Tarih: 11.03.2018 11:42
NÜKLEER ENERJİ ESKİ VE ÇÖP TEKNOLOJİDİR!
Japonya’daki Fukuşima bölgesindeki nükleer felaketin 7. yılında nükleer santralin radyasyon ve ölüm saçmaya devam ettiğine dikkat çekildi. Adana Nükleer Karşıtı Platform, 11 Mart 2011 tarihinde Japonya’da yaşanan nükleer felaketin yıldönümünde Japonya gibi teknolojide ileri olan bir ülkede bile önceden düşünülen ve alınan hiçbir önleyici tedbirin işe yaramadığına işaret etti.
Adana Nükleer Karşıtı Platform sözcüsü Uzm. Dr. Selahattin Menteş, “Nükleer patlama, çekirdek erimesi ve sızıntı önlenemedi, bölgeye radyasyon yayıldı, yüzbinlerce insan bölgeden tahliye edildi, binlerce yıldır yaşadıkları yurtlarından çıkarıldılar, mülteci durumuna düştüler, ne zaman dönebileceklerini kimse bilmiyor. Ünitelerden ikisinde çekirdek erimesi devam ediyor. Okyanusa her gün radyasyonlu su karışıyor, okyanusun öte yanında, Amerika ve Kanada kıyılarında bile radyasyon ölçülebiliyor” dedi.
Basından öğrenilen son haberlere göre; radyasyon seviyesi en yüksek seviyeye çıktığını, temizlik çalışmalarında kullanılan robotların bile yüksek radyasyondan eridiğini ifade eden Uz. Dr. Menteş, “Nükleer enerji; astarı yüzünden pahalı, sökülmesi kurulması kadar problemli ve pahalı, çalıştırılması hayati riskler taşıyan bir enerji türüdür. 1000 MW'lık bir nükleer santralin kurulum maliyeti yaklaşık 6 - 8 milyar dolar civarındayken, Fukuşima felaketinden sonra söküm ve temizlik çalışmaları için 250 milyar dolar gerektiği Japon Hükümet yetkilileri tarafından ifade edilmektedir” diye konuştu.
Nükleer enerjinin pahalılığına dikkat çeken Uzm. Dr. Menteş, şunları söyledi
“Konya ovasında kurulacak güneş enerji santralinin ihalesi 3,5 centkw/h üzerinden yapılmışken, Akkuyu nükleer santrali için 12,5 centkw/h alım garantisi verilmiştir.
Nükleer enerji tehlikelidir, kaza riski yüksektir, kaza olmasa bile radyasyon yaymaya devam eder. Nükleer enerji potansiyel tehlike barındırır, Ortadoğu gibi savaşların eksik olmadığı bir bölgede nükleer santral kurmak belaya davetiye çıkartmak olur. Nükleer enerji eski ve çöp teknolojidir, ilk başlatan ülkeler yavaş yavaş terketmektedir.
Dünyada bu gelişmeler yaşanırken ülkemiz ne yapıyor? Nükleer santral olmamasını bir şans olarak değerlendirip, zengin potansiyeli olan güneş ve rüzgar enerji santrallerinin önünü açan, kirli ve kirletici kaynaklara verdiği teşvikleri temiz enerjiye kaydıran bir politika izleyeceğine bir değil, üç nükleer santral kuracağını ilan ediyor. Bu enerji politikası sadece yanlış değildir, eskilerin “taammüden cinayet” dedikleri, bile bile, göz göre göre yeni felaketlere davetiye çıkartmaktır, akıldışılıktır. Gerçeği görebilmeleri için daha kaç Çernobil, kaç Fukuşima yaşanması gerekmektedir? Akkuyu, Sinop, İğneada, bu ülke sahipsiz değildir, gelip geçici politikacıların hırslarına, çıkar hesaplarına kurban edilmeyecektir. Nükleer karşıtı mücadele ülkemizin gördüğü en uzun soluklu sivil toplum mücadelesidir, başarıya ulaşacağız ve ülkemizi nükleer beladan uzak tutacağız. Fukuşima felaketinin 7. yılında ölenlerin, yaralananların, yurtlarından göç etmek zorunda kalanların yasını ve acısını paylaşıyoruz. Nükleer santrale de, demokrasi dışı dayatmalara da Hayır! diyoruz. Mersin Halkı, Sinop Halkı defalarca nükleer santral istemediğini haykırdı. Halkın sesine kulak verilecek bir demokrasi istiyoruz.”
Toplantıya Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel ile Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan’ın yanı sıra bazı sivil toplum örgüt temsilcileri de katıldı.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —