Serpil Ciritci’nin 2. Kitabı: Kuantum’un Gücü

11.04.2014 20:16:04

Serpil Ciritci’nin 2. Kitabı: Kuantum’un Gücü

serpil_ciritci_kuantumun_guucuAdanalı yazar Serpil Ciritci, “Kuantumun Gücü” kitabını yarın imzalayacak.

Portakal çiçeği Karnaval kapsamında 12 Nisan Çarşamba günü saat 14.00-1600 arasında Şinasi Efendi Cad. Newport adlı kafede Kuantumun Gücü adlı kitabını imzalayacak olan Adanalı Yazar Serpil Ciritci, “Çıkalı 15 gün olmasına rağmen kısa sürede ikinci baskıya geçti. Kitabım şu anda D&R ve Remzi dahil tüm kitapevlerinde satılmaktadır. Ayrıca Adana’da Karahan ve Kitapsan kitabevlerinde satılmaktadır.” dedi.

Serpil Ciritci, “Kuantumun Gücü” kitabının önsözünde şöyle diyor:

“Bireysel çalıştığım danışanlarımdan ve verdiğim seminerlerde karşılaştığım insanlardan biliyorum ki kuantum ve çekim yasası hakkında yoğun bir bilgi karmaşası var.

Yıldızlar, burçlar, melekler, uzaylılar, medyumlar, yaşam koçları, spritüel üstatlar vs. derken okurun iyice kafası karıştı. Arayış içinde olan, kişisel gelişim yoluna çıkacak çıkmasına da, her şeyin birbirine karıştığı bu pazarda,  araya sızan mutluluk tacirlerini nasıl anlayacak?

İnsanların kafası karışık. Herkes yaşam koçlarından, eğitimlerden, kitaplardan bölük pörçük bilgiler edinmiş ama bilgi o kadar dağınık ki kimse elindeki parçanın nereye oturacağını bilmiyor.

25 yıldan fazla oldu bu yolculuğa çıkalı. Çocukluğumdan bu yana yaşama ve ölüme dair büyük sorularım vardı. Meraklıydım; ne bulsam okuyor, sonra aynı konuya dair başka kitaplar bulup inceliyordum. Okuduğum hiçbir bilgiye körü körüne inanmadan ve reddetmeden sadece okudum. Mantığım çok çalıştığı için olsa gerek ne okusam mantıklı bir açıklamasını da bulmaya gayret ettim. Bu bazen işime yaradı bazen yolumu tıkadı.

sonn kuantum kitap - KopyaSonunda anladım ki;  hemen tüm dinler ve felsefeler aslında aynı gerçeği farklı şekilde ifade ediyordu. Bilgi hep apaçık ortadaydı. Aslında hâlâ da öyle; ancak o bilgiyi anlayıp içselleştirmek, farklı bir bilinç düzeyini gerektiriyormuş. Bu nedenledir ki; yıllar önce okuduğum bazı kitapları dönüp tekrar tekrar okumak zorunda kaldım. Kitap her defasında bana başka şeyler söyledi. Cümleler aynıydı aslında; ama benim bakışım, anlayışım değişmiş, derinleşmişti.

Anladım ki; dışarıda var olan tüm öğretmenler, kitaplar, rehberler ve üstatlar,  bize yeni bir bilgi öğretmek için değil, kim olduğumuzu bize hatırlatmak için oradaydı. Tüm spritüel öğretiler aslında tek kaynaktan gelmiş; ama hepsi yazıya döküldüğünde başka türlü ifade bulmuştu. Kaynak tekti ve o kaynak da içimizden başka bir yerde değildi.  Kaynağı bulduğumuzda artık üstat bizdik ve yazılmış tüm bilgi bu ışığın altında, sadece ışığı gösteren işaret direklerine dönüşüyordu.

Bilgi hep ortadadır. Birçok kitap okuyup da hâlâ yol alamadığınızı hissettiğiniz zamanlarda hatırlayın ki, içinizde çok ince süptil bir düzeyde yol almaya devam ediyorsunuz. Siz çok belirgin fark edemeseniz de bilinciniz gittikçe yükseliyor ve anlayışınız derinleşiyor.

Hayatında hiç ışığı görmemiş bir adama ışığı anlatamamamız gibi,  üstatlar da aydınlanma, uyanış diye adlandırdığımız başka bir oluş halini bize ancak sınırlı kelimelerle anlatmaya çalıştılar. Yolu aydınlatan işaret direklerini diktiler; ama onlar da çok iyi biliyordu ki  harita nasıl gösterdiği ülkenin kendisi değilse, kelimeler de anlattıkları şey değildi.  Yine de anlatmaya devam ettiler. Çünkü yola çıkanın ışığa mutlaka kavuşacağını biliyorlardı. Aslında ışığın kaynaktan hiç kopmadığını, sadece kendinin farkında olamadığı için karanlık illüzyonu yaşadığını biliyorlardı. Aslında karanlık yoktur. Sadece ışığın yokluğu vardır.

Zamanla daha az kitap okuyup, daha çok düşünür oldum. Bugün itibariyle yolculuğum devam ediyor. Bu pazarda gördüğü her standa atlamış, tüm dinlere, felsefelere dair hemen her kitabı okumuş, bilinçaltı temizlik çalışmalarına, dikşalara, meditasyonlara katılmış , “üstat”  denilen insanların kapısında belki bilmediği  birkaç kelime duyar  diye beklemiş biri olarak kesinlikle diyebilirim ki:

Kuantum gerçekten “sihirli bir değnek” ama bu onu nasıl kullandığınıza bağlı. Kimsenin elinde, sizde olmayan bir sihirli değnek yok.

Sizi alıp bir anda yüksek bilinç seviyelerine sıçratacak, bilinçaltınızı temize çekecek, tüm korku ve olumsuz inanç kalıplarınızdan bir anda kurtulmanızı sağlayarak, mutlu  bir hayat sürmenizi sağlayacak hızlı ve  sihirli bir çözüm yok. Ama iyi haber şu ki; kendinize verdiğiniz emekle, ayırdığınız zamanla, ciddi bir çaba, istek ve inançla oluşturabileceğiniz yeni bir dünya var ve o dünya içinde mutlu olma ödülü de var. Bu, adım adım ilerleyecek bir süreci gerektiriyor ve o süreçte size gereken ilk şey; istek, sonra kararlılık ve son olarak sebat tabi. Bu, sistemli ve kararlı bir çalışma sürecini gerektiriyor.

Sonuç alınıyor mu?

Evet, yine kesinlikle söyleyebilirim ki alınıyor. Yavaş yavaş değişeceğinizi, gittikçe özgürleşeceğinizi, sakinleşeceğinizi ve sonuçta her daim huzuru yakalayabileceğinizi söyleyebilirim ki emin olun bu huzur da verdiğiniz her mücadeleye değiyor.

Bir kişisel gelişim uzmanı, yaşam koçu ya da psikolog sizi, bu pazaryerinde dolanırken karşılaştığınız kargaşadan çekip alabilir. İzleyeceğiniz yolun işaret direklerini dikerek o yolda size arkadaşlık edebilir. Ancak unutulmaması gereken nokta şudur ki; o yolu yürümesi gereken sizsiniz. Kuyudayken size bir ip atılmıştır; ama o ipi tutması ve tırmanması gereken yine sizsiniz. Hiçbir insan sizin yerinize bunu yapamaz. Bir konuda bilgi ya da yardım almak istiyorsanız mutlaka araştırın. Yaptığı işe zaman ve emek vermiş olanları seçin. Diğer türlüsü kafanızı karıştırmaktan başka işe yaramaz.

Klasik bir kişisel gelişim kitabı okumayacaksınız.

A’dan Z’ye Kuantum Felsefesini ve bu konunun kapsadığı her başlığı belli bir en kolay anlayabileceğiniz bir sıralamayla okuyacak ve kitabı bitirdiğinizde puzzle’daki en büyük parçayı yerine yerleştirmiş olacaksınız.

Bu kitabı yazmaktaki amacım elinizdeki parçaları koyacağınız yerlere bir nebze de olsa ışık tutabilmek. Bu nedenledir ki şu andan itibaren bu konulara dair okuyacağınız her kitap, sizin için çok daha anlaşılır ve net olacak.  Hatta ne tür kitaplar okuyacağınıza dair ciddi bir anlayış bile geliştirmiş olacaksınız.

Kelimelerin de bir enerjisi olduğunu biliyorum. Her ne kadar iletişimimizde sadece bir işaret direkleri gibi görünseler de, bir tek kelime dahi tesadüfen yan yana gelmiyor. Çünkü evrende rastlantı yoktur.

Tüm kelimelerin zihnimden çok yüreğimden akmasına özen gösterdim.

Biliyorum her şey yine olması gerektiği gibi olacak ve bu kitap da ihtiyacı olana, çağırana tam zamanında ulaşacak. Bir ışık seli gibi yüreğimden kopup,  tüm yüreklere akacak. Ben sadece aracılık yapacağım bu bağlantıya. Okuyan her insanı kendi yüreğimde hissederek.

İçimin kıpır kıpır ettiği zamanlarda anlayacağım ki;  ışığın vurduğu yürekler sevgiyle dokunuşumu aldılar. Aynı okyanusun içindeki damlalar olduğumuz içindir ki, hissettiklerinizi ben de hissedeceğim.

Sessizce… Derinden... Tüm  yüreklerde tek yürek olarak  ilk kez…

Sevgiyle… Sevgiyle…”



1

ADANA’DAN KASIM AYINDA 290 MİLYON DOLAR İHRACAT

2

ADANA’DA ÖLDÜRÜLEN KADINLARINA ANISI HATIRA ORMANI

3

DEMİRÇALI: “ÜRETEN KADINLARIN YANINDAYIZ”

4

50. SANAT YILI GECESİ

5

Haluk UYGUR yazdı/KEÇİ NİHAT...