“Müzik ruhun gıdasıdır” deyimi hemen hemen herkes tarafından bilinir. Müzik bir sanat dalıdır. Resim sanatı- renkler, edebiyat -kelimeler, müzik ise ses aracılığıyla insanlarla iletişim kurar. Peki müzik eğitimi nasıl ve ne zaman alınmalı? Bu sorunun cevabını Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Ana Sanat Dalı Başkanı Yrd. Doç. Ulviyye Güler verdi.
İnsanın küçük yaştan itibaren müzikle karşılaşmaya başladığını ifade eden Yrd. Doç. Ulviyye Güler bazen bir çocuğu gözlediğimizde farklı müzik çeşitleriyle coştuğunu, hüzünlendiğini, ağladığını görebildiğimizi, çocukların müzik sayesinde çeşitli duygularını gösterebildiğini belirtti.
Hayatın müziği doğurduğunu, müziğin ise hayatı biçimlendirdiğini aktaran Yrd. Doç. Güler konuşmasına şöyle devam etti:
“Müzik insanın hayata bakışını değiştirme gücüne sahiptir. İnsan iradesini güçlendirir, neşelendirir veya hüzünlendirir. İnsanın hayatını renklendirebilir, içindeki iyiliği ve güzelliği ortaya çıkarır, heyecanlandırır, coşturur. Hayatımız boyunca her anımızda müzikle yan yanayız. Okulda, spor salonlarda, tiyatrolarda, sinemalarda, trende, uçakta ve başka yerlerde. İnsanlar müziği seviyorlardı, seviyorlar ve daima sevecekler, çünkü müzik insanın vazgeçilmez bir parçasıdır.”
Müzik Eğitimine İlkokulda BaşlanmalıPeki ya müzik eğitimi nasıl ve hangi yaşta alınmalı? İşte bu sorunun yanıtını veren Yrd. Doç. Ulviyye Güler okul döneminin en ideal eğitim dönemi olduğunu söyledi. “Müzik eğitimi küçük yaştan başlatılmalıdır. İlkokul dönemi en idealidir. Daha okuma yazma bilmeyen çocuklara bile bir enstrüman eğitimi verilebilir.” diyen Yrd. Doç. Güler müzisyen olmanın sadece bir enstrüman çalmak anlamına gelmediğini belirterek, “Müzik eğitimi çocuğun hafızasını güçlendirir, psikomotor hareketlerini olumlu etkiler, duygusal yapısının öne çıkmasını sağlar, genel kültürünü arttırır. Bir öğrencinin başarısında etken olan şeyler; yetenek, disiplinli çalışma ve profesyonel bir öğretmenin eş zamanlı bulunmasıdır. Bunlardan birisi eksik olunca başarılı sonuca ulaşmak çok zordur.” şeklinde konuştu.
Devlet Konservatuvarı Piyano Ana Sanat Dalı Birçok Başarıya İmza Attı
Yrd. Doç. Ulviyye Güler, Piyano Ana Sanat Dalı’nın öğrenciler tarafından çok tercih edilen bir bölüm olduğunu söyleyerek, “Öğrencilerimizin sanatsal faaliyetleri için okulumuzda masterclasslar düzenlenmekte, onların bilgi ve görgülerini artırmaktayız. Bu amaçla geçtiğimiz yıl Türkiye’nin dünya çapında ki sanatçısı piyanist Hüseyin Sermet, Polonyalı piyanist Marian Sobula, Azerbaycanlı piyanist Yuriy Sayutkin okulumuzda konserler verip masterclass yaptı. Ayrıca bu yıl sınıf öğrencilerimin geleneksel Bahar Konserini Prof. Saida Behbudova’nın sınıf öğrencileriyle beraber Belediye Konser Salonu Sahnesinde gerçekleştirdik. Sınıfımızda uluslararası yarışmalarda derece alan, çeşitli masterclasslara katılan öğrencilerimiz bulunmaktadır. Önümüzdeki yılda bu başarılara devam etmeyi planlıyoruz.” dedi.