Cumhuriyet Gazetesi internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasıyla tutuklandı.
Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, henüz soruşturması devam eden ve vefat eden Denizli Başsavcısı hakkında Oğuz Güven’in Cumhuriyet Gazetesinin resmi twitter hesabından “kamyon biçti” ibaresinden yola çıkılarak tutuklanmasının kabul edilemeyeceğini belirtti.
Av. Küçük, ‘fetö soruşturma dosyalarında görev yapan savcılara akıbet gösterildiği, bu savcılarının sonlarının ne şekilde olacağına ilişkin gönderme yapıldığı, bir anlamda başlarına ileride gelebileceklerin seçilen kelimeler ve manşet ile vurgu yapıldığı’ yorumu ile bir gazetecinin tutuklanmasının anlaşılır bir durum olmadığını ifade etti.
Av. Küçük, şöyle devam etti:
“Suça dayanak gösterilen twitter girildikten 55 saniye sonra kaldırıldığının belirtilmesine ve haber başlığının 'İlk fetö iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa Alper kamyon kazasında feci şekilde can verdi' şeklinde düzeltilmesine rağmen bir gazetecinin tutuklanmasını doğru bulmuyoruz.
Ayrıca “biçti” kelimesinin basın tarafından kullanılan haber ve başlıkların içeriğinin daha çarpıcı kılmak ve ses getirmesi açısından sıkça kullanıldığı bilinmektedir.
Sadece başlıkta kullanılan kelimelerden yola çıkılarak ve niyet okumalarla yoluyla yapılan gerekçeler ile hukuk ve adalet kavramları yaralanıyor.
Burada yapılmak istenen başlıkta veya haberde kullanılan kelimeler ve manşetler üzerinden bile basına ve haber alma özgürlüğüne gözdağı vermektir”
Artık kelimelerin izlendiği ve manşetlerin gözaltına alınarak tutuklandığı bir süreçte olunduğunu söyleyen Av. Küçük,
“Suç isnadı var ise ve zanlı Cumhuriyet gibi köklü bir gazetenin internet sayfasının yayın yönetmeni ise ve tüm yaşamı boyunca gazetecilik yapmış olan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yönetim kurulu üyesi ise yapılması gereken olağan soruşturma kuralları çerçevesinde onu ifadeye davet ederek soruşturma evresi işletilmelidir” diye konuştu.
Basın mensuplarının ve gazetecilerin evlerinden gözaltına alınmaları ve tutuklanmaları totaliter rejimlere özgü uygulamalar olduğunu belirten Av. Küçük, “Maalesef geldiğimiz nokta üzücüdür. Daha evvel basımı yapılmayan bir kitaptan dolayı tutuklanan gazeteci Ahmet Şık’ın ardından bugün de haber sitesinde 55 saniye kalan bir twitter ve manşet yüzünden gazetecinin tutuklanmasına da tanıklık etmenin şaşkınlığını yaşıyoruz. Günümüzde 159 gazeteci tutukluyken, 100 gazeteci aranırken Cumhuriyet Gazetesi'nin internet Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven’in tutuklanması basını özgür olmayan Türkiye'nin ne yazık ki hazin sonudur..” dedi.
Bu uygulamalar nedeniyle basın özgürlüğü sıralamasında ise ülkemizin, 180 ülke arasında 155'inci durumda olduğunu kaydeden Av. Küçük, “Dileğimiz Ülkemizde bugün medya, basın ve gazetecilik büyük baskı altındadır. Tutuklu gazetecilerin en kısa zamanda serbest bırakılmasını ve basın özgürlüğünün önündeki engellerin bir an evvel kaldırılmasını ve yaşama geçmesini diliyoruz.