LİSANSSIZ GÜNEŞ ENERJİSİ ÜRETİMİNİN İHTİYAÇ FAZLASINA EL KONULDU!
Lisanssız üretilecek Güneş Enerjisi Sistemlerine (GES) kısıtlama geldi. Kısıtlama; ‘’ tüketicilerin tüketimlerini karşılamak amacıyla kurdukları tesislerde ürettikleri elektriğin ihtiyaç fazlasının ücretsiz Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM)’e verilmesi’’ şeklinde yapıldı. Ülkemizin enerjiye en çok gereksinim duyduğu bu dönemde, doğayı kirletmeyen, temiz enerjiyi üretecek santralların atıl bırakılması hem yatırımcıları hem de Ülke ekonomisi için yararlı olmamıştır.
EPDK’NIN YENİ DÜZENLEME GEREKÇELERİ
Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nde 11.08.2022 tarih ve 31920 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Yönetmelik değişikliği ile yeni düzenleme yapıldı. Önceki yönetmelikte; ‘’lisanssız üretim tesis gücü, tüketim tesisinin bağlantı anlaşmasındaki sözleşme gücü ile ilişkilendirilmişti.’’ Yani herhangi bir sınırlama yoktu.
Hatta bu yılın 2022 Mart ayında yapılan değişiklikle; bazı abone gruplarında güç 2 katına çıkartılarak daha da özenilir hale getirilmişti. Düzenlemenin gerekçesi; ‘’yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından azami düzeyde yararlanılmanın ve güneş enerjisi yatırımlarının daha kolay ve etkin bir şekilde hayata geçirilmesinin önünün açıldığı’’ şeklinde açıklanmıştı.
Bu kez 5 ay sonra yani 11 Ağustos’ta aynı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından anılan yönetmelikte üreticilerin aleyhine aşağıdaki şekilde yeniden düzenleme yapıldı.
EPDK’de yapılan açıklamaya göre düzenlemenin amacı;
Şeklinde açıklandı.
Ancak, yeni düzenleme; lisanssız üreticilerin yalnızca ihtiyaçları kadar üretim yapmaları yani ‘’tükettiğin kadar üret’’ anlayışı ile hazırlandığı açıkça görüldi.
Böylece lisanssızlar aleyhine, lisans sahibi olanlar lehine bir tercih benimsenerek organize sanayi bölgelerinde, fabrika çatılarında ve güneş tarlalarında güneş enerjisi ile üretilecek elektrik yatırımlarının alımları kısıtlanmış oldu.
Yeni düzenleme; ‘tükettiğin kadar üret, fazlasına para vermem’’ mantığına dayanmaktadır. Gerekçe olarak da ‘’mühendislik bilimine ve teknik gerçeklere aykırı olarak kurulu gücünü orantısız şekilde arttıran, gerçek tüketicilerin lisanssız üretim tesisi kurabilmeleri imkanını ortadan kaldırdığı’’ görülmüş oldu.
EPDK; ’’’tüketim olmadan üretim yapmaya çalışan tesislerin satışa konu edilebilecek üretim miktarına ödeme yapılmayacağı, lisanssız elektrikte amaç ticaret değil öz tüketimdir. Kendi ihtiyacı yerine elektrik satmaya odaklı proje sahiplerinin yol açtığı haksızlığın giderildiği’’ açıklamasını yaptı.
DEVLET DAHA ÖNCE ALIM GARANTİSİ VERMİŞTİ
2019 yılında EPDK hem kendi ihtiyaçları için üretilen hem de fazladan güneş enerjisi ile üretilecek elektriğe 10 yıl alım garantisi vermiş ve kişi ve kurumlarla ‘’satın alma sözleşmeleri’’ imzalamıştı. Bu sistemle işletmeler veya kişiler; fabrika, işletme, atölye veya evinin elektrik ihtiyacını karşılayacak hem de üretim fazlasını EPDK’ya satacaklardı. Devlete güvenen çok sayıda sanayici, çiftçi ve vatandaş, tarlasını, çatısını GES tarlalarına çevirdi. Borçlanarak yatırım yaptılar.
Anlaşılan; enerjiye büyük yatırım yapan bir takım etkililer yukarılarla kurdukları ilişkilerle; halkın, küçük esnafın kendi ihtiyacı olan elektriği üretmesini, fazlasını Devlete satmasını kendi yararlarına görmediler ki iki yıl içinde önemli ve şaşırtıcı değişiklikler yaptırdılar.
Nitekim, 2019 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan oluru ile yayınlanan yönetmelik, yine Erdoğan’ın oluru ile Ağustos 2022 tarihinde yayınlanan yeni yönetmelikle; KOBİ sahipleri, sanayici, esnaf ve çiftçiler için büyük bir yıkım oldu. ‘’Teşvik ve alım garantisine' kanan işletmeler bankalardan kredi krediler ve yakınlarından aldıkları borçlar ile baş başa kaldılar.
HUKUKÇULAR GÖRE YÖNETMELİK’LE KANUN DEĞİŞTİRİLİYOR
Geline aşamada EPDK'nın 11 Ağustos tarihli yönetmeliğini hukuka aykırı bulan işletmeler; 'yönetmeliklerin dayanağı olan kanunlara aykırı olamayacağı, EPDK ile ilgili kanunlarda açık bir şekilde 10 yıl süreyle satın alma garantisi verildiği halde, yönetmelik değişikliğiyle kanuna aykırı iş yapıldığı nedenleriyle son yönetmeliğin iptali’’ için davalar açılmaya başlandı.
‘’Kanunla idari yaptırım getirilmesi adli ve idari para cezasını gerektireceği için’’ bu yönetmeliğin 'kanunilik ilkesine’’ aykırı olduğu açıktır. Yani yönetmelikle idari yaptırım getirilemez. Yönetmelikle 'eğer fazla elektrik üretirsem ben bunu senin elinden bedelsiz alırım' demek idari bir cezai yaptırımdır. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 35’nci maddesindeki mülkiyet hakkına açık bir şekilde aykırıdır.
GERİYE YÖNELİK UYGULAMA HUKUKA AYKIRI
Temel hukuk kurallarından en önemlilerinden birisi de bilindiği gibi; ‘’Kanun ve uygulamalarının geriye doğru yürütülmeyeceğidir.’’ Yönetmelikle Kanuna aykırı düzenleme yapılması ve bu yönetmeliğin geriye doğru yürütülmesi Anayasa’nın 'mülkiyet hakkı ihlal' hükmü de çiğnenmiş olmaktadır.
Yargıya bu konuda epeyce dava açılacağı işletmelerin hukukçuları tarafından açıkça ifade edilmektedir.
CHP DÜZENLEMEYE KARŞI
Konunu siyasi olarak da tartışılmaktadır. CHP’nin enerji konusunda uzmanlığı ile bilinen Balıkesir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın da; ‘’düzenlemenin, yenilenebilir enerji sektöründe yeni bir kaos yarattığını, yatırımcıları mağdur ettiğini, milyonlarca liralık yatırımın çöpe gideceğini, öngörüsüz, plansız bir enerji yönetimi anlayışı ile yapboz tahtasına dönüştürülen enerji sektörünün üreticisinden tüketicisine kadar her kesin isyan ettirdiği’’ eleştirisinde bulundu.
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin o güzel beyiti ile; “Mevlâ Görelim Neyler, Neylerse Güzel Eyler” misali, yargının ne eyleyip eyleyeceğini de hep beraber göreceğiz.
Sabri Arpaç
sabriarpacymm@gmail.com