MERDİVENLERİ ÜÇER/ BEŞER ÇIKIP, SEKİZER/ ONAR İNMEYE ÇALIŞMAK…
Manşet Haber 24.12.2021 00:36:57 0

MERDİVENLERİ ÜÇER/ BEŞER ÇIKIP, SEKİZER/ ONAR İNMEYE ÇALIŞMAK…

MERDİVENLERİ ÜÇER/ BEŞER ÇIKIP, SEKİZER/ ONAR İNMEYE ÇALIŞMAK…






Merdivenleri üçer/ beşer çıkmak ne denli dengeyi bozmaya yeterse, adımları küçülterek ikişer/ üçer inmek bile daha beklenmedik travmalara neden olabilir!





Dün yaşananlardan söz ediyorum…





Bu güne değin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her konuşması sonrasında “artan kur”, bu kez “dövize karşı mevduat hesabı” açıklamasının ardından tam tersinin de üzerinde “dolar çakıldı” denebilir!





Geçtiğimiz 23 kasım günü yüzde onun üzerinde “çıkışı” tarihsel bir süreç olarak değerlendirirken, şimdi de onsekizlerden/ onbirlere gerilemenin ne/ nasıl olduğu da düşünülüyor!





Ne 23 kasımda yaşananın, ne de dün yaşananın “akıllıca” açıklamasını düşünemiyorum!





Merdivenleri üçer/ beşer çıkıp, sekizer/ onar inmeye çalışmak; hiç akıllıca bir şey değil!





***





Öncesinde “bu yaşanan sonuçları öngörmekteyiz, her şeyin çalışması yapıldı” denildiğini anımsıyorum!





Marketlerde ürünlere “kota” uygulaması, fiyatlarda gün içinde yaşanan değişimler, ekmek büfelerinde uzayan kuyruklar, maaşların ay sonuna yetmemesi, dar gelirlinin beslenmek için pazar sonunun atıklarını beklemesi hep “öngörülüyordu” sözde!





Peki, bu gün yaşananlar da, dövizin “dibe” vurması da öngörülebiliyor muydu?





Bunu gerçekten “içtenlikle” soruyorum!





Dövizin saatler içerisinde yüzde yirmi/ otuzları aşan biçimde lira karşısında değer yitirmesini neden “kabine toplantısı” sonrasına değin savsakladınız, yurttaşın yaşadığı acıları/ sancıları/ kaygıları görmediniz mi?





Anımsayın öyleyse!





***





Açıklama yapılmadan saatler önce EPGİS benzine, mazota, otogaza iki gün sonra “yeniden” zam yapıldığını duyurmuştu!





Döviz kurunu yerinde tutmak için “Japon yapıştırıcı” bile etki göstermeyeceği gözlemlenince, “iktidarın” her beceriksizliğinin/ tutarsızlığının/ başarısızlığının bedelini yine yurttaşa ödeteceklerdi; nasıl olsa bu “iktidarı” oraya taşıyan yurttaştı, “iktidarı” şatafat içinde yaşatacaktı, yurttaşın omzuna çökülecekti!





Bu ne ilk, ne de “son” zam!





Döviz “dip” olgusunu yaşarken EPGİS’ten açıklama geldi, gelen açıklamada “Cumhurbaşkanımızın bugün açıkladığı ekonomik tedbirlerin ardından dövizde yaşanan düşüş sebebiyle akaryakıt fiyatlarına bu geceden itibaren yapılacak artışlar, sektörümüzün desteğiyle durdurulmuştur. Dövizde yaşanan düşüş en kısa süre içerisinde pompa fiyatlarına da yansıyacaktır” sözlerine verildi!





Dövizin yukarı yönde her ivmesinin fiyata yansımasında zaman yitirilmediği gibi, aşağı yöndeki devinimde de aynı biçimde uygulama yaşama geçirilmeli…





***





Sabah belediye ekmek büfesinin önü daha kalabalıktı! Yarım saatlik yoldan gelip kuyruğa girenler de varmış!





Bana “kimse” yurttaşın ekonomiden anlamadığını, ayağını yorganına göre uzatmak için uğraş vermediğini, ekmeği/ peyniri/ domatesi/ eti/ sütü yettiğince almadığını söylemesin…





“O” yüzseksenbin kur varsılının bir yemek öğününde yaptığı harcamayla “koca” ailesini bir ay boyunca geçindirmeye çalıştığını unutmasın!





Dövizde yaşananlar tüm ayrıntılarıyla kuyrukta konuşuluyor, işte iki kişinin sözleri:





“Döviz çıkarken unun kilosu on lirayı buldu, dolar yüzde otuz düştü deniyor ya, göreyim haydi yedi liraya düşsün!”





“O dediğin gibi kolay olmaz! Daha on liradan alınan unlar bitecek, düşük fiyattan un alınacak da…”





“Peki, unu on liraya satan, eski ürününü neden yeni fiyattan sattı?”





“Dediğin doğru. Eğer uygulanırsa marketlerin tüm ürünlerinde fiyat düşmesi gerek! Ama yapmayacaklar! Zamlı fiyattan satmayı sürdürecekler!”





“Dövizdeki düşüş üç ayda bana yansıyacaksa, ona mı sevineyim; anlamıyorum!”





Arada bir başkaları da katılıyor söyleşiye. Kuyruğun azalıp/ azalmayacağını soruyor! Bir gün önce yağmurda ıslandığı için bugün öksürdüğü için gelemeyen kardeşini anlatıyor, bir diğeri. Bir başkası da “bu ülkede insanları ekmek için kuyruk olmaya zorlayan koşulları var edenler utansın, bizim için ne düşünüyorsa öyle yaşasın” dedi.





Kendi adıma, içimden, yüzlerine karşı öyle çok şey söyledim ki!





***





Günün, ya da bugünden sonrasının en çok konuşulacak konusu “dövize endeksli Türk lirası mevduatları” olacak kanımca!





Ekonomistlerden bazıları “lira yatırımcısının” güven duyması için olumlu bir gelişme olduğunu ileri sürerken, bazıları da “yap- işlet- devret” yapılanmasında olduğu gibi bir “devlet güvencesinden” söz ediyor!





Konu kaşındıkça da “anlaşılmazlıkları” da çoğalıyor!





Onsekizlerden/ onbirlere gerilememişti dolar; insanlar fiyatlara yansımasını beklerken, günün öğle saatlerinde ondört liraya dayandı yeniden!





Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin, birkaç saat sonra gelişmelere ilişkin açıklama yapacağı belirtildi; piyasanın tepkisinin ne olacağı, dövizde nasıl bir etki oluşturacağı bilindiğini/ öngörüldüğünü düşünerek konuşulacağını umut etmekten başka yapacak yok!





Bakalım, TL’yi kimler bozguna uğratmış göreceğiz!


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

20.9° / 12.1°