışı, evde çalışma veya işte olma veya seçilmişler veya atanmışlar, asiller veya kayyumlar veya gazeteciler, gözaltı ve tutuklamalar veya partiler, dernekler veya cami, cemaat, sülale, tarikat veya polis, jandarma, korucu, köylü, helikopter, helikopterden atılma veya dağdan düşme, Erdoğan, Bahçeli, Soylu, Albayrak, Meral, Selahattin, Kemal, banka, borsa, faiz, kâr, altın, araba, ev, maaş, ücret, rüşvet veya elma, armut, nar … ne farkı var, ne anlamı var, neyi ne kadar anlıyoruz?
Korona ne anlama geliyor?
Dağlık Karabağ ne anlama geliyor?
Okul ne anlama geliyor?
Üniversite ne anlama geliyor?
Evden çalışma ne anlama geliyor?
Vaka ve hasta ne anlama geliyor?
Anlam sorunu anlama sorunu olup nasıl anlıyorsak öyle bir anlam mı oluşuyor? Yani her şey fenomenolojik mi? Karınca dünyayı karınca gibi mi anlıyor? Veya insan dışındaki hayvanlar dünyayı hiç mi anlamıyor, sadece yaşıyor mu? İnsan ne kadar anlıyor, işine geldiği gibi mi anlıyor?
Parmenides “Varlık vardır ve yokluk yoktur” derken hayat ile anlam arasındaki ilişkiyi nasıl kurdu acaba? Ben varsam var ben yoksam yok mu demek istedi? Yoksa aklım bu kadar mı veya yüklem olarak varlık ve yokluk birbirine yüklenemez mi demek istedi? Yüklenebilir mi? Özne yüklem illa örtüşecek mi?
Sofistler aynı sayı hem büyük hem de küçüktür derken ne demek istedi?
Anayasa Mahkemesi nedir, adalet nedir, Bahçeli, Soylu, Şentop için başka Enis Berberoğlu, Selahattin Demirtaş, Ayhan Bilgen için başka mıdır? Nasıl?
Hayat Hanya’yı Konya’yı görmek mi?
Algıladığımız kadar, idrak ettiğimiz kadar yaşadığımızı söyleyebilir miyiz, dolayısıyla daha çok okuyan ve daha çok gezenin ötesinde daha çok idrak edenin daha çok yaşadığını iddia edebilir miyiz?
Veya yediğimiz içtiğimiz kadar yaşadığımızı?
Mevkimiz makamımız paramız pulumuz kadar yaşadığımızı?
Mutlu olduğumuz kadar veya korktuğumuz kadar yaşadığımızı?
Hissettiğimiz kadar yaşadığımızı?
Korona, koronaya yakalanma olasılığı, koronaya yakalanma kaygısı, koronaya yakalanma, yakalanınca hasta olma veya vaka aynı şeyler mi?
Ermenistan’ın Karabağ’da bulunuşu ile Azerbaycan’ın bulunuşu aynı şeyler mi?
Başa dönersek korona veya okulun kapalı tutulması kime ne ifade ediyor? Anne için, çocuk için, öğretmen için, AKP için, HDP için, özel okul sahibi için, zengin için, fakir için, toplum için, dünya için… Sınıf veya zümresine veya çıkarına işine göre ortak veya farklı olan anlamları nelerdir?
Ermeni veya Azeri olmak, savaş işgal çatışma, birbirini kırma veya birlikte yaşama imkanlarını artırma kime ne anlam ifade ediyor?
Anlam nedir? Neyi ne kadar anlıyoruz? Neyi görür veya bilirsek anlamış olacağız? Nedenleri niçinleri, geçmişi geleceği nasıl göreceğiz?
Yaşadıklarımız, sıkıntılarımızın çoğu anlam ve anlama kıtlığına veya sorununa bağlanabilir mi? Sorun sıkıntı anlamaksızlıktan mı, anlamsızlıktan mı, anlamamızdan mı, anladıklarımızdan mı, anlamlardan mı kaynaklanıyor? Yaşadıklarımız mı gönderim mi anlamı anlamsızlığı belirliyor? Virüs ile savaş, savaş ile barış, uzaktan ile okul, evle eşle ile iş, ölmek ile öldürmek eşdeş mi?
Yaşam ve yaşadıklarımız nedir, neden niçin yaşanıyor, ne anlama geliyor?
Yaşadıklarımızı, olan biteni sorup sorguladığımızda bir anlamı bulunuyor da sormayınca ne oluyor?