Yaşam ve beslenme şekli, genetik, çevresel faktörler sebebiyle kansere yakalanma oranı dünyada gittikçe artıyor. Erkeklerde oldukça sık görülen kanser türlerinden prostat kanseri, erkelerde kanserden kaynaklanan ölüm nedenleri sıralamasında akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer alıyor.
Dünyada her 7 erkekten biri yaşamı boyunca prostat kanserine yakalanma riski taşıyor. Medicana Bahçelievler Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Semih Ayan, prostat kanseri sebepleri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Prostat kanserinin nedeni net olarak bilinmiyor…
Prostat kanserinin sebebinin tam olarak tespit edilemediğini ifade eden Prof. Dr. Semih Ayan, “Diğer kanser türlerinde olduğu gibi genetik faktörler, beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı ve hormonlar prostat kanseri oluşumunu etkilemektedir. Prostat kanserli hastaların yaklaşık %10’unda neden bu hastalık için genetik yatkınlık bulunmasıdır. Bu yüzden özellikleailesinde prostat kanseri öyküsü olanların düzenli olarak prostat kanseri açısından kontrolü gereklidir. Prostat kanserinin tedavisinde erken teşhis çok önemlidir” dedi.
Kötü Huylu Prostat Büyümesi Özel Bir Şikayete Neden Olmayabilir…
Medicana Bahçelievler Hastanesi Üroloji uzmanı olarak çalışan Prof. Dr. Semih Ayan, 50 yaşından itibaren erkeklerde iyi huylu prostat büyümesi ihtimalinin arttığını, iyi huylu prostat büyümesinin kanser riski taşımadığını ifade etti. Fakat prostat kanseri olan erkeklerde de, başlangıçta iyi huylu prostat büyümesinde olduğu gibi kesik kesik ve zorlanarak idrara çıkma, idrarı tam boşaltamama, sık sık tuvalete gitme, ani idrar sıkıştırması, idrarda kan olması gibi şikayetlerin olabileceğini belirtti. Ülkemizde yapılan bir çalışmada prostat kanserli hastaların tanı anında ancak %50’sinde ürolojik yakınmaların var olduğunu ve şu anda gelişmiş ülkelerde prostat kanseri hastalarının büyük bir kısmının hiç bir yakınması yokken teşhis edildiğini de belirten Prof. Dr. Ayan, ancak çok ilerlemiş prostat kanseri olanlarda bel, kalça, omuz gibi bölgelerde ağrı olabileceğine dikkat çekti.
Prostat Kanseri Erken Teşhisi için 50 Yaş Üstü Erkekler PSA Testini İhmal Etmemeli…
Prostat kanserinin teşhisi için ilk olarak rektal yolla fiziki muayene yapıldığını belirten Ürolog Prof. Dr. Semih Ayan, bu yöntemle kendine özgü kıvamı değişen ve sertleşen prostat bezinin muayenesi ile prostat kanserinden şüphe edilebileceğini açıkladı. Kanda PSA hormonunun yükselmesinin de kanser göstergesi olduğuna dikkat çekerek PSA testinin de çok yararlı bir tanı yöntemi olduğu bilgisini verdi. Özellikle erken tanı ve tedavinin başarısı için 50 yaş üstü erkeklerin PSA testi yaptırması gerektiğini vurguladı. Rektal muayene ve PSA testi sonucunda kanser şüphesi oluşan kişiye prostat biyopsisi yapılması gerektiğini belirten Dr. Ayan, kesin tanının biyopsi sonucu koyulduğunu ve kanser evresine göre tedavi planlaması yapıldığını ifade etti.
Erken Evrede Teşhis Edilen Prostat Kanserinin Tedavi Başarısı Çok Yüksek
Prostat kanserinin ilerlemeden tanı konulmasının önemli olduğunun altını çizen Üroloji uzmanı Prof. Dr. Semih Ayan, erken dönemde fark edilen prostat kanserinin tedavisinin başarı ile sonuçlanma ihtimalinin %100’e yakın olduğunu belirtti. Erken evrelerde kanserin diğer organlara sıçramadan yakalanması ile yapılan radikal prostatektomi ameliyatının tedavide en etkili yöntem olduğunu söyledi. Bununla birlikte prostata ışın verilerek yapılan radyoterapinin de erken evreli prostat kanserlerinde etkili olduğunu, ileri evredeki prostat kanseri için ise hormon tedavisi ile testosteron üretimini durduran ilaçların verilmesi gerektiğini söyledi. Hormon tedavisi ile hastalığın iki yıl kadar baskı altında tutulabildiğini, hastanın hormona dirençli hale gelmesi durumunda ise daha ağır bir tedavi şekli olan kemoterapiye başvurduklarını belirtti.
