Tarih: 16.04.2021 16:13
RAMAZAN KOLİ BEDELERİNİN VERGİ MATRAHINDAN İNDİRİLİR Mİ?
Corona salgını pençesinde 2’nci ramazanımızı yaşıyoruz. Geçmiş yıllarda işletmeler müşteri ve çalışanlarına hediye paketleri ve toplu yemekler veriyordu. Bu amaçla çarşı pazar canlanıyor, işletmeler de satışlarını artırıyordu. Yoksulluğun alabildiğine arttığı, işletmelerin zor durumda olduğu bu ortamda hediye paketi şeklinde yardımlar daha da bir anlamlı hale gelmektedir. Ama bir de olayın vergi boyutu var ki biraz karışık!
EŞANTİYON NE HEDİYE NE?
İşletmeler ürün ve hizmetlerini tanıtmak, satış ve sunumlarını artırmak için,mal ve hizmet aldıkları veya potansiyel mal veya hizmet sunabilecekleri kişi ve kurumlara çeşitli hediyeler veriyorlar. Bunlara bazen eşantiyon da denilmektedir. Bir de hediye paketleri vardır.
Hediye, birini sevindirmek, onu hoş tutmak için verilen bir şey iken, eşantiyon ise, üretilen bir ürünü tanıtmak için ondan bir örnek vermek anlamına gelmektedir. Hediye de eşantiyon da bedelsiz olarak dağıtılır.
Gelenek haline gelen eşantiyonlar; kalem, anahtarlık, ajanda, takvim, duvar saati ve benzeri ürünler ile bazen de ürettikleri ürünlerden oluşmaktadır. Bu eşantiyonların üzerinde firmaların tanıtımı için unvanları, ürettikleri ürünün marka ve logosu da yazılabilmektedir.
Olması gereken bu iken, bazı hallerde kantarın topuzu kaçırılmakta çok büyük ve pahalı hediyelerin de verildiği görülmektedir. Bu işlemlerin genelde kamuda yoğun olduğu algısı yaygın olmakla birlikte, kurumsal özel işletmelerde bir pazarlama yöntemi olarak kullanılmaktadır.
DEVLET GÖREVLİLERİNE HEDİYE VERİLMESİ
Kamuda çalışanlarının; yapmış oldukları görevin özelliği, tarafsızlığı, Devletin çıkarlarını korumak zorunda oldukları, görev esnasında ayrım yapmamaları, kişi veya kurumların yararına veya zararına bir davranışta bulunmamaları esastır.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun;29 ve 30’uncu maddelerine göre, doğrudan ya da kurumları adına hediye kabul etmeleri yasaklanmıştır. Ancak, nelerin hediye, nelerin hediye alma sınırını aşacağı yasada açıklanmadığı için konu ile ilgili08.06.2004 tarih ve 25486 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan5176 sayılı Kanunun ile Kamu Görevlileri Etik Kurulu’na bırakılmıştır.
Bu Kanunun 9’ncu maddesinde; “Hediye alma yasağının kapsamını belirlemeye ve en az genel müdür veya eşiti seviyedeki üst düzey kamu görevlilerince alınan hediyelerin listesini gerektiğinde her takvim yılı sonunda bu görevlilerden istemeye yetkilidir.” Şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Her toplumun örf ve âdet ve ahlak ölçüleri vardır. Bizim halkımız da ikramı, hediyeyi seven bir halktır. Bu nedenle bu kavram olayına ve kişisine göre değişmektedir.
HEDİYE YA DA EŞANTİYONLARIN GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ MATRAHINDAN İNDİRİLMESİ
Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının ticari kazanç tespiti ile ilgili madde hükümlerine göre; gayrisafi kazançtan indirilecek giderler her iki Kanunda sayılmıştır.Gelir ve Kurumlar Vergileri bakımından ticari kazancın elde edilmesi ve sürdürülmesi için; yapılan giderlerin kazancın elde edilmesi ile ilgili olması ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun belgelerle belgelendirilmesi gerekmektedir.
İşletmelerin mal ve hizmet satışlarını artırmak amacıyla yapmış oldukları önemli genel giderlerden olan bu eşantiyonlar reklam ve pazarlama gideri olarak vergi hasılatından indirilmektedir.
Ancak; bu şekilde dağıtılan hediye ve eşantiyonların, işletmelerin faaliyet konusu ve satış hacmiyle uyumlu ve ticari hayatın gerçeklerine uygun ve makul miktarda olması, kazancın elde edilmesi, sürdürülmesi ile ilgili olması gerekir.
Pandemi nedeniyle getirilen yasak nedeniyle; toplu yemek, iftar çadırı gibi uygulamalar olası olmayacaktır.Yasaklamalar olmasaydıişletmelerin bayi ve satış temsilcilerine verecekleri toplu yemek faturalarını vergi matrahından indirmeleri mümkündü.
Ramazan kolilerinin dağıtımı ise, daha çok hayır hasanetle ilgilidir. Bu kolilerin dağıtımı daha çok gıda bankacılığı uygulaması ile ilgili olduğu için bundan sonraki yazımızda bu konu inceleyeceğim.
Bu paketlerin çalışanlara verilmesi halinde ise emsal bedeli üzerinden ücret olarak vergilendirilmesini gerektirir.
HEDİYE VE EŞANTİYONLARIN KDV’Sİ İNDİRİM KONUSU YAPILIR MI?
Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1-3/ a maddesinde; vergiye tabi malların her ne surette olursa olsun vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesi teslim sayılmıştır. Yani işletme sahiplerinin kişisel ihtiyaçları için alıp kullandığı işletme mal ve hizmetleri için diğer müşteriler gibi fatura düzenleyip işletme kayıtlarına intikal ettirmelidirler.
Ancak, eşantiyon mallar, özel tüketim amacıyla değil, işletmelerin kendi tanıtım veya reklamlarını yapmak amacıyla verildiği için işletmeden çekilmesi teslim sayılmayacak, yani vergi hesaplanmayacak ve bunların işletmeye alınması sırasında alış faturalarında gösterilen katma değer vergisi de indirim konusu yapılacaktır.
Nitekim, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nin (I/B-10.2) bölümünde eşantiyon ve numune malların katma değer vergisi karşısındaki durumu aşağıdaki şekilde açıklanmıştır:
“Firmaların belirli zamanlarda, özellikle dini bayramlarda ve yılbaşlarında kendi tanıtımlarını yapmak amacıyla herhangi bir bedel almaksızın kalem, anahtarlık, ajanda, takvim ve benzeri eşya dağıtmaları geleneksel hale gelmiştir. Ticari hayatta eşantiyon olarak adlandırılan bu ürünler, her ne kadar işletmede tüketilmemekte ise de ayni pazarlama gideri niteliğinde olduğundan, bu ürünlerin müşterilere ayrıca bir bedel alınmadan teslimi KDV hesaplanmasını gerektirmez.’’
Ramazan kolileri veya bu ayda ihtiyaç sahiplerine yapılacak yardımların ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilgili olmaması nedeniyle doğrudan ticari kazançtan indirilmesi yerine, gıda bankacılığı olarak kurulan dernek ve vakıflara bağış yapılmak suretiyle vergi matrahından indirilmesi yasalara daha uygun olması gerekir.
Ramazan paketi içinde vergi oranları farklı ürünlerin bulunması, cinsinin ‘’ramazan paketi’’ olarak yazılması, paketin tek bir fiyatı olması halinde en yüksek ürünün katma değer vergisi oranı uygulanması gerekir. Paket içindeki ürünlerin fiyatlarının ayrı ayrı gösterilmesi halinde ise, her tür ürünün katma değer vergisi oranı ayrı ayrı uygulanması gerekir. (Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 19.09.2018 19.09.2018 tarih ve tarih ve 39044742-130-E.837431 sayılı özelgesi).
Hediye ve eşantiyonların, işletmelerin faaliyet konusu ve satış hacmiyle uyumlu, ticari hayatın gerçeklerine ve makul miktarda, örf ve adete uygunkazancın elde edilmesi, sürdürülmesi ile ilgili olması gerekir.
Pandemi koşullarında idrak ettiğimiz mübarek ramazanın ayının,islâm inancına uygun, ülkemiz insanının hassasiyetine gereği gösteriş, istismar, israftan uzak, sağlık, mutluluk içinde; inancına sadakatle bağlı olarak geçirmesi dileklerimle…
Sabri Arpaç
sabriarpacymm@gmail.com
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —