Tarih: 19.06.2015 16:51

Mutlaka Sahura Kalkın

Facebook Twitter Linked-in

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Diyetisyeni Filiz Parlatır Ramazan ayında daha sağlıklı oruç tutulabilmesi için mutlaka sahura kalkılması gerektiğini vurguladı.

Balcalı Hastanesi Diyetisyeni Filiz Parlatır Ramazan ayının gelmesiyle birlikte tutulacak oruçların vücut dengesinde bir takım değişiklikler yapabileceğini ifade ederek nerelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda çeşitli bilgiler verdi.

Parlatır, Ramazan ayının gelmesi ne bağlı olarak  beslenme  şeklinin  ve öğün sayısının değiştiğini, Öğün sayısı azalırken gün içerisinde alınamayan enerji besin öğelerinin en fazla iki öğüne sığdırıldığına değindi.

Gün boyunca besin tüketmemeye bağlı olarak kan şekerinde  düşme ,aniden çok besin tüketilmesi  sonucunda da ani tansiyon yükselmeleri ve mide ,bağırsak rahatsızlıkları yaşayabilmesinin söz konusu olabileceğini belirten Parlatır bu gibi sıkıntıları en aza indirmek adına sahura mutlaka kalkılması uyarısında bulundu.

Ramazan ayı boyunca  sağlıklı beslenme ilkelerini de sıralayan Filiz Parlatır bu konuda şu görüşlere yer verdi. “Öğün sayımızı 1-1.5 saat ara ile 4-5 öğüne çıkarmalıyız ,gün içerisinde daha erken kan şekerimizin düşmesini önlemek için sahura mutlaka kalkmalıyız. Öğünlerimizde ihtiyacımız olan besin öğeleri ve vitamin ve minerallerin yeterince bulunmasına özen göstermeliyiz. Bunu da ancak öğünlerimizde besin çeşitliliği sağlayarak yapabiliriz. Bol su içmeliyiz. Ramazan ayının bu yıl yaz ortasına gelmesi bunu daha da önemli hale getiriyor, günlük alınması gereken 2-2.5 litre sıvı sahura kadar öğünlere bölünerek alınmalıdır. Yağlı et ve hamur işleri ,şerbetli tatlılar gibi sindirimi zor ve glisemik indeksi yüksek besinleri tüketmekten kaçınmalı iftar ve sahurda zeytin yağı ile yapılmış sebze yemekleri , yoğurt ve tam tahıllı ekmek ile az yağlı çorbalar  tüketilmeli ve tatlı tüketilecekse güllaç ,muhallebi, keşkül, dondurma gibi  sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Hızlı yemek yemeye bağlı oluşabilecek reflü sorunuyla(mide asidinin artması sonucu yiyeceklerin ağıza geri gelmesi)  karşılaşmamak içinse  yemekleri yavaş yemeye, yeteri kadar çiğnemeye ,çok sıcak yada çok soğuk besinleri tüketmemeye  ayrıca asitli besinlerden (kola, gazoz, maden suyu vb.) ve kafeinli içeceklerden kaçınmaya özen göstermeliyiz. Yemek sonrası hemen uzanıp yatmamakta  reflü için önlemdir. Hazmımızı kolaylaştırmak ,kan şekerimizi düzenlemek ve olası kabızlık sorununu bertaraf etmek için iftardan 1-2 saat sonra en az 30 dk olacak şekilde yürüyüş yapmalıyız. Gün içerisinde sahip olduğumuz  düşük enerji nedeniyle hareketli olmadığımız için kabızlık sorunu yaşayabiliriz, bunu önlemek için öğünlerde yeteri kadar lif (salata,sebze yemekleri, baklagil  yemekleri, taze ve kuru meyveler vb.)almaya özen göstermeliyiz.

Sağlıklı bir iftar sofrası nasıl olmalı

Sağlıklı bir iftar sofrasının nasıl olması gerektiği kuşunda da çeşitli bilgiler veren Parlatır İftarı 2 veya 3 adet hurma ,bir kaşık kadar kuru üzüm veya 3-4 adet kuru kayısı ile açmanın kan şekerini dengelediğini üzerine 2-3 bardak kadar su içmenin ise günlük  su ihtiyacının bir kısmını karşıladığına vurgu yaptı.

Öğüne çorba, salata, zeytinyağlı bir sebze yemeği ve 1-2 dilim tam tahıllı ekmekle devam etmenin tercih edilebileceğini dile getiren Parlatır sözlerini şöyle sürdürdü; yemeğin ardından 1-2 saat sonra taze meyveler(100-200 gr kadar) veya 3-4 adet kuru meyve 2 veya 3 tüm ceviz içi  yada 5-6 adet fındık, fıstık, badem ve benzeri gıdalar alınabilir. Yatmadan önce alınabilecek bir bardak tarçınlı süt veya yoğurt  gece boyunca bizi tok tutar. Öğünlerimizde alacağımız et türü besinleri sebze yemeklerinin içerisinde alabileceğimiz gibi ayrıca haşlama veya ızgara olarakta  tüketebiliriz. Yağda kızartmalardan, ağır yağlı yemeklerden (mumbar karın ,şırdan gibi) kaçınmalı, her yemeğin yanında pilav ve makarna, börek  alternatifleri  tüketmemeliyiz. Eğer pilav tüketeceksek bulgur pilavını lifli ve proteini yüksek olması nedeniyle tercih edebiliriz. Yemek üzerlerine çay kahve yerine bitki çayları tüketmek midemizi  ve bağırsaklarımızı rahatlatabilir.

Sahur beslenmesi nasıl olmalıdır;

Sahur beslenmesi konusunda da açıklamalarda bulunan Parlatır,Sahur için en ideal beslenme şeklinin kahvaltı tüketimi olduğunu söyledi. Haşlanmış bir yumurta ve az tuzlu peynirin hem protein  gereksinimini karşıladığını hem de tokluk sağladığına değinen Parlatır, “Tüketeceğimiz besinlerin çok tuzlu olmamasına dikkat etmeliyiz zira gün içinde çok susayabiliriz, mutlaka tokluğu sağlaması için 2-3 dilim kadar ,mümkünse tam tahıllı ekmek tüketmeliyiz, çorba tüketmekte hem bağırsakları çalıştırır hem de tokluk sağlar” dedi.

Sahurda çok tatlı şeylerin tüketilmesi insülin salınımını arttırdığı için daha çabuk acıkılmasına neden olduğunu ifade eden Parlatır, Ama tatlı tüketmek isteniyorsa  kuru meyvelerin  tercih edilmesi gerektiğini söyledi.

Parlatır, Kahvaltılık yerine yemek tercih edilecekse  zeytinyağlı sebze yemeği  yanına yoğurt ve tam tahıllı ekmek veya 2-3 kaşık bulgur pilavı yenebilir .Salata ve/veya meyvede tercih edebiliriz tabiki ve mutlaka da en az 2 veya 3 bardak kadar su içmeliyiz açıklamasında bulundu.

Ramazan boyunca geleneksel hale gelen iftar davetlerinde ise besin seçimlerini az yağlı ve daha çok sebze yemekleri ile çorbalar ve salatalar şeklinde tercih etmeliyiz diyen Parlatır, en önemli konunun ise mümkün olduğunca iştahı kontrol altına almak olduğunu sözlerine ekledi.

 


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —