Tarih: 16.02.2016 11:35

Soğuk Hava Kalbinizi Nasıl Etkiler?

Facebook Twitter Linked-in

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu (SBYO) Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü (FTR) Öğretim Görevlisi Dilek Yamak, kış aylarının kalbe yaptığı etkileri azaltmak için bazı önlemler almak gerektiğini açıklarken, soğuk havada yapılacak aktiviteler sırasında alınması gereken tedbirlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Dilek Yamak, aktivite ile birlikte soğuk havanın kalbi nasıl etkilediğini ve kardiyovasküler bir probleminiz olup olmadığını bilmeniz gerekir diyerek şunları ekledi:  “Kalp hastaları soğuk havalarda, dış ortamda ağır ve ani hareketlerden kaçınmalıdır. İnsanlar kışın hareketsiz kalmamak için dış ortam sporu yapmak isteyebilirler. Bu amaçla kış sporlarını yapan insanlar hava şartlarının uygun olmaması nedeni ile kendilerini hangi potansiyel tehlikelerin beklediğini bilmelidir” dedi.

Dilek Yamak Hipotermi hakkında bilgi vererek şunları belirtti; “Hipotermi; Vücut ısısının 35 santigrat derecenin (95 fahrenayt) altına düşmesi demektir. Vücut yeterli iç ısısını koruyamadığında enerji üretemez. Uzun süreli hipotermi de ölüm gerçekleşir. Hipotermi belirtileri ise; koordinasyon eksikliği, zihinde bulanıklık, ani reaksiyonlar, titreme ve uyuklamadır. Ayrıca hareketlerde kontrolsüzlük ve iletişim bozukluğu görülür. Yaşlılar ve çocuklar özellikle risk altındadır. Yaşlılarda cilt altı yağ dokusu azaldığı için farkında olmadan hipotermi gelişebilir. Koroner kalp hastalığı olanlarda genellikle soğuk havaya bağlı anjina pektoris  (göğüs ağrısı) gelişebilir. Soğuk, rüzgar, kar ve yağmur vücut ısısını düşürebilir. Özellikle rüzgar tehlikelidir. Saatte 30 mil hızla esen rüzgar vücutta 9 derece ısı kaybına neden olur. Soğuk havalarda birkaç kat giyinip katmanlar arasında ısıyı hapsederek ısı kaybı önlenebilir. Donmaya özellikle yatkın olan kulaklar bere veya eşarp ile örtülmeli, el ve ayaklar korunmalıdır” dedi.

Öğretim Görevlisi Dilek Yamak Soğuk hava eforlarını güvenli hale getirebilmek için, yapılması gerekenleri şu maddelerle sıraladı:

Efor sırasında sık sık mola vermeli ve bu molalarda kendinizi nasıl hissettiğinizi kontrol etmelisiniz.

Eğer anjina (göğüste ağrı, sıkışma ve baskı hissi) hissediyorsanız en kısa sürede doktorunuza ulaşmalısınız.

Kalp hastalığı şikayetiniz yok fakat riskli grupta iseniz (genetik yatkınlık, hipertansiyon, şeker hastalığı gibi) soğuk havalarda doktorunuza danışmadan açık alan aktiviteleri ve sporları yapmamalısınız.

CPR öğrenin (kalp masajı); Kalbin durması veya nefes alınamaması gibi durumlarda uygulanan bir prosedürdür. Hemen 112 aranmalı ve yardım gelene kadar CPR uygulanmalıdır. Eğer CPR yapılmazsa, beyin 5-10 dakika içinde zarar görebilir.

CPR (Kalp masajı) nasıl uygulanır?

CPR’nin önemi hakkında da bilgi veren Dilek Yamak; “CPR bir ilkyardım yöntemi olduğu için, öncelikli amaç, hastaya yeterli sağlık hizmeti ulaşıncaya kadar hastanın dolaşım ve solunumunun devam ettirilmesidir. Öncelikle kişinin size cevap verip vermediğini kontrol edin. Cevap alamıyorsanız sırası ile, hastanın başını geriye itin, çenesini yukarı kaldırın. Böylece solunum yolunu açık tutarak nefes alıp almadığını tekrar kontrol edin. 10 saniye içinde solunum başlamaz ise hastanın burnunu sıkıp, ağzını ağzınızla kapatın, 1 saniye süre ile kurtarıcı bir nefes üfleyin. Bu nefes ile hastanın göğsünde hareket başlamadı ise 2. kez aynı işlemi yapın. Yine başlamadı ise, bir el diğerinin üstünde olacak şekilde kaburgaların alt kısmına yerleşip, elin bileğe yakın kısmı ile basınç uygulayın. Bu basınç saniyede bir kez olacak şekilde en az 30 kez olmalı ve her bir basınç göğsü 5 cm aşağı itecek sertlikte olmalıdır. Fazla sert uygulama ile hastada kaburga kırığı oluşabilir. Hastada solunum başlayıncaya kadar veya ambulans gelinceye kadar işlemler sırası ile tekrarlanmalıdır” diyerek yapılması gerekenleri anlattı.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —