Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “5. Dönem Toplu Sözleşmede Memur-Sen’in zam oranlarında imzası da rızası da yoktur.” açıklamasında bulundu.
İktidara yakınlığı ile bilinen Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, sosyal medya hesabından paylaşımında toplu iş sözleşmesini neden imzalamadığını 11 maddede şöyle açıkladı:
“[1] 2020 yıllık enflasyonunun % 14.60 çıkması,Kamu İşvereninin ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun 5. Dönem Toplu Sözleşmede kamu görevlilerine reva gördükleri zam oranların yetersizliğini teyit etmiş,tepkimizin haklılığı anlaşılmıştır.
[2] 5. Dönem Toplu Sözleşmede Memur-Sen olarak niçin imza atmadığımızı ve neye imza atmadığımızı anlamakta zorluk çekenler için 2020 yılı enflasyonunun aylık, altı aylık ve yıllık verilerinin her biri, anlamayı kolaylaştırıcı etki yapacaktır.
[3] 5. Dönem Toplu Sözleşme masasına Memur-Sen olarak sunduğumuz zam teklifleri ile İşvereninin önerdiği ve İşveren Hakeminin de kabul ettiği teklifler arasındaki farka tepkimizin doğruluğu; 2020 yılının her iki döneminde de enflasyon farkı verilmesiyle ispatlanmış oldu.
[4] 2020 ve 2021 yıllarında Kamu İşvereni+İşverenin Hakem Kurulu iradesiyle sırasıyla %4+%4 ve %3+%3 zam kararı alınmış ve oluşturdukları toplu sözleşme metnine böyle yansıtılmıştı.
Memur-Sen olarak masaya,refah payı hariç %8+%7 ve %6+%6 teklifimizi taşımıştık.
[5] Tekliflerimizin gerekçesini ifade etmiş İşverene ve Hakemine de “enflasyon hedefi ve tahmini üzerinden önerdiğiniz oranlar, gerçekçi değil. Zira ne hedefiniz ne de tahmininiz hiç tutmadı” uyarısında bulunmuştuk. Beraberinde “zammı enflasyon değil masa belirlesin” demiştik.
[6] 2020 yılının birinci ve ikinci altı ayında enflasyon farkı verilmek durumunda kalmasından çıkarılması gereken sonuçlar var.
Bunlar; hem siyasi iradeye,hem Kamu İşverenine hem de olası bir uzlaşmazlıkta İşverenin Hakemine mesajlar içeriyor.
[7] 6. Dönem Toplu Sözleşmede daha makul/makbul tekliflerle gelmesi adına Kamu İşverenine (ve daha adil karar vermesi adına İşverenin Hakemine) 2020 yılı enflasyon oranı ve 5. Toplu Sözleşme metni üzerinden şunları da ifade etmek gerekiyor.
[8] a)Toplu Sözleşmeye imza atmamamız emeği korumanın, ekonomiyi verileriyle anlamanın gereğiydi.
b) Kamu İşvereni enflasyon tahminini/hedefini değil gerçeğini baz almalıydı.
c) Memur-Sen’in “zam+refah payı” önerisi kabul edilseydi,enflasyon gündem olmaz bu tartışma yaşanmazdı.
[9] d) Enflasyon farkı gelecek kayıplarını gideriyor. Geçmiş ay kayıplarını gidermek için enflasyon tazminatı da ödenmesi gerekiyor.
e) Enflasyon farkı ödenmeyi gerektiren enflasyon oranıyla gelir vergisi matrahlarındaki artış uyumlu görünmüyor.Matrahlarda ilave artış gerekiyor.
[10] Kamu görevlilerinin ilk altı ayda %1.75, ikinci altı ayda %4,18 düzeyinde enflasyon farkı almak durumunda kalması; Memur-Sen’in 8+7+refah payı’nın gerçekçiliğini de imza atmamasının gerekçelerini de teyit ediyor.Birileri de bu gerçekten/gerekçelerden rahatsızlık duyuyor.
[11] 5. Dönem Toplu Sözleşmenin zam oranları Memur-Sen’in değil İşverenin ve Hakeminin kararıdır.
Bunu,Memur-Sen’e atfetme telaşına girenler artık anlasın ve boşuna yorulmasınlar.
5. Dönem Toplu Sözleşmede Memur-Sen’in zam oranlarında imzası da rızası da yoktur.”