Şubat ayının son haftasında ''Vergi Haftasını'' kutladık. İçinde bulunduğumuz Mart Ayının ilk haftasını da ‘’muhasebeciler haftası’’ olarak kutluyoruz. Bu haftada meslek mensubu ve muhasebeye yönelik farkındalık yaratılması amaçlanmaktadır. Muhasebe mesleği en eski mesleklerdendir. Asur ve Mısır’lıların tepo sayımları için muhasebe yaptıklarını tabletlere yazdıklarını öğreniyoruz. Her çağda olduğu gibi günümüzde ekonominin, sanayi ve ticaretin en önemli öncüsü ve yol göstericisi muhasebe, denetim ve mali danışmanlıktır.
ÜLKEMİZDE MUHASEBE MESLEĞİ ISLAHAT FERMANI İLE BAŞLIYOR
Osmanlı’lar muhasebe mesleğine ihtiyaç duymamıştır. Devlet'in bir muhasebesi var ama esnafın, tüccarın muhasebe tutmasına ereksinim duyulmamıştır!
Ta ki Batılılaşma hareketlerinin başladığı 1839 Tanzimat Dönemi ile daha sonra girişilen Islahat Fermanı döneminde ''Kanunname-i Ticaret'' ile ekonomik hayatta büyük değişim başlaması ile muhasebe mesleği de gündeme geliyor.
Islahat Fermanı ile “Umuru Maliyenin Tanzim Ve Islahı” çalışmalarına girişildiği sırada ilk önce 2 Haziran 1879 da “Islâhat Komisyonu’’ kurulmasından hemen sonra 21 Haziran 1879 da dönemin Maliye Nazırı ‘’Heyeti Teftişiyei Maliye’’ yani Maliye Teftiş Kurulu kurulması ile ilgili ‘’Nizamname Lâyihası’nı’’ sadrazama sunmuştur.
AKP iktidarının 2011 yılında kaldırdığı Maliye Teftiş Kurulu 143 yıl önce kurulmuştu! Osmanlı torunu olmakla öğünenlerin tarihimizin yüz aklarını nasıl ortadan kaldırdıkları da ayrı bir ibretliktir! Aynı şekilde 77 yıl önce kurulan Maliye Hesap Uzmanlar Kurulu ve Gelirler Kontrolörlüğü de kaldırıldı.
Ne ise biz dönelim eskiye. Bu çalışmalardan sonra ilk olarak çift yanlı kayıt yöntemine geçilmiştir. ''Heyet-i Teftişiye'' ile de mali denetime geçilmiştir. Bu dönemde muhasebe mesleğinin gelişimi ve eğitimi için ''Hamidiye Ticaret Mektebi'' kurularak özel kesime eleman yetiştirmeye başlandı.
KAZANÇ, MUAMELE VE İSTİHLAK VERGİLERİ MUHASEBEYİ GELİŞTİRİYOR
Cumhuriyet Dönemi’nde ise; daha ciddi ve günümüze kadar gelişerek gelen muhasebe alt yapısı oluşturuldu. 1926-1930 yılları arasında muhasebe mesleğinin alt yapısını oluşturan üç vergi yasası yani; Kazanç Vergisi Yasası, Muamele Vergisi Yasası, İstihlak Vergi ve Resimleri Yasaları yürürlüğe girdi.
Böylece ilk defa vergiler, beyan usulü ile alınmaya başlandı. Bu durum hem ‘’çift yanlı kayıt yöntemine dayalı muhasebe uygulamasını’’ getirmiştir. Böylece beyanların denetim ihtiyacını, yani ‘’muhasebe denetimini’’ gündeme getirmiştir.
Muhasebe mesleğinin ve muhasebe uygulamalarının en önemli uygulama alanı ise bir avuç özel kesim yanında özellikle Kamu İktisadi Teşekkülleri (KİT'leri) etkili olmuştur.
Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında imkansızlıklar içinde kurulan demir çelik, tekstil, çimento, et, süt ve yüzlerce fabrika yani Kamu İktisadi Kuruluşları son zamanlarda ‘’haraç mezat yok pahasına’’ yandaşlara, yabancılara ‘’özelleştirme’’ adı altında satılması ile Ülkemiz ekonomi krizleri yaşamaya başladı. KİT Fabrika kasalarındaki paralarla arsaları ile satıldı. Üzerlerine içinde yapancı marka ürünlerin satıldığı Alış Veriş Merkezleri (AVM) ve rezidanslar yapıldı. Bu AVM’ler de Arap Şeyhlerine satıldı. Kredi kartları ile borçlandırılan dar gelirliler de yabancılara satılan Banka kredi kartları ile bu AVM’lerin müşterisi yapıldı.
İşte adı ve sanı bile unutulan bu güzide kuruluşlar yani KİT’ler muhasebe mesleğinin gelişmesinin en önemli akademik çalışma alanları olmuşlardı.
1942'DE MUHASEBE MESLEĞİ İLE İLGİLİ KURULAN DERNEK
1942 yılına gelindiğinde bir grup muhasebeci, akademisyen ve devlet denetleme organlarının üst düzey yöneticileri bir araya gelerek ‘’Türkiye Eksper Muhasipler ve İşletme Organizatörleri Birliği’’ adı ile bir dernek kurmuşlardır.
Önceki dönem Hazine Bakanı Masum Türker’in de bir dönem başkanlığını yaptığı bu derneğin şimdiki adı Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği'dir. Uluslararası birçok mesleki kuruluşa üye olan bu Dernek, 2006 yılında ‘’17’nci Dünya Muhasebeciler Kongresi'ni’’ TÜRMOB ile birlikte, İstanbul'da organize etmiştir.
Muhasebe ve mali müşavirlik mesleği ile ilgili kanuni düzenleme yapılmadan önce de mali müşavirler muhasebeciler dernekler kurarak mesleki faaliyetlerde bulunmuşlardır.
ÖMRÜNÜ MUHASEBE MESLEĞİNE ADAYAN ADAM MASUM TÜRKER
Genç yaşlarda muhasebe mesleğine başlayan Dr. Masum Türker bütün ömrünü muhasebe mesleğinin gelişmesine adadı. Muhasebe mesleğinin yetişmesinde önemli bilim ve meslek mensubu yetiştiren İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirdi. Muhasebe dalında doktora yaptı. Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC) Eğitim Konseyi Üyeliği, Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği Başkanlığı ve çeşitli üniversitelere muhasebe mesleği dersleri verdi. 57’nci Ecevit Hükümetinde Ekonomi Bakanlığı da yapan Sayın Türker, DSP Genel Başkanlığı ve Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odalar Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanlığı da yaptı. Halen TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi olarak muhasebe mesleğini sürdürmektedir.
NİHAYET MESLEK KANUNU ÇIKTI
1989 yılında kabul edilen 3568 sayılı Serbest Muhasebecı̇ Malı̇ Müşavı̇rlı̇k Ve Yemı̇nlı̇ Malı̇ Müşavirlı̇k Kanunu ile; ‘’ işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmî mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek mesleki standartları’’ gerçekleştirmek için yasal düzenleme yapıldı.
Bu Kanun hükümlerine göre; meslek mensupları;
- İnceleme, tahlil, denetim yapan, mali tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş veren, rapor ve benzerlerini düzenleyen, bilir kişilik ve benzeri işleri yapanlara Serbest Muhasebeci Mali Müşavir,
- Kanunun 12. maddesine göre çıkarılan yönetmelik çerçevesinde tasdik işlerini yapanlar da Yeminli Mali Müşavir olarak adlandırılmıştır.
MESLEK MENSUBU ORDUSU
TÜRMOB’a kayıtlı meslek mensubu sayısı 123 bini bulmuş durumda. Bu rakamın 118 bin serbest muhasebeci mali müşavir, 5 bine yakını ise yeminli mali müşavir olarak faaliyette bulunmaktadır. TURMOB Genel Başkanı Sayın Emre Kartaloğlu'nun ifadesi ile; ‘’üreten, canlı, dinamik ve iktisadi yaşamın vazgeçilmezi haline gelen’’ serbest muhasebeci mali müşavir, yeminli mali müşavir ve 20 bin stajyer ile ülke genelinde faaliyet gösteren bir denetim ordusudur.
Bağımsız denetim, işletmelerin yıllık finansal tablo ve diğer finansal bilgilerinin denetlenmesi demektir. Bu tablo ve bilgiler için belirlenen kriterlere yani uluslararası finansal raporlama standartlarına uygunluğu ve doğruluğu esas alınarak yapılır.
Bağımsız Denetime; Yeni Türk Ticaret Kanunu’na göre sermaye şirketleri, bankalar ve finansal özel kuruluşla, ortaklıklar ve Kamu Kuruluşları gereksinim duyar. Bu anlamda muhasebe ve denetim mesleğini 3568 sayılı Kanuna göre yerine getirenlerin büyük bir bölümü de aynı zaman da bağımsız denetçidirler.
123 bin meslek mensubu ve bunların yanında çalışan muhasebe mesleği adaylarının ‘’muhasebeciler haftası’’ kutlu olsun.
Sabri Arpaç
sabriarpacymm@gmail.com