Tarih: 02.10.2017 16:51

POLENLER, ASTIM ATAKLARINI TETİKLİYOR

Facebook Twitter Linked-in

Sonbahar, sayısı her geçen gün artan allerji hastaları için sıkıntılı günleri de beraberinde getirebiliyor. Rüzgarla uçuşan polenler allerjiye bağlı problemlerin gün yüzüne çıkmasına neden oluyor. Ancak aralarında çok yakın bir ilişki bulunan allerjinin, astımla birleşmesi durumunda ise tablo çok daha endişe verici boyutlara ulaşabiliyor. Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Uçar, astım ataklarının çoğu zaman allerjiler tarafından tetiklenebildiğine işaret ediyor. Herne kadar tümallerjiler astıma yol açmasa da allerjik etkenlere maruziyetten kaçınarak astım riskini azaltmak mümkün olabiliyor. gamze_ucar
Genetik ya da çevresel faktörler gibi birçok etkene bağlı olarak ortaya çıkan allerjilerin görülme sıklığı günden güne artıyor. Gerek çocukluk, gerekse yetişkinlik dönemindeki binlerce kişi bağışıklık sisteminin polen, küf ya da toz gibi allerjenlere verdikleri tepki sonucu allerjik reaksiyon yaşayabiliyor. Sorun tek başına bile hayatı zorlaştırıyorken beraberinde astım gibi farklı hastalıklarla birlikte yaşanması tablonun ciddileşmesine neden olabiliyor. Astım ve allerji arasında son derece yakın bir ilişki bulunuyor. Zira hava yollarının iltihaplanmasına neden olan allerjiler, astım ataklarını tetikleyebiliyor. Bu anlamda çocuklarda riskin yetişkinlere göre daha fazla olduğunu söyleyenAcıbadem Adana Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Uçar, “Yetişkinlerde görülen astımın kökeni yüzde 50 oranında allerjiye bağlıyken, bu oran çocuklarda yüzde 80’e kadar çıkabiliyor” diyor. Bununla birlikte, burun mukozasının inflamasyonu ile oluşan ve özellikle bahar aylarında artış gösteren allerjikrinithastalarının yüzde 40’ında da astım gelişiyor. Dolayısıyla özellikle sonbahar döneminde allerjenlerden uzak kalınması çok büyük önem taşıyor.
Astımın kesin nedeni bilinmiyor
Bronşlarda yangı ile seyreden kronik inflamatuvar bir hastalık, olarak ifade edilen astımın kesin nedeni bilinmiyor. Bununla birlikte, Türkiye’de yetişkin nüfusun yüzde 5-7’si, çocukların da yüzde 13-15’inyaşamlarını astımla sürdürmek zorunda kalıyor. Semptomlara neden olan etkenler de kişiden kişiye değişkenlik gösterebiliyor. Ancak hava yolları bir astım tetikleyiciyle temasa girdiğinde daralmalar yaşanıyor. Buna bağlı olarak da, astım atağı yaşayan kişilerde kuru öksürük, nefes darlığı, hırıltılı ve hışıltılı solunum ile göğüste baskı hissi gibi şikayetler gözleniyor. Hastalık, özellikle sabaha karşı ortaya çıkan ataklarla kendini gösteriyor ve bazen ilaçla bazen de doğal seyrinde düzelebiliyor.
Allerjenler atağa neden oluyor
Astımın ortaya çıkmasında genetik ve çevresel etkenler rol oynuyor. Bu nedenle atakların önüne geçebilmek için de kişinin astım tetikleyicilerini çok iyi tanıması önem taşıyor. “Tetikleyicilerden uzak durarak ya da korunarak atakların sıklığını azaltmak ve hastalığı kontrol etmek mümkün olabiliyor” diyen Dr. Gamze Uçar, şunları anlatıyor: “Çevresel faktörlerden en önemlileri ise allerjenler. Ayrıca hava kirliliği, sigara, mesleki faktörler, çeşitli enfeksiyonlar, bazı gıdalar ve ilaçlar da hastalığa ve ataklara neden olan risk faktörleri arasında sayılıyor. Yıl boyu ortaya çıkan ev tozu akarları, kedi ve köpek tüyleri, küf ve hamamböceği alerjisinden kaynaklanan faktörlerin yanı sıra, mevsimsel olarak polenler de rinit ile astıma yol açabiliyor. Mevsimsel allerjiler genellikle bahar aylarında ortaya çıkıyor. Ancak Türkiye gibi Akdeniz ikliminde yer alan sıcak ülkelerde, polen mevsimi uzun sürdüğü için allerji süresi 8-9 ay devam edebiliyor. Çocukluk çağında geçirilen akciğer enfeksiyonları da astım riskini artırıyor.”allerji_polen (3)
Kilo verin, sigaradan uzak durun
Yapılan çalışmalar, obezitenin astıma yol açan etkenlerden biri olduğunu gösteriyor. Obezite hastalarında astım riski 2-3 kat arttığı için, kişinin kilo vermesini sağlamak önem taşıyor. Astımın en önemli nedenlerinden biri de sigara. Bebeklik çağında, anne sütü ile beslenen kişilerde astım riski daha düşük oluyor. Ancak hamilelik döneminde sigara içen kadınların bebeklerinde, ilk bir yıl içinde hışırtılı solunumla devam eden hastalık riski dört kat daha fazla görülüyor. Sigaraastım gelişme riskini yükselttiği gibi, tedaviye direnci artırarak atak sayısının sıklığına da neden olabiliyor. Dr. Gamze Uçar,“Bu nedenle astımlı hastaların kesinlikle sigara içmemesi, içilen ortamlarda bulunmaması gerekiyor. Bununla birlikte, çocuklarda anne sütüyle beslenme de, alerji ve astım gelişme riskini düşüyor” diyor.Erken dönemde tanı alan hastalar düzenli tedaviyle yaşamlarını normal seyrinde sürdürebiliyor.





Orjinal Habere Git
— HABER SONU —