“Maden Kazalarındaki Neden, Ucuz İşçilik”
“Maden Kazalarındaki Neden, Ucuz İşçilik”
Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, maden facialarının ucuz işçilik ve maliyetleri aşağı çekme çabalarından meydana geldiğini savundu.
Maden Mühendisleri Odası Adana Şubesi ile Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Maden Mühendisliği Bölümü tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Maden İşletmelerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu' kapsamında, ‘İş Güvenliği Uygulamaları, Politikaları’ paneli düzenlendi. ÇÜ Mithat Özsan Amfisi’nde düzenlenen Prof. Dr. Nuri Akçın yönetimindeki panele Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, İş Müfettişi Şeref Özcan, Türkiye Barolar Birliği’nden Serhan Özbek, İLO İş Sağlığı ve Güvenliği Ulusal Programı Sorumlusu Burcu Akça katıldı. Panelde konuşan Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, madenlerde işçi sağılığı ve güvenliği maliyetlerinin en aşağıda tutulduğunu iddia etti. Görgün, “12 Eylül sonrası Dünya ile rekabeti yakalayabilmek için bir model oluşturuldu ve bu bir devlet politikası haline geldi, ‘Ucuz işçilik.’ Ucuz işçilikte sadece çalışanların az ücret verilmesi değil, çalışanlara ait her şeyin aşağıya çekilmesi söz konusu. Başta işçi sağlığı ve güvenliği de bunların başında geliyor. Bu da iş kazalarına en büyük sebep” dedi.
“ÇALIŞMA SAATLERİ FAZLA”
Tüm Dünya’da rekabet için en önemli 3 şey olduğunu belirten Görgün şöyle devam etti: “Dünya da rekabet için 3 tane değer var. Bunlar teknoloji, sermaye ve maliyetler olarak kabul ediliyor. Ancak Türkiye bunların ilk ikisinde madencilik ve diğer sektörlerde ön planda değil. Dolayısıyla iş geliyor, işçilik maliyetlerine. Bütün mesele buna dayanıyor. Dolayısıyla bunu halletmeden insani koşullara getirmeden Türkiye’de iş cinayetlerinin önüne geçmek mümkün değil. Rakamlara baktığımızda Türkiye, Dünya’nın en büyük ekonomisi olmadığı halde 17-18’nci ekonomisi haline geldi. Fakat Dünya’da önemli iş kazalarında Dünya 2’ncisi ve Avrupa’da 1’nciyiz. Çalışma saatleri olarak en yüksek saatlere sahibiz . En az izin kullananlar arasındayız ve en az sendikal örgütlülüğe sahibiz. Alınmayan iş güvenliği önlemlerinde ortaya çıkan tahribat aslında daha pahalıya mal oluyor. Soma faciası herkesin canını yandığı tüm dünyanın ağladığı bir iş kazasıdır. Oraya baktığınız zaman şöyle bir şey görürsünüz. Oradaki tüm ocaklar, Enerji Bakanlığı’na bağlıdır. Bakanlık, oraları bölüp, özel işletmelere devretmiştir. Soma’da kazanın meydan geldiği yerde daha önce bir şirket istediği üretimi yapamadığı için bırakmış. Daha sonra diğer şirket gelmiş. 1.5 milyon ton üretim yapılabilir denilen ocaktan 3.5 milyon ton kömür çıkarmış. Hâlbuki tüm teknoloji aynı. Eski şirketin yapamadığını yeni şirket yapmış. Soma faciasından 7-8 ay önce gelen Enerji Bakanı, ‘İşte size özel sektör mucizesi’ diye konuşmuş. Bunu bir mucize olarak demiş. Ama nasıl yapıldığı sorulmamış. Ama bu faciadan önce devamlı Soma’daki tehlikeye dikkat çeken raporlar açıklanmıştı.”
Panelde, Prof. Dr. Nuri Akçın ve İş Müfettişi Şeref Özcan, Türkiye Barolar Birliği’nden Serhan Özbek, İLO İş Sağlığı ve Güvenliği Ulusal Programı Sorumlusu Burcu Akça’da kendi alanlarında iş sağlığı ve güvenliği hakkında konuştu.