Makina Mühendisleri Odası açıkladı: Sanayinin borç yükü 450 milyar TL’yi aştı ve borçların üçte biri döviz borcu.
Sanayi, özkaynaklarının yüzde 150 üstünde borçlanarak çarklarını döndürmeye çalışıyor. Yatırım için kaynak yetmiyor. Sanayi kârının yüzde 63’ü faize gidiyor.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO), her ay iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez’in katkısıyla hazırladığı sanayinin sorunları bülteninin yirmincisini “Sanayinin Ağırlaşan Borç Yükü” konusuna ayırdı.
Merkez Bankası, BDDK, Hazine ve İSO verileri kullanılarak yapılan araştırmada sanayi firmalarının özkaynaklarına göre aşırı ölçüde kredi-borç kullandıkları ve artan faiz ile döviz kuru nedeniyle kırılganlıklarının hızla arttığı belirtildi.
Araştırmanın bulguları şu başlıklarla ifade edildi;
Borç/özkaynak oranı yüzde 70 olarak tüm dünyada “norm” kabul edilirken, özkaynağı yetersiz Türkiye’nin sanayi firmalarında bu oran 2000’lerin başlarında yüzde 80 dolaylarında seyretmiş, 2014’te yüzde 132’ye, 2015’te ise yüzde 150’nin üstüne çıkmıştır.
Türkiye’nin en büyük ilk 500 şirketinin 2015’te öz kaynakları 203 milyar TL iken borçları 306 milyar TL olarak saptanmıştır. Çoğu KOBİ olan ikinci 500 büyük sanayi şirketinin ise özkaynağı 35 milyar TL’ye yakın iken bu firmaların borç stokları 56 milyar TL’ye yakındır.
Dolayısıyla ilk 1000 sanayi şirketinin özkaynakları 238 milyar TL’yi, borçları 361 milyar TL’yi buluyor. Bu da 1000 sanayi şirketinin borç/özkaynak oranının yüzde 150’nin üstüne çıkması demek ve yüzde 70’lik normların çok üstünde.
Bu 1000 firmanın dışında kalan küçük sanayi firmalarının borç yükünün, sanayinin borç stokunu dörtte bir artırmış olması varsayımında, imalat sanayiinin toplam borç yükünü 450 milyar TL olarak tahmin etmek mümkündür.
Bu borç stokunun ise yüzde 30’unun döviz kredisi olması, sanayi firmalarının yurt içinden 43 milyar dolarlık dövizle borç yükü anlamını taşımaktadır. Buna yurt dışından sağlanan tahminin 40 milyar dolarlık kaynak eklendiğinde, sektörün döviz yükümlülüğünün 83 milyar doları bulduğu söylenebilir. Bu yük, dolar kurundaki her artışın, sanayi için kur zararı olduğu anlamına da gelmektedir.
Sanayide oluşan faaliyet karının büyük bir bölümü finansman giderine gidiyor. Öyle ki en büyük 500 sanayi firmasının 2015 yılında elde ettiği 44 milyar kârın 28 milyar lirasını, bir başka ifadeyle yüzde 63,4’ünü finansman gideri olarak kaybettiği gözlendi. Bunun, sürdürülebilir bir durum olmadığı açık.
Kaynak: En Büyük 500 Sanayi Firma verileri
Merkezi bütçeye, bir tür “paralel” olarak oluşturulan Varlık Fonu’nun işletilmesinin genelde finans iklimini, özelde sanayi firmalarını ne yönde etkileyeceği de merak konusudur. Çoğu, İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarını ve özelleştirme gelirlerini kullanarak oluşturulacak Varlık Fonu’nun sanayiden çok, sürdürülen “mega proje” etiketli altyapı yatırımları için kullanılacağı bildirilmektedir. Bu da sanayinin beklentilerine pek uyumlu bir tercih değildir.