Adana(ULUS)--Türk Ebeler Derneği Adana temsilcisi Uzm.Ebe Filiz Yarıcı Atış, Doğumun Kadının Bilgeliği olduğunu, gebeliğin hastalık olmadığına dikkat çekerek, “Normal Doğum, doğal doğumdur” dedi.
“Her kadın doğurmayı bilmektedir. Bedeni bu bebeği nasıl yaptıysa, 9 ay nasıl büyüttüyse, onu doğurmayı da kesinlikle bilmektedir. “diyen Türk Ebeler Derneği Adana temsilcisi Uzm.Ebe Filiz Yarıcı Atış,” Ağrısız Doğum= Epidural Doğum Algısı Yanlıştır” görüşünü savundu. Atış, bu konudaki görüşlerini şöyle dile getirdi:
“Gebelik ve doğum eylemi bir hastalık değil bedenin doğal, normal ve sağlıklı bir fonksiyonudur. Doğum eylemi, son menstrual periyoddan 40 hafta sonra, rahim ağzında açılma ve silinmeye neden olan ve giderek sıklaşarak şiddeti artan dalgalarla(sancılarla) beraber bebek ve eklerinin dışarı atılması ile karakterize klinik bir süreçtir. Doğumdan bahsederken yada doğumu tanımlarken ağrı, sancı gibi şiddet içeren tanım yada kelimelerden kaçınılmalıdır. Çünkü bilinç altına kodlanan bu kelimeler sürecin kadın tarafından illa ki kötü geçecek, korkulacak bir eylemmiş gibi algılanmasına sebep olur. Artan sezaryen doğumların sebebi, Doğum korkusu, önceden olumsuz deneyimler yaşama ne yazık ki kadınların doğum yöntemlerinin seçiminde etkili olmaktadır. Ayrıca kadınların doğum sırasında psikolojik ve fiziksel bakım açısından desteklenmesi memnuniyetlerini sağlamada anahtar rol oynamaktadır. Kadınların tutum ve inançlarının dikkate alınarak antenatal bakım verilmesi ve normal doğum konusunda cesaretlendirilmeleri oldukça önemlidir.
“HER KADIN DOĞURMAYI BİLİR”
Her kadın doğurmayı bilmektedir. Bedeni bu bebeği nasıl yaptıysa, 9 ay nasıl büyüttüyse, onu doğurmayı da kesinlikle bilmektedir. Evrende var olan fizik, elektrik ve astronomi yasalarında olduğu gibi aslında doğum sürecinde sabit ve değişmeyen yasalar vardır. Bu yasalar temelde sevgiye, saygıya, şükür ve kabullenişe dayanmaktadır. Doğum olayına saygı duyulması, sevgiyle beklenilmesi ve her bir yaşanılan anın kabulü evrenin bu temel yasalarının birbiriyle uyumunu olumlu yönde etkilemektedir. Ve gebelik, doğum sürecinde doğanın enerjisi de kadının içindedir ve kadına başarılı ve huzurlu bir doğum süreci geçirmede rehberlik yapmaktadır. Aslında her bir doğum saflığın, sevginin ve beraberinde insanlığın doğumudur.
DOĞUM KADININ BİLGELİĞİDİR VE GEBELİK HASTALIK DEĞİLDİR
Bir bebeği karşılamaya hazırlanmak, sadece hamilelik ve doğum süreci değil, yaşamın geri kalan kısmını da etkileyen mucizevi bir deneyimdir. Ebeveynlerin bu deneyimi yaşamaya hazırlanması sağlıklı bir gebelik ve sağlıklı bir doğum eylemi yaşamaları anlamında önem teşkil eder. Çünkü, doğum yaşam mucizesinde önemli, kadın ve ailesi için çok özel bir deneyimdir. Çiftlerin doğumu fizyolojik bir süreç olarak kabul etmesi, kadının bedenine ve bebeğine güven duyması doğal doğum eylemini yaşamasını kolaylaştırır. Hamilelik ve doğum eylemi bir hastalık değildir, aksine bedenin doğal, normal ve sağlıklı bir fonksiyonudur. Gereksiz yere yapılan her türlü müdahalenin doğumun işleyişi ve hormonların salınımı üzerine olumsuz etkileri vardır. Zaten doğal doğumu üstün kılan bu hormonların salgılanmasıdır. Bu hormonlar içinde en etkili olan iki hormon oksitosin ve endorfindir. Bilgi, özgüven, gevşeyebilme, nefes alma teknikleri, enerjisini koruyabilme sanatı ile gebe kadına doğum eylemi sırasında bilinçli ve aktif rol oynama şansı verilerek, kadının kendisini ekibin bir parçası gibi hissetmesinin sağlanması doğal doğumda önemlidir. Anne olmanın sadece zevkinin değil aynı zamanda bu olayda aktif rol oynamanın da başarı ve tatmininin yaşatılması; aynı duyguları eşinde paylaşması çağdaş yaşamın gerekliliklerindendir.
AĞRISIZ DOĞUM= EPİDURAL DOĞUM ALGISI YANLIŞTIR
unu kabul etmeliyiz ki artık dünya değişiyor ve değişen dünyada doğumlarda değişiyor. Kadınlar artık sakin, sevgi dolu bir doğum eylemi yaşamak bu mucizeye tanık olmak istiyor. Ağrısız doğum diye birşey yoktur. Ancak kadınlar doğuma hazırlık eğitinlerine katılarak, doğru nefes tekniği ve aktif doğum pozisyonlarını nasıl kullanacağını, bedenini ve zihnini gevşeterek ağrıyı kontrol edebilirler. Epidural takılıp, ağrısız doğum yaparsınız algısı yanlış bir algıdır. Çünkü epidural anestezinin birçok yan etkisi vardır;
AĞRISIZ DOĞUM ALGISI YANLIŞ BİR ALGI
Ani tansiyon düşüklüğüne sebep olabilir, bu durumda bebek kalp atımları düşebilir.
Yaklaşık her beş kadından birinde epidural ateşe neden olur
Herzaman işe yaramayabilir
Epidurallerin yaklaşık %2 sinde anestezi uzmanı omuriliği çevreleyen zarı delebilir. Bu da günlerce hatta haftalarca süren başağrısına sebep olur.
Bazı kadınlarda epidural kaşıntıya sebep olabilir.
Epidural doğumun erken evresinde verilirse genellikle eylemin ilerlemesini ve doğum sürecini yavaşlatır.
Epiduralli doğumların sezaryenle sonuçlanması doğal doğumlardan daha fazladır.
Epiduralli doğumlarda forseps, vakum gibi müdahaleler daha sık uygulanır.
Cilt delindiği için epidural bölgesi enfekte olabilir.
Anneleri epidural alan bebeklerin solunum güçlüğü, emmede problem gibi sıkıntılar yaşama oranı daha fazladır.
Çok nadirende olsa( beşbin vakada bir)epidural kullanımı anne ölümüyle ya da kalıcı felçle sonuçlanabilir.
Yan etkileri bu kadar çok olan bir uygulamayı gerekmedikçe kadınlara uygulamaktansa, sağlık profesyonellerinin doğal doğum uygulamalarını bilmesi ve bu doğrultuda gebeye bilgi vermesi normal doğum eylemini daha keyifli ve uygulanabilir kılacaktır.
FİLİZ YARICI ATRIŞ KİMDİR?
Uzm.Ebe Filiz YARICI ATIŞ, Mersin Üniversitesi Ebelik bölümünden mezun olduktan sonra Çukurova Üniversitesi’nde “Ebelik” yüksek lisansını tamamlamış, şu anda da İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Doktora programına başarılı bir şekilde devam etmektedir.
Yüksek lisans ve doktora eğitimi sürecinde alanı ile ilgili birçok seminer, kongre ve konferanslara katılarak eğitimler aldı, yayınlar yaptı. Amerikan Hypnobirthing Enstitüsünden uluslar arası geçerliliği olan “Hypnobirthing Eğitimci Sertifikası”nı aldı.
Türk Ebeler Derneği ve Kadın Sağlığı Hemşireliği Derneği üyesi olan Uzm.Ebe Filiz YARICI ATIŞ, Doğuma Hazırlık Eğitmeni, Hypnobirthing Eğitmeni ve aynı zamanda The International Confederation of Midwives (ICM) üyesi olan Türk Ebeler Derneği’nin 2010 yılından itibaren Adana temsilcisidir.”
