“ÖNE ÇIK, HAYAT KURTAR” DEDİLER!
Acıbadem Adana Hastanesi ve Türk Kızılayı Türkök Birimi’nin iş birliği ile Dünya Kemik İliği Donör Günü kapsamında düzenlenecek farkındalık projesine start verildi. Proje ile ülkemizde kan kanseri hastalığıyla mücadele eden pek çok hastayı hayata bağlayacak olan kemik iliği bağışçısı olmanın önemi aktarılacak ve topluma, kemik iliği bağışçısı olma çağrısı yapılacak.
Türk Kızılay’ına bağlı Adana Türk Kök Birimi ve Acıbadem Adana Hastanesi, yepyeni bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Bu sene 19 Eylül’de gerçekleştirilecek olan “Dünya Kemik İliği Donör Günü” nedeniyle start verilen projede; uzmanlar kemik iliği donörü olmanın önemi anlatıyor, topluma dönor olma çağrısı yapılıyor, dönor olmak isteyenler içinse Adana’nın merkezi yerlerinde stantlar kuruluyor.
Etkinlikler kapsamındaki ilk toplantı; hekimlere yönelik olarak Acıbadem Adana Hastanesi konferans salonunda “Kök Hücre Bağışçısı Kazanımı” konulu konferans ile düzenlendi. Hastanede görevli hekim ve sağlık personeli ile diğer tüm çalışanların yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte; Acıbadem Adana Hastanesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji Uzmanı Kemik İliği Transplantasyon Ünitesi Direktörü Prof. Dr. Bülent Antmen ile Türk Kızılayı Gönüllü Kök Hücre Bağışçısı Kazanım Yetkilisi Özge Er ve Türk Kızılayı Kan Kazanımı Bağışçısı Yetkilisi Sara Doyuran, katılımcıların merak ettikleri soruları cevaplandırdılar.
Yüzlerce hastamız kemik iliği bekliyor
Konferansın konuşmacılarından Acıbadem Adana Hastanesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji Uzmanı Prof. Bülent Antmen, yüzlerce kemik iliği hastasının iyileşme için tek çaresinin kemik iliği nakli olduğunu bu nedenle daha çok sayıda donör olmasının önemini vurguladı. “Ülkemizde yeterli donör olmadığından kemik iliği gereken hastaların pek çoğu için gerekli kök hücre, yurt dışından temin edilmeye çalışılıyor. Bazen bu arayış sırasında hastalar hayatını kaybedebiliyor. İşte bu anlamda, daha çok sayıda dönor olması, çok önemli. Daha çok dönor, daha çok hastanın tedavi edilmesi anlamına geliyor. Ülkemizde Kızılay’ın bir birimi olan Türkök tarafından yürütülen proje kapsamında artacak olan dönor sayısı, daha çok çocuk ve yetişkin hastanın tedavi imkanını artıracak” dedi.
Kemik iliğinde doku uyumunun çok önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Antmen, sözlerine şöyle devam etti: “Bu nedenle hastalarımızın, birinci ve ikinci dereceden akrabalarının kemik iliği uyumlarına bakıyoruz. Ancak her zaman bu uyumu yakalamak mümkün değil. O nedenle Kemik İliği Bankası’na kayıtlı diğer dönorleri aramak zorunda kalıyoruz.”
18-50 yaş arasındaki sağlıklı herkes donör olabiliyor
Türk Kızılayı Gönüllü Kök Hücre Bağışçısı Kazanım Yetkilisi Özge Er ise toplantıda kök hücre bağışının önemine değinerek, uygun bir bağışçı bulunabilmesi için en az yüzbinler hatta milyonlarca donörün taranması gerektiğini anlattı. Özge Er, bağış yapmak isteyenlerin 18-50 yaş aralığındaki sağlıklı bireyler olmalarının yeterli olduğunu vurgulayarak özellikle hastaneye gelen hasta yakınlarının da kök hücre bağışı hakkında bilgilendirilmesi için hekimlerden destek istedi.
Kök hücre bağış süreci hakkında kısa bilgiler veren Türk Kızılayı Kan Kazanımı Bağışçısı Yetkilisi Sara Doyuran da, bağışçı olmayı kabul edenlerin ilk olarak onam formunu doldurmaları ve 3 tüp (10-20 ml) kan örneği vermeleri gerektiğini söyledi. Doyuran, alınan numunelerin bulaşıcı hastalıklar açısından laboratuvar ortamında kontrollerinin yapıldığını ve sonuçları temiz çıkan testlerin doku tiplemesinin yapılması için Sağlık Bakanlığı’na bağlı Doku Tiplendirme Laboratuvarı’na gönderilerek Ulusal Kemik İliği Bankası’na kayıt edildiğini anlattı.
Sağlık Bakanlığı nakil işlemi için destek oluyor
Kızılayı Gönüllü Kök Hücre Bağışçısı Kazanım Yetkilisi Özge Er, bağış bekleyen kişi için ilk değerlendirmede istenen düzeyde klinik uygunluk bulunması durumunda, bağışçı adayına yeniden ulaşılarak nihai onay istendiğini belirtti. Onay veren bağışçı için ileri doku tiplendirme testi yapılması ile birlikte verilen uygunluk sonrasında ulaşım, konaklama, refakat ve nakil sonrası sağlık hizmetlerinin Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanarak nakil işleminin gerçekleştirileceğini söyledi.
Prof. Bülent Antmen soruları cevapladı
Sunum sonrası Periferik kök hücre toplama yönteminin olası yan etkileri hakkında merak edilen soruları cevaplayan Acıbadem Adana Hastanesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Antmen; bunların geçici halsizlik hissi, ateş, geçici grip benzeri belirtiler ile genel vücut ağrıları ve aferez işlemi sonrası dudaklarda ve parmaklarda geçici uyuşma hissi olduğunu anlattı. Kızılay yetkilileri de yüzde 0,6 gibi küçük bir olasılıkla görülebilecek bu etkilerin genellikle 3 hafta içerisinde ortadan tamamen kalktığını vurguladılar.
Hastane içine kök hücre bağış standı kurulacak
Düzenlenen toplantı sonrasında Prof. Dr. Bülent Antmen, hekimleri ve diğer çalışanları 17 Eylül’de hastanede gerçekleştirilecek olan ‘kan bağışı organizasyonu’ hakkında bilgilendirerek 17 Eylül’de hastane içerisine Kızılay tarafından kurulacak olan stant ile hastanede görevli doktorlar, diğer tüm personel ve hasta yakınlarının kök hücre bağışçısı olabileceklerini söyledi.
Türk Kızılayı Gönüllü Kök Hücre Bağışçısı Kazanım Yetkilisi Özge Er, önümüzdeki dönemlerde Acıbadem Adana Hastanesi ile Türk Kızılayı’na bağlı Türkök Birimi iş birliğinin farklı etkinlikler ile devam edeceğini de ayrıca belirtti.