SAĞLIKÇILAR YÜKÜ TAŞIDI, BU SENE ZORLU MÜCADELE ÖĞRETMENLERİN SIRTINDA
SAĞLIKÇILAR YÜKÜ TAŞIDI, BU SENE ZORLU MÜCADELE ÖĞRETMENLERİN SIRTINDA
Türkiye’de 2020-2021 “Pandemiyle mücadele ödülleri kime verilmeli?” diye sorulsa yanıtı tartışmasız bir şekilde hemşireler ve doktorlardır. Kurumsal olarak da TTB-Türk Tabipleri Birliği, TORAKS-Türk Toraks Derneği, HASUDER-Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, KLİMİK-Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği sayılabilir. Kargocular da Türkiye’nin yükünü çekti ama bundan büyük kârlar elde ediyorlar, çalışanlarına teşekkür edelim ama firmalar krizleri fırsata çeviriyor. Sağlık çalışanları ve doktorlar ise karşılıksız ağır bir insanlık mücadelesi, ağır bir toplumsal mücadele verdiler, vermeye devam ediyorlar.
2020-2021 tartışmasız sağlıkçılara borçlu olduğumuz yıllar oldu.
2021-2022 yılı kimin olacak diye sorulursa buna da daha şimdiden sağlıkçılarla birlikte tartışmasız “eğitimcilerin mücadele yılı” olacak yanıtı verilecektir. En çok da dağ, kasaba, varoş, bölge yatılı, lisesi, mesleği… Anadolu’nun her noktasında çocuklara ve gençlere yetişmeye çalışan resmi-devlet okulu öğretmenlerinin ağır ve büyük özveri ve azim gerektiren bir mücadele yılı olacak.
PANDEMİDE ORTA ERİME GEÇİLDİ: ZOR YILLAR ZORLU MÜCADELELERE DAVET EDİYOR
Zor zamanlar zor kararlar ve azim ve direnç gerektiriyor.
Zorluklar tümden de kötü değildir. Çoğu büyük yıkımlar kadar, çoğu büyük devrimler de zorlukların ürünü sayılır. Zor durumlar zor kararlar almak gerektirir, zor dönemeçleri getirir. Birikmiş sorunları açığa vurur. Ufuklara yeni pencereler açmaya zorlar.
Pandemi ilk başladığında eğer kısa sürerse, 1-2 yılda çaresi bulunursa, bundan yerleşik düzen veya mevcut kapitalizm, kendi açıklarını veya saldırılarını tahkim ederek çıkar tahmininde bulunmuştum.
Ya uzun sürerse? Bunun kapitalizm dahil insanlık için çok farklı sonuçları olabileceği kanaatindeydim. Uzun sürerse palyatif arayışlar durumu kurtarmaya yetmez, daha ağır yapısal çareler aranmak zorunda kalınır, mevcut yapı ve işleyiş sorgulanmaya başlanır.
Şu anda orta erime doğru geçti sorun. Herkesin daha zor kararlar alması ve daha ağır bedeller ödemesi gerekiyor. Kurtarılabilecek olanların azamisini kurtarmak gerekiyor.
Palyatif ve kozmetik arayışlar, yarım yamalak kapanmalar, bayram düğün tatil derken 1.5 yıl en çok da çocuklarımız, gençlerimiz, en değerli olan zihin dünyamız, kafa kol becerilerimiz, insanlığımızdan olduk.
Pandeminin en ağır ve kalıcı bedeli çocuklara gençlere çıktı maalesef. Çocukları ve gençleri kurtarmak gerekiyor. İlk 1.5 yılı sağlık emekçilerinin üzerine yıktık ama çaresi yok, geleceği kaybediyoruz, mücadele şartlı veya şartsız öğretmenleri sahaya davet ediyor.
OKULLARI, ANADOLU LİSELERİNİ ÖĞRETMENLER KURTARACAK
Karşılaştığım, gördüğüm öğretmenlerle korku ve kaygının ötesinde “ne yapılabilir”i sürekli konuşuyoruz. Başlangıçta yüz yüze eğitimin, okulun yeri çok anlaşılamadı, bazı kaygı ve korkular öne geçti, EBA veya uzaktan dijital ortamdaki derslerle de süreç ikame edilebilir diye düşünüldü ama hiç de öyle olmadığını gerek öğrenci, gerek aile, en çok da öğretmenler gördü, artık büyük çoğunluğu da yüz yüze eğitime daha dirençle sahip çıkmaya çalışıyor.
MEB de SB de okulların açık kalmasında daha kararlı gözüküyor, bu olumlu bir gelişme. YÖK ortalarda yok, onu ayrıca gelecek yazılarda ele alacağım.
Sahada ise tüm yük idarecisi, derse gireni, ücretlisi, hizmetlisi ile öğretmen ve eğitim çalışanlarının üstünde bulunuyor.
Özellikle Anadolu liselerinin az öğrencili birkaç istisna dışında tümünde pozitif vaka var. Ortaokullarda vaka sayıları artıyor. Pansiyonlarda pozitif vakalar görülüyor.
Hemen her gün hemen her öğretmen pozitif bir vakayla karşılaşma durumunda görevlerini sürdürüyor. Öğretmenler hem kendi tutumlarını hem de öğrencilerini hazırlamaya çalışıyor. Zorlu haftalar içindeyiz.
Bununla beraber, gördüğüm kadarıyla tüm eğitimciler giderek daha dirençli daha kararlı hale geliyor.
Okullar, liseler ayaktaysa öğretmen, eğitim çalışanları sayesinde açıklar. Bütün yıl bu ağır mücadele devam edecek gibi gözüküyor. Öğretmenlerin süreçle baş etme deneyimlerini meslektaşları ve kamuoyuyla paylaşmaları önemli bulunuyor.
2021-2022, çocuklarımızın ve hepimizin geleceği, öğretmenlerin azim ve mücadelesine bağlı bulunuyor. MEB’e ve tüm kurum, kuruluş ve topluma çağrım, okulları sınıfları seyreltme başta olmak üzere acilen öğretmenlere ve okullara destek verelim, özlüklerini ve şartlarını iyileştirelim, eğitim ve gelecek mücadelesinde öğretmen ve öğrencilerimizin yanında olalım.
Öğretmenler, yıl zorlu ama sizin yılınız olacak. Bıkmadan usanmadan, tedbirlere ve tutumlarımıza dikkat ederek, çocuklarımıza, topluma, aklımıza, ufkumuza sahip çıkalım.