Maden Ocaklarında yaşanan kader değil
Maden Ocaklarında yaşanan kader değil
Adana(Ulus) -- TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, maden ocaklarında yaşananların kaza veya kader olmadığını bildirdi.
Türkiye Taşkömürü Kurumu`nun Kozlu Müessese Müdürlüğü`ne ait kömür ocağında 8 madencinin hayatını kaybetmesine tepki gösteren Jeoloji Mühendisleri Odası Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, insan hayatının özelleştirmelerden, taşeronlaşmadan daha değerli olduğunu; yeni yaşamların yok olmaması için bu uygulamalardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Dr. Mehmet Tatar, açıklamasında şöyle dedi:
KUŞKU VAR
“Metan gazı püskürmesi sonucu 8 madencimiz hayatını kaybetmiş, 1 madencimiz de ağır yaralanmıştır. Öncelikle, tüm halkımıza ve kaybettiğimiz madencilerimizin yakınlarına baş sağlığı diliyor, yaralı madencimize geçmiş olsun diyoruz. Facia, eksi 630 kotunda galeri açma ve diğer yer altı hazırlık işlerini yürüten taşeron firma Star Madencilik şirketine bağlı işçilerin çalıştığı 14 m2 kesitte sürülmekte olan galeride meydana gelmiş; ani metangazıdegajı (püskürmesi) sonucu boğulma ve akabinde galeride meydana gelen göçük nedeniyle madencilerimiz hayatlarını kaybetmiştir. Galeri açma çalışmaları sırasında, ilerleme yönünde degaj sondajları yapılarak kömürün bünyesinde veya yan kayacında birikmesi muhtemel gazın kontrollü şekilde tahliye edilip arın rahatlatıldıktan sonra çalışmaların sürdürülmesi gerekirken; belirli bir basınç altında bulunan metan gazı (CH4) püskürmesinin meydana gelmiş olması, bu işleme uyulmadığına veya yeteri kadar degaj sondajının yapılmadığına dair kuşkuları arttırmaktadır”
ÖNLEMLERDE HASSASİYET GÖSTERİLMEDİ
Aynı kömür işletmesinde 3 Mart 1992 yılında meydana gelen grizu patlamasında 263 madencimiz yaşamını yitirdiğini hatırlatan Dr. Tatar, şunları söyledi:
”Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, kömür ocaklarında yaşanan bu ölümlü olayların kaza ve kader olmadığını sürekli vurguladık; maden ocaklarında hemen her yıl yaşanan, artarak devam eden 'kaza'ların bilimsel ve teknik alt yapı eksikliği kadar madencilik alanında uygulanan yanlış politikaların bir sonucu olduğunu ifade ettik. Çünkü, 30 yıldır uygulanan özelleştirme, taşeronlaşma, rödevans vb. yanlış uygulamalar ile kamu madenciliği küçülmüş, kamu kurumlarının elinde bulunan sahalar ya devredilmiş, ya kiraya verilmiş ya da taşeronlar tarafından işletilmeye başlanmış veya bazı hizmetler taşeron firmalarca verilmeye başlanmıştır. Bu durum, üretim ve hazırlıklarının; teknik alt yapı olarak yetersiz, deneyim ve uzmanlaşmanın olmadığı kişi ve şirketlerce işçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik tedbirlerin alınmadığı, yeterli mühendislik hizmeti olmaksızın bilim ve teknik dışı işletmeciliği ortaya çıkarmıştır. Nitekim, Kozlu`da 8 işçinin yaşamını yitirdiği galeri açma ve hazırlık işini yapan taşeron şirket Star Madenciliğin sektörde deneyimi olmadığı bilinmektedir. Sayıştay raporlarında dahi bu şirketin bir inşaat firması olduğu ve bugüne kadar herhangi bir kömür madeninde galeri açma faaliyetinde bulunmadığı vurgulanmıştır. Aynı raporda, 'firmanın iş güvenliğine yönelik alınması gereken önlemler konusunda da hassasiyet göstermediği, vahim bir olayla karşılaşılmamasının tamamen tesadüf olduğu' vahim tespitleri yapılmıştır. Tüm bu gelişme ve değerlendirmeler, bu facianın bir kaza ve kaderimiz olmadığını bir kez daha göstermektedir. Denetimsiz, kuralsız, sendikasız, maksimum üretim ve kâr hırsı odaklı, bilimsel ve teknolojik gelişmelerden uzak, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı özelleştirilmiş veya taşeronlaştırılmış madenciliğin ölümlere davetiye çıkardığı acı bir şekilde maalesef yeniden yaşanarak görülmüştür.”