Sağlıkçılardan 230 bini taşeron çalışıyor

19.03.2013 23:14:04

Sağlıkçılardan 230 bini taşeron çalışıyor

Moderatörlüğünü Adana-Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten’in yaptığı “Kamu Özel İdare Ortaklığı Nedir? Hekimlere ve Topluma Yansımaları Nasıl Olacaktır? ”Paneline CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, SES Genel Başkanı Dr. Çetin Erdolu ve TTB Avukatı Özgür Erbaş konuşmacı olarak katıldı.

ato_kamuhastanepanelPanelin açılışında konuşan Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Halit Atik, Ülkemizde 600 bin sağlık çalışanı olduğunu bunun 230 bininin taşeron olarak çalıştığını kaydetti. Yapılan bir ankette hekimlerin gelecekten umutluyum diyenlerin %8’lerde olduğunu belirten Dr. Atik,”Hekimlerin %85’i Türkiye’de sağlık hizmetlerinin hekimler, sağlık çalışanları ve hizmeti alanlara açısından durumun kötüye gittiğini düşünmektedir. Sağlık alanı Pazar, piyasa olarak görülmektedir. Bizler sermayenin emek güçleriyiz. Türkiye sağlık pazarına uluslar arası sermayenin hakim olmaya başladığını görüyoruz” dedi.

 

PUZZLE’IN SON PARÇALARI TAMAMLANDI

10 yıldır sürdürülen Sağlıkta Dönüşüm Programı sonunda Türkiye sağlık ortamı ve sağlık çalışanlarının çok önemli bir eşiğe geldiğini hatırlatan Adana-Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan, ”2002 yılından bu güne kadar uygulanan politikalarla ve en son çıkarılan 663 sayılı kanunla sağlıkta dönüşüm programının yani puzzle’ın son parçaları da tamamlanmış, sağlık uygulamaları tümden değişmiş, çıkarılan yasa ve yönetmelikleri artık kimse takip edemez hale gelmiştir. Tüm bu uygulamalar hekim ve sağlık çalışanlarını yarınlarını bilemez hale getirmiştir. Toplumsal yaşamda ki belirsizlik, geleceğe yönelik güvensizlik, antidemokratik uygulamalar ve korku bu endişelerimizi daha da arttırmaktadır. Koruyucu sağlık hizmetinden çekilen devlet, hortlayan kızamık, verem, domuz gribi salgınlarına aldırış etmeden söylemini 22 ilde 1 milyon metrekare hazine arazisine özel sektörün inşa edeceği ve 49 yıl boyunca otel, alış-veriş merkezleri, kafeterya, otopark, süpermarket ve “sağlık hizmeti” dahil bütün ticari alanlarıyla şirket yöneticilerinin işleteceği şimdilik 27 Şehir Hastane projesi yapacağını açıklamıştır. Sağlık hizmetiyle ticari alanın iç içe girdiği bu projenin “kamu” içeriğiyle biricik ilişkisi kamu arazilerinin üzerinde yükselmesi ve 49 yıl boyunca devletin yatırımcıya “milyarlarca dolarlık” kamusal kaynak aktarımı olacaktır. Bunun finansmanı ise 49 yıllığına halka ödetilecektir” şeklinde konuştu.

 

GELECEĞİ SATIYOR

Kamu Özel Ortaklığında Amacın; Özel Sektörün kamu kaynaklarına ulaşmasını sağlamak olduğunu belirten CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı,”Bu sistem ile Devlet bir şirkete bedava arazi verecek. Şirket tesis (hastane, okul) yapacak. Veya var olan tesisi şirket yenileyecek. Devlet 30 yıl (Taslakta 49 yıl idi) kira ödeyecek. Devlet şirketin dış borcuna Hazine garantisi verecek. İthal Projedir  (Public Private Partnership). Özelleştirmenin «eskimiş» yeni adıdır, hatta geleceği sattığı için özelleştirmeden daha kötüdür. Kamunun var oluş sebebi hizmetlerini özelleştirir (sağlık, eğitim, güvenlik vb). Halkın bütçesini şirketlere aktarır. Sermayenin başka alana yatırımını engeller. Harcamaları denetimden kaçırmak (bütçe dışına çıkararak ), Bütçe açıklarını gizlemek, Sağlık hizmetinde kamu otoritesini kaldırmak, Kârlı olabilecek tüm kamu alanlarını devretmektir. AKP Neden Kamu Özel Ortaklığına sarıldı? Çünkü Sağlıkta dönüşüm Programı tıkanmıştır. Sağlık Bakanlığı yatırım yapamaz planlayamaz haldedir. Kışkırttığı sağlıkta tüketimini frenleyememektedir. Kontrol elinde değildir. Finansörler artık kapitülasyon istemektedir. Yedikçe acıkan ekonomik sistem iflasa doğru yürümektedir. Sonuç 30 yıl alım garantili kamu hizmeti için, hazine garantili yatırım yapıp kira almak, riski halkın geleceğine yükleyen bir sistemdir” dedi.

 

ŞİMDİDEN 60 KATRİLYON LİRA BORLUYUZ

“Kamu özel ortaklığı, Özelleştirme ya da İmtiyaz kelimelerinin olumsuz etkisinin yarattığı psikolojik karşı duruşu engellemek için icat edilmiş bir kelime oyunudur” diye konuşan SES Genel Başkanı Dr. Çetin Erdolu,”Sağlıkta işgücü maliyetlerinin düşürülmesi, İşin yeniden örgütlenmesi, mesai saatlerinin uzatılması ve yoğunlaştırılması, Daha düşük maliyetli çalışanların istihdam edilmesi, İşgücü ihtiyacını azaltacak teknolojilerin kullanılması, Hekimler başta olmak üzere sağlık çalışanlarının sistemdeki gücünü azaltmak için yurt dışından ithali ana hedefleridir. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile son 10 yılda Toplam sağlık harcamaları 4 kat. Cepten yapılan sağlık harcamaları yaklaşık 4 kat. SGK’nın özel hastanelere ödediği tutar yaklaşık 10 kat. Poliklinik sayıları 2.5 kat, ameliyat sayıları 4 kat artmıştır. Başbakan “Şehir hastanesi” projelerine ilişkin bütün gerçekleri açıklamıyor. Örneğin Tasarıdaki bazı ibarelerin gün olur Türkiye’de Sağlık Bakanlığı kaldırılırsa diye eklendiğini biliyor, açıklamıyor. Yasa’daki bir madde ile Hekiminden Teknisyenine, Ebesinden Hemşiresine tüm sağlık çalışanlarının taşeron işçisi haline getirileceğini de biliyor. Bu devasa “şehir hastanelerinde” çalışacak binlerce kişinin işyerine gelmek için kullanacağı servisten, çocuklarını bırakacakları kreşe kadar her yerin “ticari alan” olacağını biliyor. Morg ve gasilhanenin de şirkete devri mümkün “ticari alan” olarak sayıldığını da biliyor. Bu hastanelerde Sağlık Bakanlığı kiracı oluyor, (Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu da dahil tüm kurumların kendi binalarında şirketlerin kiracısı durumuna getiriliyor) Bizler; çocuklarımız, hatta torunlarımız yarım asır süreyle borçlandırılıyoruz. Bugüne kadar yapılan ihalelerle bile şimdiden 60 katrilyon lira borçlanmış durumdayız” diye konuştu.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Avukatı Özgür Erbaş, yasal süreç, yönetmeliğe göre tesislerin tanımı, tasarıda ihale yapacak “idare” tanımı, yapım-yenileme-hizmet alımı, bedel tanımı, ihale sürecinde olanlar, döner sermayeden ödenecek kiralar, sermayenin ilgisinin nedenleri hakkında katılımcıları bilgilendirdi.



1

“KARATAŞ, YUMURTALIK NE OLACAK?

2

2025'TE CEZA YAĞNURU VAR

3

ADANA’DA TRAFİĞE KAYITLI ARAÇ SAYISI 889 BİN

4

UZMANI UYARDI! SAHTE İÇKİYE DİKKAT!

5

BELEDİYE GAZETE BÜROLARINI MÜHÜRLEDİ