Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, kadına yönelik şiddet ve çocuk haklarının ihlal edilmesinden kaynaklanan sorunlara dikkat çekti, “Kadın ve çocukları korumak devletin asli görevidir” dedi.
Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği Başkanı Çiğdem Akça ve yönetimi ile görüşen Av. Küçük, baro olarak kadın ve çocuk hak ve ihlallerine karşı her zaman mücadele verdiklerini belirterek, “Aladağ’da yaşanan yurt yangın faciasından sonra hukuksal süreci yakından takip ettik. Yangından yaralı halde kurtulan şikayetçi olmak istemedi, baromuz ve görevlendirdiğimiz meslektaşlarımız kamu adına şikayetçi oldular, aynı zamanda hayatını kaybeden aileler şikayetçi oldu. Adana Barosu mağdur ailelere hukuksal yardım hizmeti vererek sürecin takipçisi oldu.
Facianın sorumlusu olan 6 tutukludan 4’ü ileriki günlerde tahliye edildi. Biz buna da itiraz ettik. O tahliye edilen 4 kişi bu itirazımız kabul edilerek salıverilen sanıklar tekrardan tutuklandılar. Olayda çok büyük ihmaller zinciri var. Bu sorun sivil toplum kuruluşlarının ve hassasiyetleri yüksek yurttaşlarımızın sahip çıkmasıyla çözülür. Ekonomik durumu kötü aileler maalesef cemaatlerin eline terk ediliyor. Çünkü aileler o dağlık bölgede 3-4 saatlik yolda çocuklarını okutmak için uzak ilçelere gönderemiyor. Örneğin Ermenek’te yaşanan Ensar Vakfı’na ait yurtta meydana gelen cinsel istismar olayı da bu sorunun bir başka yansımasıdır. Adana Barosu olarak bu olayın ve dosyanın da takipçisi olmuştuk. Bu sorunlar Anayasada yer alan sosyal devlet anlayışının yaşama geçmesi ile çözülür. Kadın ve çocukları korumak devletin asli görevidir” diye konuştu.
Mersin – Tarsus’ta yaşanan Özgecan vakasına da değinen Av. Küçük, Türkiye’de önlem alınmadığı takdirde bu ve buna benzer olayların yaşanabileceğinin altını çizdi.
Özgecan’ın öldürülmesinin üzerinden iki yıl geçtiğini, ancak ne yazık ki erkeklerin son bir yılda; 261 kadın ve kız çocuğunu öldürdüğünü, 75 kadına tecavüz ettiğini; 119 kadını taciz ettiğini; 417 kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğunu; 348 kadını da yaraladığını ifade etti.
Av. Küçük, Özgecan dosyasının her aşamasında var olduklarını ve duruşmaları takip ettiklerini vurgulayarak, 'Davasına da katıldığımız, tüm duruşmalarını takip ederek, sanıkların en ağır cezayı almaları noktasında büyük mücadele verdiğimiz, günümüzde artık sembol hale gelen Özgecan Aslan gibi genç kızlarımızın ve kadınlarımızın ölmemesi için daha çok mücadele verilmeli. Bu olumsuzlukları giderecek kolluk içerisinde uzmanlaşmış ayrı güçler oluşturulmalı, belli illerde pilot bölge uygulamaları başlayan panik butonlarının yaygınlaştırılması ve yeni önleyici tedbirlerin alınması gerekir.” dedi.
Dernek Başkanı Çiğdem Akça da, amaçlarının baro ile kadın ve çocuk hakları konularında işbirliği yapmak olduğunu kaydederek, “Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimleri ışığında laik, demokratik hukuk devletinin aydınlık yolundan bir an dahi sapmadan kadın ve çocuklarımızı korumalıyız. Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasını, çocuklarımızın her türlü istismar ve hak ihlallerini ortadan kaldırmak için hepimize görev düşüyor. Baromuzu ve sizi önemsiyoruz. Bizlere her zaman yol gösterici olacağınıza inanıyoruz” diye konuştu.