Adana Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Karaaslan, Sağlık Bakanlığının yaptığı uygulamalar nedeniyle sokaklarda olduklarını söyledi.Karaaslan, “Bugün sağlık çalışanlarının mesleklerinin geleceği için duydukları kaygı, onları tüm kimliklerini dışarıda bırakarak ortak bir noktada buluşturmuştur. Bugün burada toplanan arkadaşlarımız sadece daha iyi bir gelecek derdinden başka bir dertleri yoktur. Sağlık Çalışanları bugün sokaklardaysa birilerinin şapkasını önüne alıp düşünmesi gerekmektedir.” dedi.
Başbakanın açıkladığı “nöbet ücretlerine %50 zam yapacağız,Fiili Hizmet zammını getireceğiz,70 Yaşına kadar çalışma hakkı getireceğiz” açıklamaları ile ilgili olarak Adana Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Karaaslan, şöyle konuştu:
“Hangi işte çalışırsanız çalışın hafta sonu çalışmasının ödemesi, zaten normal mesai ödemesinden farklıdır ve zamlıdır. Getirilmek istenen fiili hizmet zammı daha kısa bir zaman önce Yüce Meclisimizde oylandığında iktidar milletvekillerinin oyları ile reddedilmiştir. 70 yaşına kadar hekimin çalışma isteği, hekimin emekli olmaya cesaret edememesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü emekli hekim pek çok meslek grubundan daha az maaş almaktadır.
Sayın Başbakanımız bize müjde diye söyledikleri zaten bizim hakkımız olan şeylerdir.
Başbakanımız bir şeyi daha itiraf ediyor. ‘’Sağlıkta getirdiğimiz yeniliklerin sağlık çalışanlarına yük getirdiğini biliyoruz’’ diyor. Buradan tüm idarecilerimize sesleniyoruz; Bizler ek yüklerden şikayet etmiyoruz…
Bizler, hastalarımızı muayene etmekten, koruyucu hekimliklerini yapmaktan, onların şifaya kavuşmasına vesile olmaktan şikayetçi değiliz ve hiç olmadıkta.
Bizler dayatılan angaryalardan şikayetçiyiz.
Bizler hâlâ Yüce Meclisimizin tozlu farlarında duran sağlıkta şiddet yasasının çıkartılmamasından şikayetçiyiz.
Bizler, çıkarılan Yasaları delen Yönetmeliklerden, Yönetmelikleri delen Genelgelerden şikayetçiyiz.
Bizler, iş güvencemizin idarecilerin iki dudağı arasına sıkışmasından şikayetçiyiz.
Bizler, iş tanımımızın olmamasından şikayetçiyiz.
Bizler, sözleşmelerin, imzalarsan bu, imzalamazsan hadi güle güle diye dayatılmasından şikayetçiyiz.
Bizler, aile hekimliği uygulamaların iller arasında hatta il içerisinde farklı uygulamasından şikayetçiyiz.
Bizler, diğer kurumların yönetmeliklerinde sağlıkla ilgili her maddenin, sırtımıza görev olarak yüklenmesinden şikayetçiyiz.
Bizler, hasta sayısı bakımından Afrika ülkeleri ölçeğinde hasta verilmesinden, çalışma performansı bakımından Avrupa ülkeleri ölçeğinde çaba istenmesinden şikayetçiyiz.
Bizler, hafta içi sabah 8 akşam 8 çalışacaklar, Cumartesi ve Pazar nöbet tutacaklar deyip, dinlenme hakkımızda hiç bahsetmeyen Bakanımızdan şikayetçiyiz.
Bizler dinlenme hakkımız olan hafta sonlarımızı, ailelerimizle geçiremeyecek olmaktan şikayetçiyiz.
Bizler, kapımızdan giren hastanın, hekime her işimi yaptırırım, yaptıramazsam da şikayet ederim düşüncesi içerisine getirilmesinden şikayetçiyiz.
Bizler, vatandaşa başka, bize başka konuşan, sağlıkta yaşanan sorunların kaynağının bizlermiş gibi gösteren, bizleri vatandaşla karşı karşıya bırakan idareciler şikayetçiyiz.
Bizler, her 184 aramasının tarafımıza savunma olarak dönmesinden şikayetçiyiz.
Bizler, mesai saatlerinin tamamen poliklinik saatleri olamayacağını anlamayan ve anlamak istemeyen idareden şikayetçiyiz.
Bizler, maaşımızı emekliliğe yansıtmayan Bakanlığın, işçisinin SGK primini asgari ücretten yatıran işveren mantığından öteye gidememesinden şikayetçiyiz.
Bizler, iş yükümüzün artmasından değil, angaryalarda boğulmaktan şikayetçiyiz.
Bizler bugün T.C. Sağlık Bakanlığının yaptığı uygulamalar nedeniyle sokaklardayız.
Bizleri bu duruma getirenler kendilerinden utansınlar.
Bu yılki Tıp Bayramımızın gelecek kaygımızı yok etmesini, iş barışımızı ve huzurumuzu sağlamasını, sadece işini yapan sağlık çalışanları olmamızı sağlamasını ve bunların daim kılmasını diliyoruz. “
