“Mısır vatandaşı değilim, babam da değildi”
“Mısır vatandaşı değilim, babam da değildi”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kılıçdaroğlu diyor ki bu ülkenin evladı. Ne bu ülkenin evladı. Mısır'da doğmuş 30 yaşında buraya gelmiş” dediği Cumhurbaşkanı Adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, babasının ve kendisinin Mısır vatandaşı olmadığını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Ekmeleddin İhsanoğlu, Bilgeoğuz Yayınları’ndan çıkan ve adını taşıyan kitapta kendisinin ve ailesinin geçmişiyle ilgili merak edilen tüm sorulara cevap veriyor.
BABASI SARAYDA OSMANLI ARŞİVİNDEN SORUMLUYDU
Ulemadan Mehmet İhsan Efendi’nin oğlu olan İhsanoğlu, Yozgat’ın köklü ailelerinden. Annesi Rodoslu. Dedesi Hacı Aziz. İstanbulluoğulları Mahallesi’ndeki evleri hala duruyor. Osmanlı döneminde bir vilayet olan Mısırla bağlantıları ise imparatorluk yıllarına dayanıyor. Annesinin teyzesi Mısırlı bir paşayla evli. Bu yüzden aile yazları Rodos’ta kışları Kahire’de geçiriyor. Babası ise Kahire’de sarayda hem Osmanlı arşivinden sorumluydu hem de Ayn Şems Üniversitesi’nde Türkoloji hocasıydı.
Kahire’de doğan İhsanoğlu ise aynı üniversitede hoca oldu ve Türkiye’ye gelmeden önce Türk dili ve edebiyatı dersleri veriyordu.
Başbakan Erdoğan’ın “…Ne bu ülkenin evladı. Mısır'da doğmuş 30 yaşında buraya gelmiş” dediği İhsanoğlu, kitapta; “Ben Mısır vatandaşı değilim, babam da değildi” diyor.
BOZDAĞ: YOZGAT EVLADIDIR
Yazar Oğuzhan Cengiz’in kaleme aldığı kitapta, dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da İhsanoğlu’nun Yozgat’ın evladı olduğunu söylüyor.
Bekir Bozdağ, başbakan yardımcılığı görevi sırasında 20 Nisan 2013'te Yozgat Bozok Üniversitesi kampus alanına yaptırılacak ‘Ekmeleddin İhsanoğlu Tarih ve Kültür Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin temel atma törenine katılmış, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve dönemin İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun da hazır bulunduğu törende bir konuşma yapmıştı.
Bozdağ, törendeki konuşmasında, 'Ekmeleddin İhsanoğlu Bey, Yozgatımızın iftihar ettiği değerli bir Yozgat evladıdır, büyük bir bilim insanıdır. Hem ülkemizde hem de ülkemizin dışında Türk medeniyetine, Türk kültürüne, tarihine İslam bilim hayatına çok önemli eserler kazandırdığı gibi çok değerli insanlar da yetiştirmiştir. Sadece Türkiye'de değil başka ülkelerde de çok değerli bilim adamlarını yetiştirilmesine katkıda bulunmuştur. İslam dünyası için çok önemli ortaklıkları ortaya koyan çalışmalar yapıyor. O yüzden onun kurulmasındaki katkılarından ve bugünkü hizmetlere ulaşmasından dolayı öncelikle Ekmeleddin İhsanoğlu Hocama şükranlarımı sunuyorum. Zaman zaman Yozgat'ın dışında bize de soruyorlar; 'Yozgat'ın ilim dünyasına kazandırdıkları nelerdir?' diye. Ben hiç unutmam, bazı yerlerde bu alanda hiç insanımız yokmuş gibi bir yaklaşımın olduğu yerde, arasında Ekmeleddin İhsanoğlu Hocamı da saymıştım. Merhum babaları Müderris İhsan Efendi’yi de saymıştım. Başka isimler de sayınca hayret ettiler 'Bunlar Yozgatlı mı?' diye sordular. 'Evet Yozgatlı' dedim. 'Hem de Yozgat'ın has insanları, has bilim insanları, Yozgat'tan çıkmış ama sadece Yozgat'ın değil bulundukları il bile bilinmiyor ama bütün ilim aleminin saygı duyduğu, kabul ettiği kişilikler olduğu gibi İslam ve ilim dünyasının saygı duyduğu kişilerdir' dediğim zaman büyük bir takdir topladığını gördüm. Bu noktada bizim ilimizden yetişmiş ilim irfan sahiplerinin bilinmesi, tanıtılması ve yaşatılması Bozok Üniversitesi'nin en önemli görevlerinden biri olduğunu düşünüyorum' ifadelerini kullanmıştı.
İhsanoğlu, kendi adını taşıyan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu Tarih ve Kültür, Araştırma ve Uygulama Merkezi ile bu merkezde oluşturulan kütüphane, müze ve sosyal tesise özel arşivinden 10 bin adet kitap bağışında bulunmuştu.
NAZIM’I ARAP DÜNYASIYLA BULUŞTURDU
Osmanlı’dan bu yana Türkiye’nin köklü ailelerinden gelen İhsanoğlu'nun Nazım Hikmet'in eserlerini Arapça'ya çeviren ilk Türk olduğu da ortaya çıktı.
Kitapta yer alan bilgilere göre, İhsanoğlu ders verdiği Ayn Şems Üniversitesi’nde 2 kitap yayınladı. Birisi Türk Hikayeleri Antolojisi, öteki Nazım Hikmet’in Ferhat ile Şirin Piyesi’nin Arapça tercümesi. İhsanoğlu Nazım’ın daha pek çok şiirini de Arapça’ya tercüme edip muhtelif dergilerde yayımladı. Böylece şair Nazım Hikmet'i Arap dünyası İhsanoğlu'nun çevirileriyle tanıdı.
İhsanoğlu Nazım’ın yanı sıra daha bir çok Türkçe eseri Arapça'ya kazandırdı.