Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 2015 yılının enflasyon verileri açıklanınca, Memur-Sen’in kamu görevlileri ve emeklilerinin cebinden çaldırdığı yüzde 1,8’lik enflasyon farkının tescillenmiş olduğunu öne sürdü.
Koncuk, yazılı açıklamasında 2015 yılı enflasyonunun yüzde 8,81 olarak hesaplandığını, buna göre, memur ve emeklilere 2015 yılı toplu sözleşmesinde kararlaştırılan enflasyon hesabı üzerinden yüzde 0,91 oranında enflasyon farkı verileceğrdi. Koncuk şöylededi:
“Eğer Memur-Sen 2015 yılındaki toplu sözleşme görüşmelerinde 2013 yılında karar altına alınan enflasyon farkı tanımının değiştirilmesine göz yummamış olsaydı bugün yüzde 0,91 değil yüzde 2,71 oranında enflasyon farkı alacaktı.
Böylece aylar öncesinden beri her platformda dile getirdiğimiz acı gerçek ortaya çıktı ve memur ve emeklilerimizin cebinden maaşlarının yüzde 1,8’inin çalındığı sabitlenmiş oldu.
Memur-Sen’in 2015 yılı toplu sözleşmesinde imza attığı enflasyon hesabı üzerinden Yüzde 0’91 oranındaki enflasyon farkı en düşük dereceli memura 18 TL, şoföre 20 TL, lise mezunu memura 21 TL, Üniversite mezunu memura 22 TL, hemşire, ebe, sağlık memuruna 23 TL, müezzin, kayyım, imamlara 24 TL, öğretmene 25 TL, Avukata 35 TL, pratisyen doktora 37 TL, profesöre 58 TL, doçente 43 TL, araştırma görevlisine 34 TL, ortalamada ise 22 TL’lik bir artış getirecek.
Ancak, eğer 2013 yılındaki enflasyon farkı hesabı değiştirilmemiş olsaydı, en düşük dereceli memura 55 TL , şoföre 59 TL , lise mezunu memura 61 TL , üniversite mezunu memura 65 TL, hemşire, ebe, sağlık memuruna 67 TL , müezzin, kayyım, imamlara 70 TL , Öğretmene 73 TL, Avukata 100 TL, pratisyen Doktora 110 TL , profesöre 173 TL, doçente 129 TL, araştırma görevlisine 101 TL, ortalamada ise 65 TL’lik bir artış getirecekti.
Enflasyon farkı hesabının değiştirilmesinden kaynaklı olarak,
En düşük dereceli devlet memuru , 37 TL
Şoför, 39 TL
Lise mezunu memur, 40 TL
Üniversite mezunu memur, 43 TL
Hemşire, ebe, sağlık memuru, 44 TL
Müezzin, kayyım, imam, 46 TL
Öğretmen, 48 TL
Avukat, 66 TL
Pratisyen doktor, 73 TL
Profesör 115 TL
Doçent 86 TL
Araştırma görevlisi 67 TL aylık kayba uğradı.
Memurların enflasyon farkından kaynaklı ortalama kaybı ise, aylık 43 TL oldu.
Maaş unsurlarının dışında nöbet ücreti, ek ders ücreti, aile yardımı, çocuk parası, doğum ve ölüm yardımları gibi bütün diğer kalemlerde de aynı oranda kayıpların söz konusu olduğu düşünüldüğünde memur ve emeklilerin zararlarının çok daha fazla olduğu ortaya çıkıyor.”
TAKKE DÜŞTÜ, KEL GÖRÜNDÜ!
Memur ve memur emeklilerinin yaşadığı kaybın yeni yılın ilk mesai günüde tüm çıplaklığı ile ortaya çıktığını söyleyen Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“2016 yılı memur ve memur emeklileri için hüsranla başlamıştır” dedi. Koncuk, “2015 yılı Ağustos ayında acemi sendika Memur-Sen’in attığı imzanın ardından Türkiye Kamu-Sen’in ortaya çıkararak gündeme getirdiği memur ve emeklinin cebinden çalınan rakamlar yeni yılın ilk mesai gününde acı bir gerçek olarak karşımıza çıkmıştır.
Acemice atılan imzanın sonucunda memur ve emeklilerimiz enflasyon farkından kaynaklı olarak aylık ortalama 43 TL kayba uğramışlardır. “Tarihi sözleşme yaptık” diyerek göz boyamaya çalışanların maskesi yine düşmüş, memur ve emeklilerimiz masada ikinci kez büyük bir yenilgiye uğratılmışlardır. Tabiri caizse, takke düşmüş, kel görünmüştür.
Kaybedilen rakamlar hiçte azımsanacak ölçüde değildir. Örneğin bir Doktorumuzun yıllık kaybı toplamda 1320 TL’yi bulurken, Öğretmenin kaybı ise yıllık 576 TL olacaktır. Ortalamada ise, yıllık kayıp 516 TL’yi bulacaktır.
Bu kayıplar memurlarımızın hem çalışırken hem de emeklilikte maaşlarının daha düşük olmasına neden olacağı için ömürleri boyunca da peşlerini bırakmayacaktır. Sadece bu hata yüzünden 30 yıl çalışan bir doktor bugün emekli olması halinde dahi yaklaşık 2 Bin TL daha az emekli ikramiyesi alacaktır.
2016 yılının ilk günlerinde hayatımızın her alanına yüklenen yeni vergiler ve zamlarla yaşam aczi içine düşürülen memur ve emeklilerin cebinden çalmak hangi vicdana ve ahlaka sığmaktadır?
Kamu görevlilerimiz artık bu gerçekleri görmeli ve toplu sözleşme masasına yetkilendirerek gönderdikleri sendikaları gözden geçirmelidirler. Memurlar ve emekliler yaşanan bu kaybı yetkili konfederasyondan talep etmeli her toplu sözleşme döneminde yaşadıkları kayıpların hesabını sormalıdırlar. Elde edilen kazanımların bir ödülü var ise ihanetin de bir bedeli olmalıdır.
Türkiye Kamu-Sen olarak bu rezalete son vermek adına konuyu yargıya taşıdık. Umuyoruz ki, bu rezalete yargı bir son verir ve toplu sözleşme masasında hakları çalınan memur ve emeklinin hakları yargı tarafından iade edilir”