Gazeteci- Yazar Çetin Yiğenoğlu, 'Küçük Amerika' üst başlığıyla yapılan üç dosyalık çalışmanın ikincisi olan ‘Küçük Amerika-2 Kumpas’ kitabı ile okuyucularının karşısına çıkıyor.
Karahan Yayınevi tarafından hazırlanan kitabın imza günü 13 Mayıs Çarşamba günü saat 17.30’da Karahan Kitabevi’nin İller Bankası Şubesi’nde gerçekleştiriliyor. Kitabın arka kısmında bulunan haritalar incelendiğinde, hangi ciddi çalışmalar yapılarak böyle bir eserin ortaya konulduğu gözler önüne seriliyor. Kitap, Gaziantep ile Antalya arasını kapsayan bölgede taslak çalışmaları sürdürülen, görünürde ekonomik ağırlıklı planlamalar irdelenerek, tikelden tümele geleceğin Türkiyesiyle ilgili büyük stratejik plana eleştirel bir yaklaşım sergiliyor.
Kitabın tanıtım çalışmasında, “Siyasal iktidarın mensupları hızını alamadıkça yeni yeni yakıştırmalarda bulunuyordu bölgeye… Hongkong’la başlayan yakıştırmada son biçilen elbise Singapur’un Jurong adası oldu. O günlerde bir tören için Adana’ya gelen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Adana’nın Türkiye’nin hiçbir yerinde olmayan özelliklere sahip olduğunu vurgulayarak Anadolu’nun çıkış, Ortadoğu’nun ise giriş kapısı olduğunu söyledi. Singapur’un Jurong adasını örnek gösteren Zeybekçi, 'Dünyada böyle bir merkez yapalım denilirse akla ilk gelen yer Adana olur, Çukurova olur. Burada bir petrokimya tesisi kurulmalı. Petrokimya ürünleri üretilmeli' dedi.Gerçekte, herkes çıplak gözle bile görüyordu her şeyi… Türkiye’de bir şeyler oluyordu… Çukurovada, Doğu Akdenizde, güneyde ise çok farklı şeyler, bambaşka şeyler tezgâhlanıyordu… Kentlerin merkezine dünyaca ünlü çok yıldızlı, az yıldızlı otellerin yanı sıra köşebaşlarına, sokak aralarına yıldızsız, birkaç katlı, küçük butik tipi birçok otel yapılıyordu, harıl harıl… Yakın zamana değin, durumdan pay kapmak için erketede bekleyen biliminsanından, girişimci işadamına, entelektüeline, bezirgan politikacısına sorduğunuzda aldığınız yanıt yalındı: 'Çukurova Serbest Bölge olacak…' 'Her yeri mi', sorularının artması üzerine 'Hong Kong modeli' denilmeye başlandı… Arada bir 'Dubai modeli' diyenler de çıktı… Oysa bölgenin demografik yoğunluk dışında, başta coğrafik, hiçbir konuda benzerliği yoktu söz konusu yapılanmalarla. Toprak büyüklüğü açısından 20, belki daha fazla Hong Kong büyüklüğündeki bölgenin tamamı nasıl serbest bölge yapılabilirdi?. Bunun üzerine aynı çevreler ağız değiştirerek, 'Ne serbest bölgesi, biz 'nitelikli bölgelerden söz ediyoruz…' demeye başladı. 'Nitelikli bölge'nin nasıl bir şey olduğunu kavramak için düşünce evrenimizi zorlamaya başladığımızda, yapılan otellere bakan halk çoktan yorumlamıştı kendince anladığını: 'Adana, Türkiye’nin Las Vegas’ı olacak!' deniliyor