OKULLARIN VE ÜNİVERSİTELERİN KAPANMASININ ETKİLERİ HESAPLANABİLİR Mİ?

4.12.2020 15:03:39

OKULLARIN VE ÜNİVERSİTELERİN KAPANMASININ ETKİLERİ HESAPLANABİLİR Mİ?

Okulların kapanmasının etkisi ne? Çocuğun kendisini gerçekleştirmesi; bilgi, beceri ve duyarlılıklarını geliştirmesi; daha fazla bilgi beceriyle duydukları düşündükleri üzerinden ufkunun açılması, yaşamının genişlemesi; geleceğinin daha nitelikli hale gelmesi, dünyayı, uygarlığı daha iyi tanıyarak meslek ve gelecek yaşamında daha fazla şeyler yapabilmesi; yurttaşlığın gelişmesi, kendine, topluma, doğaya daha yararlı işler yapabilme becerilerinin, duyarlılıklarının uzun erimli sonuçları; farklı arkadaş grupları, çeşitli öğretmenleri, ders çeşitlilikleri ile az çok çoğulcu bir ortamın, az çok bilimsel ve eleştirel düşüncenin gelişimi, bunun ülke ve dünya demokrasilerine olası etkileri; çocuk ezimleri, çocuk evlilikleri veya taciz tecavüzlerin azaltılması yoluyla daha sağlıklı ve güvenli bir toplumun inşası; bilgi ve teknoloji üretebilecek daha geniş bir nüfusun yetiştirilmesi, ülke ve dünyada bilgi ve teknolojinin gelişimine etkileri; katliamlara savaşlara, çatışmalara etkileri; dogmatizmden uyuşturucuya, insan ticaretine, göçlere olası etkileri; aydınlanmaya, insanlığa, uygarlığa etkileri…

Okulların, üniversitelerin kapalı kalmasının sadece ekonomik etkilerini analiz etmeye kalksak makro düzeyde dünya ekonomisine, orta düzeyde bölge, ülke, şehir, mahalle ekonomisine, daha mikro düzeyde aile ekonomisine ve kişi düzeyinde de mesleğine ve iktisadi geleceğine nasıl etkileri olduğuna bakmak gerekiyor.

Okulun ve eğitimin etkisi olmadığı bir alan var mı; örneğin okulun kapalı kalması çocuğu nasıl bir çevreye zorluyor acaba; bu kapanmaların nelere ne kadar etkisi olacağını nasıl hesaplayabiliriz?

Okulların kapanmasının etkilerine bakarken mikrodan makroya benim öncelikli sorularım şu şekilde:

Okulun kapalı kaldığı her günden bizzat çocuk, genç nasıl etkileniyor; yoksul çocuklara, kadın öğrencilere, daha orta veya varsıl çocuklara nasıl bir etkisi oluyor?
Çocukların gençlerin bilgi, beceri, duyarlılık gelişimi, tüm toplumun bilişsel durumu nasıl etkileniyor?
Çocukların, gençlerin, öğretmenlerin, aile ve tüm toplumun eleştirel düşüncesi, dünya görüşleri, çoğulculuk durumu ve demokratik oluşumlar nasıl etkileniyor?
Okulun kapalı kaldığı gün sayısı arttıkça çocukların gençlerin gelecekteki olası ufukları, meslekleri, işleri nasıl etkilenecek?
Öğretmenler ile okulların, üniversitelerin ve eğitimin durumu uzun erimde nasıl etkilenecek?
Okulların kapalı kalması aile içinde, köyde, mahallede nasıl bir yaşam döngüsüne yol açıyor?
Okulun kapalı kalması toplumsal ilişkileri, toplum olma durumunu nasıl etkileyecek? Ülkelerin ve dünyanın ekonomi politik durumu ve geleceği nasıl etkilenecek?
Uygarlıklar ve insanlık nasıl etkilenecek?
Bu ve daha fazlasına dair sorular soruluyor, pek çok tartışma ve araştırma bir yandan sürüyor. Benim de öğrenci ve öğretmen arkadaşlarla bazı bilgi, deneyim paylaşımlarım var. Bugün UNESCO’dan, OECD raporlarından, araştırmalardan bilgi aktarmayı tasarlıyordum ama bir üniversite öğrencisinin deneyimlerinden birkaç pasajla yetineceğim:

“İçinde bulunduğumuz pandemi koşulları ve uzaktan öğretim süreci birçok problemi de beraberinde getirdi. Tüm kademelerde eğitimden umut kesilmiş gibi, ‘Olduğu kadar öğretim’ düşüncesi hâkim. Bir öğretmen adayı öğrenci olarak öğrencilerin yalnız kaldığını ve uzaktan öğretimin ‘İsteyen zenginler okusun’ projesine dönüştüğünü düşünüyorum.

Bu süreçte etkili olan 4 faktör var; yönetim, öğretmen, öğrenci, çevre. Yukarıda yazan zengin kavramı yönetimden (YÖK, MEB, hükümet, rektörlükler vb.) kaynaklıdır. Çoğunluğu yoksulluk sınırında yaşayan öğrenciler, belki evin 2/3 aylık gelirine denk gelebilecek bütçeyi ders ekipmanlarına vermek zorunda kalıyor ki veremiyor, ayrıca kırsal kesimde internet altyapısı bile yok. (…)
Öğretmen ve çevrenin öğrenci üzerinde büyük etkisi olduğu aşikâr. Gerekli ekipman ve altyapıya sahip veya bölük pörçük imkanlarla dersleri takip etmeye çalışan öğrenci sadece öğrenci değildir. O, herkesle beraber bu zorlu pandemi sürecinden geçiyordur. Fiziki, psikolojik, sosyal hayatı tamamen değişmiş, yeni normale ayak uydurmaya çalışıyordur.

Çevre faktörünün bir diğer etkisi de öğrenciyle ilgili ön yargılardır. İki temel ön yargı:

Öğrencinin işi ne, evde yatıyor!
Herkes yeni normalle hayatına döndü, öğrenci abartıyor!
İlk olarak öğrenci evde yatmıyor! Her evde işleyen bir çalışma var ve bulunduğumuz toplumun aile yapısınca evde yaşça daha büyük diğer bireyler iş yaparken kimse öğrenciyim diyerek odasına çekilemez. Bu davranış toplumsal normlarımıza karşı gelmekle eş değerdir. Bunu mesele etmeyen aileler de var tabii ancak biz odamıza çekilsek bile evde işleyiş sürerken derse odaklanabilmemiz pek mümkün olmuyor. Dışarıdan gelen bir ses, odaya giren birisi, ortamın görüntüsü, internet bağlantısının kesilmesi, elektrik kesintisi, en önemlisi de sınıf ortamı olmaması bizde ciddi kaygılara ve isteksizliğe sebep olabiliyor. Aslında ikinci yargı bu herkes yeni normalle eski ortamına döndü. Sınıf ortamı öğretim için fiziki olarak ve psikolojik olarak güdülenmeyi artıracak şekilde özel hazırlanmış bir yerdir. Kalabalık olması da etkili. Evde böyle bir ortam olması imkânsız.”

Tek bir gencin deneyimi ve görüşleri bile, daha en mikro düzeyde bile etkinin neler olabileceğine dair pek çok ipucu veriyor.

Her öğrenci bir insan, her öğrenci gelecektir. Okullarımıza üniversitelerimize sahip çıkalım.



1

ANKARA KARAYOLUNDA MAHSUR KALDILAR

2

GÖKÇEDAĞ, AK PARTİ SEYHAN İLÇE BAŞKANI SEÇİLDİ

3

MHP KURULDUĞU SALONDA TOPLANDI

4

BOZAN: SESİMİZİ BİRLEŞTİRİYORUZ!

5

SİBEL GÜNEŞ: ŞİDDET SARMALININ İÇİNDEYİZ